“Sen psikologsun, nasıl kötü hissedebilirsin ki?”
Bu, ruh sağlığı alanında çalışan pek çok uzmanın sıkça duyduğu, mesleki kimliklerini bireysel dayanıklılıkla karıştıran yaygın bir söylemdir. Oysa psikologlar da insan; duygusal yük taşırlar, zorlayıcı danışan hikâyelerine tanıklık ederler, tükenmişlik yaşarlar ve travmatize olabilirler. Psikologların kendi ruh sağlıklarını koruyabilmeleri, sağlıklı bir mesleki işlev sürdürebilmeleri ve etik hizmet verebilmeleri açısından son derece önemlidir. Bu bağlamda, psikologların da başka bir psikologdan terapi desteği alması hem bireysel hem de mesleki bir zorunluluktur.
1. Neden Psikologlar da Terapiye Gitmelidir?
1.1. İkincil Travmatizasyon (Secondary Traumatic Stress)
Travmaya maruz kalan bireylerle çalışan terapistler, zamanla onların yaşantılarını “ikincil travma” şeklinde içselleştirebilirler. Figley (1995), bu durumu “duygusal bulaşma” olarak tanımlar. Psikolog, danışanın acısını kendi iç dünyasında tekrar tekrar yaşarsa, bu durum uzun vadede ciddi duygusal hasarlara neden olabilir.
1.2. Tükenmişlik Sendromu (Burnout)
Maslach ve Jackson (1981), tükenmişliği duygusal bitkinlik, duyarsızlaşma ve kişisel başarının azalması olarak tanımlar. Özellikle yüksek yoğunlukta çalışan klinik psikologlar, sürekli empati kurma durumunda kalmaları nedeniyle yüksek tükenmişlik riski altındadırlar. Düzenli süpervizyon ve bireysel terapi, bu tükenmenin erken fark edilip yönetilmesini sağlar.
1.3. Kör Noktalar ve Aktarımlar
Psikologlar kendi bilinçdışı çatışmalarından muaf değildir. Danışanlarıyla çalışırken, kişisel deneyimlerinden kaynaklanan karşıt aktarım (countertransference) yaşayabilirler. Bu durum danışana zarar verebileceği gibi, psikoloğun kendi iç çatışmalarını da derinleştirebilir (Hayes et al., 2011). Başka bir terapistten destek almak, bu kör noktaları görünür kılar.
2. Terapiye Gitmeyen Psikologlarda Gözlenebilecek Riskler
2.1. Danışana Zarar Verme Riski
Empati yoksunluğu, sabırsızlık, mesafe koyamama gibi durumlar danışan için zararlı olabilir. Psikoloğun kendi duygusal yüklerini fark etmeden mesleğini icra etmesi, etik ilkelere aykırı sonuçlar doğurabilir.
2.2. Kişisel Hayatın Bozulması
Duygusal olarak yıpranmış bir psikolog yalnızca mesleki anlamda değil, özel hayatında da ilişkisel problemler yaşamaya başlar. Duygusal tükenme, sosyal izolasyon, anksiyete ve depresyon gibi sorunlar ortaya çıkabilir (Barnett, Baker, Elman & Schoener, 2007).
2.3. Meslekten Uzaklaşma veya Mesleki Bozulma
Zaman içinde mesleğine karşı motivasyonunu kaybeden, görev bilinci zayıflayan psikologlar, ya alanı terk eder ya da etik olmayan uygulamalara yönelebilir. Bu, sadece bireysel bir kayıp değil, aynı zamanda toplumsal bir risk oluşturur.
3. Sağlıklı Psikolog = Etkili Terapi
Psikologların kendi duygusal hijyenlerini sağlayabilmeleri, danışanları için güvenli bir alan sunmalarını sağlar. Bu yalnızca kişisel sağlıkları için değil, hizmet verdikleri bireylerin de iyiliği için gereklidir. Bunu sağlayabilmek için önerilen bazı yollar:
-
Bireysel Terapi: Sürekli ya da dönemsel olarak başka bir terapistten destek almak.
-
Süpervizyon ve Mesleki Destek Grupları: Klinik deneyimlerin güvenli bir ortamda paylaşılması.
-
Kendine Zaman Ayırma: Mesleki sınırlar koymak ve özel yaşamı korumak.
Sonuç
Psikologların terapiye gitmesi, zayıflık değil; aksine mesleki olgunluğun, farkındalığın ve etik sorumluluğun bir göstergesidir. Başkalarının ruhsal yüklerini taşımaya çalışan bir profesyonelin kendi yükünü görmezden gelmesi, hem kendisi hem de danışanı için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden “her terapistin bir terapisti olmalı” sözü yalnızca romantik bir ideal değil, bilimsel ve etik bir zorunluluktur.
Kaynakça
-
Barnett, J. E., Baker, E. K., Elman, N. S., & Schoener, G. R. (2007). In pursuit of wellness: The self-care imperative. Professional Psychology: Research and Practice, 38(6), 603–612.
-
Figley, C. R. (1995). Compassion fatigue: Coping with secondary traumatic stress disorder in those who treat the traumatized. Brunner/Mazel.
-
Hayes, J. A., Gelso, C. J., & Hummel, A. M. (2011). Managing countertransference. Psychotherapy, 48(1), 88–97.
-
Maslach, C., & Jackson, S. E. (1981). The measurement of experienced burnout. Journal of Occupational Behavior, 2(2), 99–113.
-
Norcross, J. C., & Guy, J. D. (2007). Leaving it at the office: A guide to psychotherapist self-care. Guilford Press.