Aynaya baktığında sana karşındaki kişi tam olarak ne diyor? “Senden daha mükemmeli yok, sen başkasın, herkesten farklısın, müthişsin” mi diyor? Yoksa “İşte buradaki sensin” mi? Bu kısımda aslında narsisizmin doğasına bakmaktan ve onu anlamaktan bahsetmekteyim. Bir narsiste göre kendisi mükemmel ve en vazgeçilmemesi gerekendir. Ondan daha harikası yoktur, o eşsizdir.
Bir narsist eğer herhangi bir konuda kendisinden daha iyi noktada olan bir kişi ile karşılaşırsa rekabet, değersizlik duygusu ve çatışma kaçınılmaz olacaktır. O an narsist kişi için tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Karşısındaki kişi artık bir çeşit düşman pozisyonuna geçmiştir. İçten içe hissettiği yetersizlik ve değersizlik duyguları adeta bir volkanın patlaması gibi ani ve belirtisiz bir şekilde patlar. Daha iyisini gördüğü için korkutucu bir hırs ve rekabet ile anlamsız bir mücadeleye girişir.
Narsisizmin Kökeni ve Mitolojik Bağlantısı
Antik Yunan’daki Narkissos isimli çekici genç, herkesi cazibesi ile kendisine âşık edermiş. Ancak Narkissos, herkesin ona yönelik olan bu ilgisine karşın kimseye yakınlık göstermemesi ile tanınırmış. Günlerden birinde su kenarındayken kendi yansımasını görüp adeta büyülenmiş. Kendi görünümüne hayran kalmış ve sonsuza dek orada kalmış.
Bu hikâye sadece anlatılan bir efsane ile sınırlı değildir. Aynı zamanda insanlığın kendi iç dünyası ile olan dansının ve sınavının da bir tür sembolüdür.
Narsist Maskesi ve İçsel Çocuk
Narsisizm aslında parlak ve ihtişamlı bir maskedir. Dışarıdan görüldüğünde ilk bakışta hayranlık uyandırmayı çok sever. Temel misyonu da belli düzeyde budur diyebiliriz. Ancak altında yaralı, incinmiş, kırılgan, yetersiz ve değersizlik duyguları arasında sıkışıp kalmış çaresiz bir çocuk yatar.
Gündelik yaşantımızda sürekli insanlar ile temas halindeyiz. Sokakta, evde, işyerinde, sosyal ilişkilerde… yani aklınıza gelebilecek her yerde. Bazen de bu parlak görünen ve ihtişamına âşık olan bu kişilerin kurbanı olursunuz. Çünkü onların ne zaman sizi dost, ne zaman düşman tayin edeceklerinin bilgisi ve zamanı yalnızca onlarda mevcuttur. Siz her şey yolunda gidiyor diye düşünürken belki de işler hiç de öyle ilerlemiyordur.
Narsistlerle Günlük İlişkiler
Kendiniz için güzel bir şey alırsınız. Yeni işiniz için heyecan duyduğunuz bir atılıma girersiniz. Ya da şirin bir kasabaya gitmek için tatil planı yaparsınız. Bunlar hiç de probleme sebep olacak ya da anormal durumlar değildir. Ama bir anda siz farkına bile varamadan etrafınızdaki narsist bir kişiliğin radarına girebilirsiniz.
Ve sadece kendinizi ilgilendiren bir şey yapmış olmanıza rağmen öfkeli, değersiz hissettiren ve suçluluk duygusuna sebep olan birtakım tutumlara maruz bırakılmaya başlarsınız. İşte tam da o noktada bilin ki narsisizm ile alakalı bir gündem vardır.
Sanki hiç hakkınız yokmuş gibi bir muamele görmeye başlarsınız. Çünkü narsistik bir partneriniz, arkadaşınız veya aile üyeniz varsa, onların size biçtiği alan ve sınırlarda kalmanız gerektiği kanaatindedirler.
Birden her şeyin yolunda gittiği işinizden çıkarılabilirsiniz. Aylardır üzerinde çalıştığınız projedeki yetkileriniz kısıtlanabilir. İlişkinizde ciddi tartışmalar başlayabilir. Sürekli olarak örselenmeye başlayabilirsiniz.
Narsist Dünyasında Suçluluk Döngüsü
Neden peki? Çünkü bunlarla hiç alakası olamayacak şekilde kendinize istediğiniz o meşhur markanın kol saatini almışsınızdır (!). O çok çabaladığınız birikim ile birlikte kendinizi ödüllendirmişsinizdir (!). Ya da işyerinizde emeğinizin karşılığında hakkınız olan yeni pozisyona aday gösterilmişsinizdir (!).
Şu an bunları okuduğunuzda ne kadar anlamsız ve bağlantısız geldiğinin farkındayım. Ancak işte narsisizm tam olarak böyle bir kavramdır.
Siz istediğiniz kadar iletişiminizi sürdürmek için çabalayın, eğer çaba sadece sizden geliyorsa sonuç çok da pozitif olmayacaktır. Çünkü iletişim karşılıklı bir olgudur. Tek taraflı çaba, bir kayığı tek kürekle sürmeye çalışmak gibidir: dengesiz, rotasız ve tehlikeli…
Narsist İlişkilerde Örselenme
Narsistlerin dünyasında siz her zaman suçlusunuzdur. Kabahat ya da eksiklik her daim sizinle alakalıdır. Onlara göre kendileriyle ilgili hiçbir sorun yoktur. Yüzleşme konusunda da pek başarılı olduklarını söylemek mümkün değildir.
Eğer sürekli hatalı olduğunuz ifade ediliyor, kendinizi sorgulamaya zorlanıyor, değersiz ve yetersiz hissediyorsanız, orada bakmanız gereken ciddi şeyler vardır.