Mahremiyet, kişisel gizliliktir. Mahremiyet eğitimi denildiğinde akla gelen ilk şey cinsel bölgeler hakkında verilen eğitim ve bilgilendirme olsa da mahremiyet; bireyin kendisi ve bir başkasının kişisel alanı hakkında farkındalık sahibi olmasını da içerir.
Kısacası mahremiyet eğitimi, kişinin kendisinin ve bir başkasının; bedeni, sosyal hayatı, özel hayatı, duygu ve düşünceleri çerçevesindeki sınırların farkındalığının kazanılıp davranışa dönüştürüldüğü geniş çaplı bir kavramdır. Cinsel eğitim, mahremiyet eğitiminin sadece bir parçasıdır.
Günümüzde çocuğa yönelik ihmal ve istismar vakaları artarken, çocuklarımızı korumanın ilk adımı onlara mahremiyet eğitimi vermektir.
Mahremiyet Eğitiminin Püf Noktaları
Öncelikle mahremiyet eğitimi evde başlanıp okulda devam ettirilmesi gereken bir eğitimdir. Mahremiyet eğitimi olumlu-olumsuz tüm duyguları içerir.
Çocuğun özellikle erken çocukluk döneminde bütün duyguları (öfke ve üzüntü de dahil) yaşamasına izin vermek gerekir. Önemli olan nokta çocuğun üzülmesine ya da öfkelenmesine izin vermemek değil, çocuğun bu duyguları da tanıyıp duygularını nasıl regüle edeceğini öğrenmesidir.
Duyguları bastırılmayan ve duygularını ifade etmeyi sağlıklı bir şekilde öğrenebilen çocuk, ilerleyen yaşlarında mutlu olması ya da öfkelenmesi gereken durumları da tanıyıp “hayır” diyebilmeyi öğrenecektir.
Kişi duygularını bildiği sürece kendisini tanır ve ifade edebilir. O an yaşadığı duyguyu tanıyamayan bir kişi o duyguyu yönetemez ve duygularının dışavurumu olumsuz şekillerde olabilir.
Mahremiyet eğitiminde amaçlanan şey çocuğu; kendi fiziksel özelliklerini, karşı cins ile olan farklılıklarını, bedeninin ona ait olduğunu ve onun izni olmadan bedenine kimsenin dokunamayacağını, kişisel sınırlarını, iyi ve kötü dokunuşları öğrenmesidir.
Çocuk, duygularını tanıyıp yönetmeyi öğrenirken ona rehberlik edilmeli, duygularını düzenleyebilme becerisini kazanırken desteklenmelidir.
Mahremiyet Eğitimi Ne Zaman Verilmeli?
Çocuğun mahremiyetine doğumdan itibaren önem verilmelidir.
Bebeğin alt değişimi, kıyafet değişimi, vücut temizliği yapılırken bebeği herkesin gördüğü bir ortamda değil, sadece bakımveren kişi ya da kişilerin bulunduğu bir ortamda bulundurmak mahremiyet eğitiminin başlangıçlarından biridir.
Bebeklikten çocukluk dönemine geçildiğinde, bedeninin ve duygularının farkında olmaya başlayan çocuk; genital organını, karşı cinsteki farklılıkları keşfetmeye başladığında ve sorular sormaya başladığında mahremiyet eğitimi için hazır olduğu sinyalini vermiş olur.
Soru sormayan çocuk, merak etmeyen çocuk demek değildir. 4 yaşından itibaren bu eğitim verilmelidir. Ancak 3 yaşında da her yaş grubunda olması gerektiği gibi çocuğun yaşına uygun bir şekilde mahremiyet eğitimi verilmeye başlanabilir.
Mahremiyet eğitiminin belirli bir süresi yoktur. Belirli aralıklarla tekrar edilmesi gereken bir eğitimdir çünkü çocuk büyüdükçe keşfettiği yeni şeyler olacaktır.
3–6 yaş arası, Freud’a göre cinsel kimliğin geliştiği evredir. Bu yaş aralığında okul öncesi eğitim alan çocuklar karşı cinsten birisinin de var olduğunu fark ederler.
Bu dönemde gelen sorulara çocuğun yaşına uygun cevaplar vermek ve çocuğun kendisini ifade etmesine izin vermek gerekir.
Mahremiyet eğitiminin amacı çocuğu utandırmak ya da azarlamak değil; çocuğun kendisini ifade etmesine izin vererek merak ettiği şeyleri yaşına uygun bir şekilde cevaplandırmaktır.
Böylece çocuk sadece mahremiyeti değil, aynı zamanda duygularını ifade edebilmeyi de öğrenmiş olur. Kendini ifade etmesine izin verilen çocuk değerli olduğunu hisseder. Bu dönemde gelişmekte olan bireyselleşme isteği, çocuk suçluluk duymadan gelişim dönemine uygun biçimde seyreder.
Mahremiyet Eğitiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Mahremiyet eğitimi, çocuğun kendisini ve karşısındaki bireyi tanıyıp sınırlarına saygı duyması adına önemli bir eğitimdir.
Çocuk çok soru sorduğunda; yaşına uygun, bilmesi gerektiği kadar kısa ve net cevaplar verilmelidir.
Çocuğun merakı aile kanalında giderilmezse çocuk, güvenilir olmayan kaynaklardan (örneğin sosyal medya) merakını gidermeye çalışabilir.
Çocuğun asıl merak ettiği şeyi iyi anlamak (“Sen bu konu hakkında neler düşünüyorsun?”) son derece önemlidir. Böylelikle çocuğun bilmesi gerektiği kadarı cevaplanır ve çocuğun yanlış bildiği ya da düşündüğü şeyler de doğrusuyla değiştirilmiş olur.
Çocuk tarafından yaşına uygun olmayan sorular gelmişse sorduğu soru hakkındaki düşüncelerin kaynağını irdelemek ve nereden bu bilgi ve düşünceleri edindiği öğrenmek gerekir.
Bu gibi durumlarda “Bunu büyüdüğünde daha iyi anlayacaksın, sen büyüdüğünde bunları konuşabiliriz.” demek doğru olur.
Çocuğunuz sizin de cevabını bilmediğiniz sorular sorarsa, çocuğu geçiştirmeden bu konuyu araştıracağınızı ve daha sonrasında bilgilendireceğinizi belirtebilirsiniz.
Okul öncesi dönemde çocuklar, kendi ya da arkadaşının genital organını merak edebilir ve dokunsal oyunlar oynamak isteyebilirler. Bu durum gelişim dönemi özelliklerinden biridir ve çocuklar bu konuda azarlanmamalı ya da utandırılmamalıdır.
Uygun bir dille çocuklara anlatım sağlanmalıdır.
3 yaşından itibaren, çocuğa bazı özel alanların olduğu, iyi ve kötü dokunuşlar anlatılabilir. Bu bölgelere kötü dokunuşların olduğu zaman ne yapılması gerektiği de çocuklara aktarılmalıdır.
Normalleştirilen Mahremiyet İhlalleri
Çocuğunuza bedeninin ona ait olduğunu anlattıktan sonra davranışlarda da tutarlı olmak önemlidir.
Çocuğunuzu öpmek isteyen birisine karşı çocuğunuzun istememesi nedeniyle çocuk kendisini kötü hissettirilmemelidir.
“Öp bakayım teyzeyi, hadi izin ver, git amcaya sarıl…” gibi söylemler, çocuğun kendi bedeni üzerinde söz hakkına sahip olmadığı mesajını verir.
Çocuk izin vermediği sürece bu durumlara izin verilmemesi gerekir. Sözlerin ve davranışların tutarlı olması gerekir.
Bakımveren, çocuğun altını değiştirirken herkesin yanında değil, daha özel bir yere geçmelidir.
Çocuğun üst değişimi ya da özel bölgelerinin görülebileceği şekilde bakımı yapılırken çocuk sadece bakımvereni ile birlikte olmalı, diğer kişiler çocuğu görmemelidir.
Bakımverenin sürekli değişiyor olması da mahremiyeti zedeleyen şeylerden biridir.
Temel bakımveren anne ve baba olmalı, anne ve babanın olmadığı durumlarda ise sabit bir bakımveren olmalıdır.
Çocuğa banyo yaptırırken 4–5 yaştan sonra iç çamaşırlarıyla banyo yaptırmak, 7 yaşından sonra da kendi özel bölgelerini kendisinin temizlemesine fırsat vermek gerekir.
“O yapamaz, çocuğumla da banyo yapamayacak mıyım?” gibi düşüncelerle hareket etmek, çocuğun kazanması gereken beceri ve duygusal kazanımları engeller.
Çocukların cinsel organını şaka konusu yapmak ya da sevgi objesi haline getirmek son derece yanlıştır.
Popoya vurmak, dudaktan öpmek, ısırarak sevmek gibi davranışlar yetişkinlerin çocuklar üzerinde yaptığı yanlış davranışlardır.
Ayrıca anne-babanın odasına çocuğun tıklatarak girmesi, aynı şekilde anne babanın da çocuğun odasına tıklatarak girmesi, mahremiyet duygusunu geliştirir.
Önerilen Kitaplar
-
Kırmızı Çizgi (+3)
-
Anne Ben Nereden Geldim (+3)


