Savunma mekanizması, her bireyde bulunan ve kendini üzecek, sıkıntıya veya strese sokacak durumlardan kurtarmak için bilinçsizce geliştirdiği mekanizmalardır. Bu mekanizmalar her insanda farklılık gösterir ve genellikle çocukluk döneminde oluşurlar. Savunma mekanizması ne kadar koruyucu özellikte olsa da aynı zamanda bizi engelleyici bir unsura da dönüşebilir. Atmak istediğimiz adımları, söylemek istediğimiz duyguları veya başarmak istediğimiz hedefleri engelleyebilir. O yüzden insanın sahip olduğu savunma mekanizmasını bilmesi önemlidir.
MEKANİZMA ÇEŞİTLERİ
Bastırma mekanizması, hissedilen duygu ve düşüncelerin bazı sebeplerden dolayı bilinçaltında bastırılma durumudur. Mantığa bürünme mekanizmasında birey, yaşadığı olayların gerçekliğinden kaçarak olayı kendince mantıklı başka sebeplere bağlar. Yansıtma mekanizmasında yaşanan olaylardan başkaları sorumlu tutulur, suçlanır. Mesela, sınavdan düşük alan bir öğrenci, düşük aldığı notu kendi başarısızlığı olarak değil, hocanın dersi iyi anlatamamış olmasına bağlar. Yön değiştirme mekanizmasında ise probleme verilmesi gereken tepki, problemin kaynağına değil, başka birine veya bir şeye yansıtılır. Bu durumu genellikle ailesine sinirlenmiş fakat sinirini arkadaşlarından çıkaran gençlerde görmemiz mümkün. En çok görülen savunma mekanizması olan kaçmada ise birey, olaylara karşı duyarsızlaşır ve problemi yok sayar. Kaçma mekanizmasında bireyin problemi yok sayması bir süre işe yarasa da çoğunlukla daha büyük bir şekilde ya duygusal ya da davranışsal patlama ile sonuçlanır.
TÜRKİYE’DE MİZAH
Ülkemizde her travma yaratabilecek, halkı strese ve kaygıya itebilecek olayın arkasından, özellikle de sosyal medyada gördüğümüz bir olay var. Bu da mizah yapmak. Savunma mekanizması ne kadar bireysel oluşuyor olursa olsun, ülkemizde herkesin gündemlere karşı geliştirdiği ortak bir mekanizma oluşu oldukça enteresan. Bu durum, Carl Jung’un “kolektif bilinçdışı” kavramıyla veya Erich Fromm’un “toplumsal karakter” yaklaşımıyla açıklanabilir.
Jung’a göre, bireylerin kendi deneyimlerinden bağımsız oluşturdukları ortak bir bilinçdışı katman vardır. Yani kolektif bilinçdışı, tüm insanların ruhlarında atalarından miras alarak paylaştıkları ortak semboller, simgeler ve temalar bütünlüğüdür. Mesela, anne figürü her kültürde şefkatli ve koruyucu kadını simgeler. Türkiye’de meydana gelen negatif olaylara karşı geliştirilen mizah mekanizması, bu bakış açısına göre ortak tarihsel hafıza ve kültürden dolayı aynı mizahsal tepkilere ve espri anlayışına sebep olur.
Erich Fromm’un toplumsal karakter yaklaşımı ise aynı toplum içerisinde yaşayan insanların ortak geliştirdikleri kişilik özellikleridir. Fromm’a göre, toplumun sahip olduğu ekonomi düzeyi, kültürü ve deneyimleri, toplumda yaşayan bireylerin nasıl düşündüğü, davrandığı ve hissettiğini şekillendirir. Türkiye’de sıklıkla yaşanan krizler, toplumsal karakterin şekillenmesine ve güçlenmesine sebep olur. Ortak bir şekilde olaylara karşı mizah yapma durumu, toplumsal karakteri güzel bir şekilde açıklar. Bu kavramlar ile açıklandığında, toplumun çoğunu etkileyen olayların toplumsal bir mekanizma doğurması çok normal; fakat neden mizah?
MİZAHIN ETKİLERİ
Mizah üzerinde yapılmış birçok çalışma, mizahın sosyal, bilişsel, biyolojik ve davranışlar üzerinde pozitif etkilerinin olduğunu göstermektedir. Mizah kullanmak, sorunları gülerek geçiştirmek anlamına gelmez, aksine onlarla yapıcı bir şekilde yüzleşebilmek anlamına gelir. (Kolburan G., Erbay Ö., Tasa H.) Bu kavram, ne kadar hem sosyal hem fizyolojik hem de bilişsel anlamda araştırılmış olsa da asıl araştırma alanı sosyal psikoloji disiplininde ortaya çıkmıştır.
Freud’a göre, mizahın kullanımı birey için oldukça sağlıklı ve olaylara karşı bakış açısını pozitif tutmaya yarayan en güzel araçtır. Biyolojik olarak baktığımızda da gülümsemek, beynimizin dopamin, serotonin ve endorfinler salgılamasını sağlar ve bulaşıcıdır. Mizahın hem bireyler hem de gruplar üzerinde stres azaltıcı bir etkisi vardır. Bunun sebebi, bastırılan öfke, korku, stres ve çaresizlik gibi duyguların mizah yoluyla dışa vuruluyor olmasıdır. Diğer çoğu savunma mekanizmasında (kaçma, bastırma gibi) duygular ve düşünceler bastırıldığı için ilerideki zamanlarda aniden bu duyguların patlama olasılığı vardır; fakat mizah sayesinde bu durum tersine çevrilir.
SONUÇ
Sonuç olarak, basit şekilde savunma mekanizmasının, bireylerin kendilerini korumak adına oluşturdukları bilinçaltı yollar olduklarını söyleyebiliriz. Birden fazla bulunan bu mekanizmalar, bireyden bireye değişiklik gösterir ve bazen problemlerin daha çok büyümesine sebep olabilir. Türkiye halkı olarak ülke gündemine karşı edinilen mizah mekanizması, hem duygu ve düşüncelerin dışa vurumunu sağlarken hem de gülmenin verdiği etkiyle olaylara karşı stres, öfke ve kaygıyı iyice düşürür.
Kaynakça
- Lonczak, H. S. (2020, July 8). Humor in psychology: Coping and laughing your woes away. https://positivepsychology.com/humor-psychology/
- Kolburan, G., Erbay, E. Ö., & Tasa, H. (2017). Mizah kullanımı becerisinin saldırgan davranış üzerindeki etkisi. Aydın Toplum ve İnsan Dergisi, 3(1), 1–22. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/651225
- Kahya, Y. (2019). Mizahın sağlığa etkisi [The effect of humor on health]. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 62, 231–241. https://dergipark.org.tr/en/pub/atauniefd/issue/46375/583136