Salı, Eylül 30, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

İçsel Eleştirmenimiz: Kendimize Söylediklerimiz

Hepimizin içinde sessiz ama etkili bir ses vardır: kendimizi eleştiren, yetersiz hissettiren ve çoğu zaman başarılarımızı küçümseyen bir içsel eleştirmen. İlk bakışta bu ses, bizi motive ediyormuş gibi görünebilir; ama aslında çoğu zaman kaygıyı arttırır ve potansiyelimizi sınırlayan bir buğu oluşturur hayatımızda. Psikolojide, bu içsel eleştirmen genellikle çocukluk deneyimleri, mükemmeliyetçilik ve sosyal karşılaştırmalarla beslenir. Peki bu sesi nasıl tanıyabilir, onunla sağlıklı bir iletişim kurabiliriz?

İçsel Eleştirmenin Kaynakları

İçsel eleştirmen genellikle çocukluk deneyimlerinden ve sosyal etkileşimlerden beslenir. Aşırı eleştirel ebeveynler, sürekli karşılaştırmanın olduğu başarı odaklı ortamlar, kişinin iç eleştirmeninin tonlamasını, şiddetini belirler. Ayrıca sosyal medya, belirli değer algıları oluşturarak kişinin kendisini sürekli başkalarıyla kıyaslamasına neden olur ve böylece içsel eleştirmenin sesini güçlendirir.

Psikolojik Etkileri

İçsel eleştirmen sadece moral bozmakla kalmaz; uzun vadede kaygı, stres, depresyon ve düşük öz saygı gibi psikolojik sağlık sorunlarına katkıda bulunur. İnsan sürekli olarak “yeterince iyi değilim” düşüncesiyle kendini meşgul ederse potansiyelini ortaya koymakta zorlanır ve hayatındaki fırsatları değerlendiremez. Özellikle iş veya eğitim hayatında, bu ses kişinin karar verme süreçlerini yavaşlatabilir ve hatta bazen tamamen pasifleşmesine neden olabilir.

Günlük Hayatta İçsel Eleştirmen

Günlük hayatta farklı şekillerde kendini gösterebilir; başarılarınızı küçümsemeye başlarsınız, bu başarı tesadüftü diyebilirsiniz. Hatalara aşırı odaklanmak da bir diğer kısmı. Küçük hataları aşırı büyütmek ve risk almaktan korkmak yine iç sesimize teslim olmamız demektir. Bu davranışlar çoğu zaman yaşamımızı biz farkında olmadan etkiler ve yaşam kalitemizi düşürür.

İçsel Eleştirmenle Başa Çıkma Yöntemleri

  • Farkındalık Geliştirmek: Eleştiriyi olumsuz bir tepki olarak değil, sadece bir düşünce olarak görmek.

  • Öz-şefkat: Kendine nazik olmak, hata yapmayı insanın doğasında olan bir parça olarak görmek. “Hatalarım benim değerimi belirlemez” gibi cümleler içsel eleştirmeni yatıştırabilir.

  • Olumlu İçsel Diyaloglar: Kendine destekleyici, motive edici cümleler kurmak, kendi varlığını kabul etmek ve iç sesiyle varlığının yanında olduğunu kabullenmek.

  • Destek Aramak: Terapist veya güvenilir kişilerle konuşmak, perspektif kazanmayı sağlar ve eleştiriyi sağlıklı bir şekilde değerlendirmemize yardımcı olur.

İçsel Eleştirmeni Tanımak ve Dönüştürmek

İçsel eleştirmenin farkına varmak, onunla baş edebilmenin ilk adımıdır. Günlük hayatta eleştirinin hangi durumlarda ortaya çıktığını not almak ve duygusal tepkilerle bağlantısını gözlemlemek faydalı olur. Örneğin bir hata yaptığında içsel eleştirmenin verdiği otomatik tepkileri yazmak, bu sesin ne kadar otomatik ve abartılı olduğunu fark etmeye yardımcı olur.

Başarı ve Başarısızlığı Yeniden Değerlendirmek

İçsel eleştirmen sıklıkla başarı ve başarısızlığı tek boyutlu görmemize neden olur. Başarılarımızı küçümsemek, hatalarımızı ise abartmak bu sesin etkisindendir. Oysa her hata bir sonraki başarı ihtimalini artıran bir tecrübe ve gelişme fırsatıdır; her başarı ise küçük de olsa kutlanmalıdır. Bu bakış açısı, psikolojik sağlık üzerinde iyileştirici bir etkiye sahiptir.

Sosyal Medya ve İçsel Eleştirmen

İçsel eleştirmen özellikle sosyal karşılaştırmalarla beslenir. Sosyal medyadaki sürekli başarı ve mutluluk görüntüleri, kendi hayatımızı eleştirmemize ve bu sesi şiddetlendirmemize sebep olabilir. Bu nedenle sosyal medyada geçirilen zamanı kısıtlamak, farkındalıkla zaman geçirmek ve kendi değerimizi başkalarıyla kıyaslamamak önemlidir.

Sonuç: İçsel Eleştirmenle Sağlıklı Bir İlişki Kurmak

İçsel eleştirmenimiz her zaman kaybolmayabilir; ancak onu tanımak, etkilerinin farkına varmak ve sağlıklı bir şekilde yönetmek mümkündür. Kendi değerimizi içsel eleştirmenin sesine bırakmamalıyız. Bu süreç yalnızca öz-şefkat geliştirmemizi sağlamaz, aynı zamanda psikolojik sağlık açısından da bizi güçlendirir. İçsel eleştirmeni anlamak ve ona bilinçli bir şekilde yanıt vermek, daha özgür ve sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır.

Kaynakça

1- https://self-compassion.org/the-research/
2- https://jedfoundation.org/resource/understanding-social-comparison-on-social-media/
3- https://www.psychologytoday.com/us/blog/internal-family-systems-therapy-for-shame-and-guilt/202308/the-inner-critic-an-internal-family
4- https://www.allure.com/story/social-media-use-mental-health-crisis-kosa-bill-dove
5- https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2790748/

Zeynep Nur Seylan
Zeynep Nur Seylan
Zeynep, Rumeli Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümünde tam burslu olarak eğitimine devam etmektedir. Küçüklüğünden beri yazmaya ve psikolojiye ilgi duymakta olup, bu tutkusunu psikoloji alanında içerikler üreterek sürdürmektedir. Psikoloji alanında kendini geliştirmek amacıyla çeşitli kitaplar okumakta, sertifikalı seminerlere katılmakta ve edindiği bilgileri derleyerek psikolojik hastalıklar üzerine blog yazıları yazmaktadır. Girişimci Psikologlar Derneği’nde (GİPDER) blog yazarı olarak görev almakta ve Psychology Times Türkiye’de yazar olarak yer almaktadır. Bilimsel kaynaklardan edindiği bilgileri anlaşılır bir dille okuyuculara aktarmayı amaçlamakta olup, psikoloji alanındaki bilgi birikimini artırarak kendini olabildiğince geliştirerek klinik psikoloji alanında iyi bir yere ulaşmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar