“Her şey yolunda ama içimde bir eksiklik var…”
Bu cümleyi kurduğunuz ya da içinizden geçirdiğiniz oldu mu hiç? Hayatınızda büyük bir kriz olmamasına rağmen anlamsız bir huzursuzluk, bir durgunluk ya da açıklayamadığınız bir “hiçlik” hissi… Belki çevrenizdekiler sizi “şanslı” ya da “başarılı” olarak görüyor ama siz yine de “bir şeyler eksik” diyorsunuz. İşte bu yazı, adı konamayan ama birçok kişinin içten içe bildiği bir duyguyu, boşluk hissini, anlamaya ve açıklamaya çalışıyor.
Boşluk Hissi Nedir?
Boşluk hissi, kişinin kendi yaşamıyla duygusal ya da zihinsel bağının zayıfladığı bir durumdur. Bu hissi yaşayan kişi çoğu zaman ne hissettiğini tam olarak tanımlayamaz. Ne tam mutsuzdur ne de mutludur. Keyif alınan şeyler anlamını yitirir, ilişkiler yüzeysel gelir, yapılması gereken işler ise sadece yapılması gerektiği için yapılır. Kimi zaman bu duygu “donukluk”, kimi zaman “durgunluk” veya “anlamsızlık” olarak tarif edilir. İçsel boşluk, çoğunlukla ani değil; yavaş yavaş oluşur. Bu nedenle fark edilmesi de gecikebilir.
İnsan Neden Boşluk Hisseder?
Boşluk hissinin tek bir nedeni yoktur. Genellikle birden fazla psikolojik ve duygusal etkenin birleşimiyle ortaya çıkar. En sık karşılaşılan nedenlerden bazıları şunlardır:
-
Duygusal Yoksunluk: Çocuklukta temel duygusal ihtiyaçları karşılanmamış bireylerde, yetişkinlikte anlamlandıramadıkları bir eksiklik duygusu oluşabilir. Sevildiğini, değer verildiğini, önemsendiğini yeterince hissetmeyen bireyler, bu duygusal açlığı bastırarak büyür. Yetişkinlikte her şey “yeterli” görünse bile içlerinde derin bir boşluk kalabilir.
-
Varoluşsal Anlam Kaybı: Psikiyatrist Viktor Frankl, anlam arayışının insan yaşamındaki en temel güdülerden biri olduğunu savunur. İş, ilişki ya da günlük rutinlerde anlam bulamamak, zamanla yaşamla olan duygusal bağı zayıflatır. Boşluk hissi de bu kopuşun sonucu olabilir.
-
Kimlik Karmaşası ve Rol Yorgunluğu: Sürekli “iyi evlat”, “başarılı çalışan”, “mükemmel ebeveyn” olmaya çalışan bireyler zamanla gerçek benliklerinden uzaklaşabilir. Hep başkalarının beklentilerine göre hareket etmek, kişinin kim olduğunu unutmasına neden olabilir. Kendi duygularını bastırmak bir süre sonra bir “ben kimim?” sorusuyla geri döner.
-
Bastırılmış Duygular ve Sürekli Meşgul Olma Hali: Günümüzde birçok kişi sürekli bir meşguliyet hâlindedir. Duygularla baş başa kalmamak için yoğunluk yaratmak yaygın bir kaçınma biçimidir. Ancak bastırılan her duygu, başka bir yolla – bu belki bedenin tepki vermesi, belki ansızın bir duygusal boşalma ve çoğu zaman da bir boşluk hissiyle – kendini ifade eder.
Boşluğu Yanıltıcı Şekilde Doldurma Çabaları
Boşluk hissi rahatsız edici olduğu için birçok kişi bu duygudan hızlıca kaçmak ister. Sosyal medya, alışveriş, aşırı yeme, yoğun çalışma veya yüzeysel ilişkiler gibi davranışlarla bu hissi bastırmaya çalışmak oldukça yaygındır. Ancak bu tür çözümler kısa vadeli rahatlama sağlar; uzun vadede ise hissedilen boşluğu daha da derinleştirebilir.
Peki bunlar kısa vadeli çözümlerse, uzun vadeli ve sağlıklı olan yollar nelerdir? İşte boşluk hissinden çıkmak için bazı etkili adımlar:
Boşluk Hissiyle Baş Etme Yolları
-
Duygularla Temas Kurmak: Ne hissettiğimizi tanımlamak, o duygunun geçmesine değil, dönüşmesine yardımcı olur. “Boşluk” olarak tarif ettiğimiz şeyin altında bazen üzüntü, bazen hayal kırıklığı, kaygı, bazen öfke bazen özlem olabilir.
-
Günlük Hayatta Anlam Arayışı: Her sabah neden kalktığımızı sormak basit ama etkili bir farkındalık alıştırmasıdır. Anlam arayışı, büyük ideallerde değil; bazen bir bitki yetiştirmekte, bazen bir çocuğa rehberlik etmekte, bazen de sadece “kendimize iyi bakmakta” saklı olabilir.
-
Gerçek ve Derin İlişkiler Kurmak: İnsan, bağlantı kuran bir varlıktır. Güvenli, açık ve destekleyici ilişkiler içsel boşluk hissini azaltabilir. Yüzeysel değil, duygusal bağ içeren ilişkilerde kendimizi daha “gerçek” hissederiz.
-
Kendine Uygun Küçük Hedefler Belirlemek: Hayatın içinde “yön duygusu” oluşturmak, boşluk hissine karşı güçlü bir araçtır. Küçük ama anlamlı hedefler (örneğin haftada bir yürüyüş yapmak, bir kitap bitirmek, bir yakını aramak) kişiye yaşamına katkıda bulunduğunu hissettirir.
-
Profesyonel Psikolojik Destek Almak: Boşluk hissi uzun süredir devam ediyorsa, günlük yaşamı olumsuz etkiliyorsa veya depresyon belirtileri eşlik ediyorsa bir ruh sağlığı uzmanından psikolojik destek almak oldukça önemlidir. Maddi açıdan zorluk yaşanması durumunda bağlı olunan belediye, Alo 183 Sosyal Destek Hattı veya bazı derneklerin ücretsiz terapi hizmetleri hakkında bilgi alınabilir. Önemli olan yardım alma cesaretini gösterip çözüm yolları aramak, yalnız olmadığımızı ve psikolojik sorun yaşamanın normal olduğunu unutmamaktır.
Sonuç: Boşluk, Bastırılacak Bir Duygu Değil, Dinlenecek Bir Mesajdır
İçsel boşluk, genellikle bir şeylerin değişmeye ihtiyaç duyduğunun göstergesidir. Bastırmak yerine anlamaya çalışmak, bu duygunun bize ne anlatmak istediğini duymak, içsel dönüşümün ilk adımı olabilir. Boşluk kötü bir şey değildir; doğru okunduğunda kişisel gelişim için güçlü bir başlangıçtır.
Kaynakça
-
Frankl, V. E. (1984). İnsanın Anlam Arayışı
-
Young, J., Klosko, J. (2005). Hayatı Yeniden Keşfedin
-
Brown, B. (2010). Kusursuzluk Tuzağı
-
American Psychological Association. (2023). Emotional Wellness Resources