Bu makale, Erving Goffman’ın dramaturjik yaklaşımını temel alarak bireylerin günlük yaşamda kendilerini nasıl sunduklarını, toplumsal rollerin bu süreçteki etkisini ve toplumsal cinsiyet normlarının Türkiye bağlamında benlik sunumuna nasıl yansıdığını incelemektedir.
Goffman’ın ön sahne, arka sahne, rol ve izlenim yönetimi kavramları açıklanarak, günümüz Türkiye’sindeki toplumsal cinsiyet rolleri, aile yapısı, sosyal medya kullanımı ve gençlik kültürü üzerinden örneklerle tartışılmıştır.
Çalışma, Goffman’ın yaklaşımının günümüz Türkiye toplumunda hâlâ geçerliliğini koruduğunu ve sosyal medya ile toplumsal cinsiyet rollerinin benlik sunumunu önemli ölçüde şekillendirdiğini ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Erving Goffman, dramaturjik yaklaşım, benlik sunumu, toplumsal roller, toplumsal cinsiyet, sosyal medya, Türkiye
Toplum, bireylerin sürekli olarak etkileşim içerisinde bulunduğu dinamik bir yapıdır. Günlük yaşamda insanlar yalnızca bireysel özellikleriyle değil, aynı zamanda toplumsal beklentiler ve normlarla da şekillenen davranış kalıplarıyla var olurlar.
Bu noktada, Erving Goffman’ın 1956 yılında yayımlanan The Presentation of Self in Everyday Life (Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu) adlı eseri, sosyal etkileşimlerin anlaşılması açısından temel bir kuramsal çerçeve sunmaktadır.
Goffman, sosyal yaşamı bir tiyatro sahnesine benzetmiş, bireyleri rol oynayan aktörler olarak tanımlamıştır. Bu metafor, bireylerin sosyal bağlamlarda nasıl davranış sergilediklerini, hangi rolleri üstlendiklerini ve toplumsal beklentilere nasıl uyum sağladıklarını anlamak açısından kritik önemdedir.
Bu makalede Goffman’ın dramaturjik yaklaşımı ele alınacak, toplumsal cinsiyet rolleri ve Türkiye’nin güncel toplumsal koşullarında benlik sunumunun nasıl şekillendiği tartışılacaktır. Ayrıca sosyal medyanın bireylerin ön ve arka sahne performanslarını nasıl dönüştürdüğü de ele alınacaktır.
2. Dramaturjik Yaklaşım ve Benlik Sunumu
Goffman’a göre toplumsal yaşam, bir tiyatro sahnesi gibidir. İnsanlar, sosyal etkileşimlerde başkaları üzerinde belirli bir izlenim yaratmak için farklı roller üstlenirler. Bu süreçte bireyler hem aktör hem de seyirci konumundadır.
Goffman’ın dramaturjik yaklaşımı, özellikle dört kavram etrafında şekillenir: ön sahne, arka sahne, rol ve izlenim yönetimi.
2.1. Ön Sahne ve Arka Sahne
Ön sahne, bireylerin toplumsal normlara uygun davranışlar sergiledikleri alandır. Örneğin, Türkiye’de bir öğretmenin sınıfta disiplinli ve otoriter davranması ön sahneye örnek olarak verilebilir.
Arka sahne ise bireylerin kendilerini daha rahat hissettikleri, toplumsal beklentilerin baskısından uzaklaştıkları alandır. Aynı öğretmenin evinde ailesiyle daha samimi ve esnek bir tavır sergilemesi arka sahneye örnektir.
2.2. Rol ve Senaryo
Toplumda her birey farklı bağlamlarda farklı roller üstlenir. Öğrenci, ebeveyn, çalışan, arkadaş ya da sosyal medya kullanıcısı gibi roller, bireyin davranışlarını belirleyen toplumsal senaryolarla ilişkilidir.
Türkiye’de gençler, aile ortamında uyumlu ve saygılı bir rol sergilerken, arkadaş ortamında daha özgür ve esprili roller üstlenebilmektedir.
2.3. İzlenim Yönetimi
Bireyler, başkalarının kendileri hakkında olumlu bir algıya sahip olmasını sağlamak için izlenim yönetimi stratejileri kullanırlar.
Örneğin, Türkiye’de iş görüşmelerinde adayların kendilerini profesyonel, güvenilir ve uyumlu göstermeye çalışmaları bu sürece örnektir.
Benzer şekilde, sosyal medyada yalnızca mutlu ve başarılı anların paylaşılması da izlenim yönetiminin dijital bir yansımasıdır.
3. Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Beklentiler
Toplumsal cinsiyet rolleri, bireylerin benlik sunumunu belirleyen en önemli faktörlerden biridir.
Türkiye’de kadınlardan genellikle nazik, güler yüzlü ve fedakâr olmaları; erkeklerden ise güçlü, kararlı ve duygularını belli etmeyen bir tavır sergilemeleri beklenmektedir.
Bu durum, bireylerin toplumsal sahnelerde sergiledikleri rolleri doğrudan şekillendirmektedir.
Örneğin, Türkiye’de kadınların iş hayatında profesyonelliklerinin yanı sıra “feminen” bir duruş sergilemeleri beklenirken, erkeklerin daha otoriter ve iddialı olmaları teşvik edilmektedir.
Bu tür beklentiler, Goffman’ın kuramında bahsettiği rol ve izlenim yönetimi kavramlarının toplumsal cinsiyet bağlamında nasıl işlediğini göstermektedir.
4. Sosyal Medya Çağında Benlik Sunumu
Günümüz Türkiye’sinde sosyal medya, bireylerin benlik sunumunu en çok etkileyen alanlardan biridir.
Instagram, TikTok ve X gibi platformlar, bireylere kendi “ön sahnelerini” sürekli olarak yeniden inşa etme imkânı sunmaktadır.
Sosyal medyada kullanıcılar, hayatlarının yalnızca olumlu ve idealize edilmiş yönlerini paylaşarak izlenim yönetimi yapmaktadır.
Türkiye’de özellikle gençler arasında sosyal medya kullanımı, toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretilmesine de zemin hazırlamaktadır.
Kadınların estetik ve güzellik vurgusu yapmaları, erkeklerin ise güçlü ve başarılı görünme çabaları bu sürecin bir parçasıdır.
Bu durum, toplumsal beklentilerin dijital ortama taşınarak pekiştirildiğini göstermektedir.
5. Sonuç ve Değerlendirme
Erving Goffman’ın dramaturjik yaklaşımı, bireylerin toplumsal yaşamda benlik sunumunu nasıl gerçekleştirdiklerini anlamak açısından günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
Türkiye örneğinde toplumsal cinsiyet rolleri, aile yapısı ve sosyal medya kullanımı, bireylerin ön sahne ve arka sahne performanslarını derinden etkilemektedir.
Kadın ve erkeklere yüklenen farklı roller, bireylerin toplumsal yaşamda sergiledikleri davranışları çeşitlendirmekte, sosyal medyada ise bu rollerin yeniden üretilmesine yol açmaktadır.
Sonuç olarak, Goffman’ın kuramı yalnızca Batı toplumlarına değil, Türkiye gibi farklı kültürel bağlamlara da uygulanabilir bir çerçeve sunmaktadır.
Bu bağlamda, dramaturjik yaklaşımın günümüz sosyal bilimlerinde hem teorik hem de pratik açıdan önemli bir analiz aracı olmaya devam ettiği söylenebilir.
Kaynakça
Goffman, E. (1956). The Presentation of Self in Everyday Life. Edinburgh: University of Edinburgh Social Sciences Research Centre.
Goffman, E. (1974). Frame Analysis: An Essay on the Organization of Experience. New York: Harper & Row.
West, C., & Zimmerman, D. H. (1987). Doing gender. Gender & Society, 1(2), 125–151.
boyd, d. (2014). It’s Complicated: The Social Lives of Networked Teens. Yale University Press.
Kandiyoti, D. (1988). Bargaining with patriarchy. Gender & Society, 2(3), 274–290.
Özyeğin, G. (2015). Gender and Sexuality in Muslim Cultures. Routledge.