Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Evde Oyun Terapisi: Çocukların Duygusal ve Davranışsal Gelişiminde Aile Katılımının Önemi

 

Oyun terapisi, çocukların kendilerini sözlü olarak ifade etmekte zorlandıkları duygusal çatışmaları, simgesel oyunlar aracılığıyla dışa vurabildikleri bilimsel olarak desteklenen bir yaklaşımdır. Geleneksel olarak terapist eşliğinde yürütülse de bu yaklaşımın temel prensiplerine dikkat edildiğinde ev ortamında da başarılı ve etkili bir biçimde uygulanabilir. Özellikle ebeveynlerin çocuklarıyla olan ilişkilerini güçlendirmek, çocukların güvenli bağlanmasını desteklemek ve duygusal ihtiyaçlarını fark etmek açısından evde uygulanan oyun terapisi oldukça faydalıdır.

  • Oyuncak Seçiminin Önemi

Terapi ortamında kullanılan oyuncaklar, çocuğun iç dünyasını yansıtmasına olanak tanıyan, sembolik anlamı olan nesneler olmalıdır. Ev ortamında bu oyuncakların sadece oyun terapisi sırasında kullanılması, çocuğun zihninde bu sürecin özel ve anlamlı bir yere oturmasına katkı sağlar. Her oyuncak pahalı olmak zorunda değildir; peluş hayvanlar, arabalar, aile figürleri, ev eşyaları, figürlü bebekler gibi sembolik değeri olan nesneler yeterlidir. Evde halihazırda bulunan oyuncaklardan seçim yapılması bütçeyi zorlamadan terapiyi erişilebilir kılar. Önemli olan, çocuğun duygularını projekte edebileceği alanın sağlanmasıdır.

  • Terapötik Alan: Uygun Oda Belirleme

Evde oyun terapisi yapılacak alanın fiziksel özellikleri kadar, çocuğun kendini güvende hissedebileceği bir ortam olması da çok önemlidir. Oyun için ayrılan odada tehlike oluşturabilecek eşyaların bulunmaması, oyun sırasında kırılabilecek nesnelerin ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Çocuğun rahat hareket edebilmesi için alan yeterince geniş olmalı; eğer suyla oynanacaksa zemin kolay temizlenebilir olmalıdır. Halı veya minder gibi çocuğun düşse bile zarar görmeyeceği yumuşak zeminler tercih edilmelidir. Bu tür önlemler çocuğun özgürce ve yaratıcı biçimde oyun kurmasına olanak tanır.

  • Program Oluşturma ve Rutin Sağlama

Düzenli ve önceden planlanmış oyun saatleri, çocuğun psikolojik olarak beklediği bir alan oluşturmasına yardımcı olur. Ebeveynlerin, haftada en az bir gün 30 dakikalık zaman ayırmaları önerilir. Ailede birden fazla çocuk varsa, her biriyle birebir zaman geçirilmesi gerekir. Böylece her çocuğun özel olduğunu hissetmesi sağlanır. Eğer anne-baba farklı şehirlerde yaşıyorsa ya da vakit darlığı varsa oyun saatleri iki haftada bire de indirilebilir. Ancak burada önemli olan süreklilik ve çocuğa verilen sözlerin tutulmasıdır. Oyun saatinin çocuğun favori bir televizyon programı ya da dış etkinlikle çakışmaması gerekir.

  • Aksamalarla Baş Etme Becerisi

Evde oyun terapisinin düzenli bir şekilde sürdürülmesi kolay olmayabilir. Misafir gelmesi, bir anda verilmiş bir sözün hatırlanması ya da evin diğer çocuklarının dikkat dağıtıcı olması gibi nedenlerle aksamalar yaşanabilir. Bu gibi durumlarda anne-babaların önceden hazırlıklı olması ve oyun saati boyunca ortamın sakinliğini koruması gerekir. Telefonlar sessize alınmalı, mümkünse diğer çocuklar için farklı bir etkinlik planlanmalıdır. Eğer oyun saati kaçırılacaksa, bu durumu çocuğa uygun bir dille önceden bildirmek ve telafi zamanını birlikte belirlemek önemlidir. Bu yaklaşım, çocuğa güven ve değer duygusu verir.

  • Ebeveynin Rolü ve Sorumluluğu

Oyun terapisine ebeveynin dâhil olması, çocuğun yalnız olmadığını ve ihtiyaç duyduğunda yanında güvenilir bir figür olduğunu hissettirmesi açısından önemlidir. Oyun saatine sadık kalmak, ebeveynin bu süreci ciddiye aldığını ve çocuğuna verdiği önemi gösterir. Bu düzenlilik, çocukta aidiyet ve güven duygusunun pekişmesine katkı sağlar. Oyun yapılamayacaksa çocuğa durumu açık ve nazik bir dille anlatmak, ardından birlikte telafi planı yapmak hem iletişimi güçlendirir hem de duygusal dayanıklılığı destekler.

  • Uzman Görüşmeleri ve Süpervizyon

Evde uygulanan oyun terapisi, uzman desteğinden bağımsız yürütülmemelidir. Ebeveynlerin belirli aralıklarla, en az iki haftada bir uzman ile görüşme yapmaları önerilir. Bu görüşmelerde yaşanan zorluklar, ebeveynin aklına takılan sorular ve çocuğun oyunundaki temalar birlikte değerlendirilmelidir. Uzman, süreci yönlendirmek için aileye mini anketler sunabilir. Örneğin: ‘Başarılı veya başarısız olduğunuz şeyler nelerdi?’, ‘Uygulamada zorlandığınız alan neydi?’ gibi sorularla aile farkındalık kazanır.

 

Örnek Oyunlar ve Kazanımları

– Hazine Avı: Görsel hafıza, planlama ve problem çözme becerilerini geliştirir.
– Haritadan Şehir Bulma: Coğrafya bilgisi ve yön duygusunu eğlenceli biçimde öğretir.
– Kelime Zinciri: Kelime dağarcığını geliştirirken soyut düşünme becerilerini destekler.
– Minder Kapmaca: Ritim, dikkat ve motor koordinasyon yeteneğini artırır.
Bu oyunlar, ebeveynin çocukla keyifli ve yapılandırılmış zaman geçirmesine olanak tanır. Aynı zamanda oyun sırasında çocuğun duygusal temaları da dışa vurabileceği fırsatlar sunar.

 

Sonuç 

Evde oyun terapisi, çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarına duyarlı, duygu odaklı ve ilişki temelli bir yaklaşımdır. Bu süreçte ebeveynin aktif rol üstlenmesi, çocuğun duygusal gelişimini desteklerken, aile içi bağları da kuvvetlendirir. Oyunların amacı sadece eğlenmek değil; aynı zamanda çocuğun iç dünyasını keşfetmesine, ifade etmesine ve anlaşılmasına yardımcı olmaktır. Tüm bu süreçte uzman desteğinin düzenli olarak alınması, uygulamanın etkili ve sağlıklı biçimde ilerlemesini sağlar.

GÜLCAN KARAMAN

@uzmanklinikpsikologunuz (tercihen)

@gulccannnnnnnn

 

Gülcan Karaman
Gülcan Karaman
Gülcan Karaman, uzman klinik psikolog ve yazar olarak psikoterapi, psikolojik danışmanlık ve akademik çalışmalar alanında kapsamlı bir deneyime sahiptir. Psikoloji lisans eğitimini Marmara Üniversitesi’nde, yüksek lisans eğitimini ise İstanbul Arel Üniversitesi’nde dereceyle tamamlamıştır. Eğitim hayatı boyunca psikoloji alanına büyük bir ilgiyle odaklanan Karaman; bilişsel davranışçı terapi, aile danışmanlığı, çocuk ve ergen terapisi, çift terapisi ve bireysel terapi gibi alanlarda uzmanlaşmıştır. Çeşitli hastanelerin psikoloji birimlerinde ve birçok danışmanlık merkezinde görev alarak saha çalışmalarında bulunmuştur. Ayrıca, çalıştığı danışmanlık merkezlerinin web siteleri için çeşitli yazılar kaleme almıştır. Karaman, Türk Psikologlar Derneği üyesi olarak, psikolojinin herkes tarafından anlaşılabilir olmasını amaçlamaktadır. Ona göre psikoterapi, bireye doğrudan akıl vermektense, kişinin kendi içsel çözüm yollarını fark etmesini destekleyen bir yöntemdir; bu doğrultuda, bireylerin ruhsal dayanıklılığını artırmaya yönelik içerikler üretmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar