Perşembe, Eylül 25, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Aynı Döngüde Takılı Kalmak: İlişkilerde Bağlanma Stilimizin Gücü

Hiç aynı ilişki sorunlarını farklı insanlarla yaşadığınızı fark ettiniz mi? Farklı partnerler, farklı zamanlar, farklı koşullar… Ama benzer kırılmalar, benzer çatışmalar ve benzer duygular. Bu tekrarlayan ilişki döngülerinin temelinde çoğu zaman farkında olmadığımız bir unsur yatar: Bağlanma stilimiz.

Bağlanma stili, çocuklukta birincil bakımverenimizle kurduğumuz ilişkinin bir yansımasıdır ve yetişkinlikte kurduğumuz romantik ilişkilerde nasıl bağlandığımızı, nasıl iletişim kurduğumuzu, nasıl sınır koyduğumuzu ve çatışmaları nasıl yönettiğimizi derinden etkiler. Eğer ilişkilerimizde aynı döngülere tekrar tekrar giriyorsak, bu durum büyük olasılıkla bağlanma stilimizin bir sonucudur.

Bağlanma Stili Nedir?

Bağlanma stili, bireyin hem kendisine hem de başkalarına dair geliştirdiği temel güven, yakınlık ve duygusal bağlanma kalıplarını tanımlar. Bowlby ve Ainsworth’un bağlanma kuramına göre dört temel bağlanma stili bulunur:

  1. Güvenli Bağlanma

  2. Kaygılı (Saplantılı) Bağlanma

  3. Kaçıngan Bağlanma

  4. Çelişkili (Dezorganize) Bağlanma

Güvenli bağlanan bireyler duygularını rahatça ifade edebilir, yakınlıktan keyif alır ve karşısındakine güvenmeyi öğrenmiştir. Ancak diğer üç bağlanma stili genellikle ilişkilerde sorunlara, yanlış anlamalara ve tekrar eden ilişki döngülerine zemin hazırlar.

Döngü Nasıl Başlar?

Bağlanma stilimiz, bilinçdışında bir eş seçme mekanizması haline gelir. Örneğin, kaygılı bağlanan biri, genellikle duygu paylaşımı sınırlı olan kaçıngan bağlanan kişilere çekilir. Bu dinamik, ilişkide bir tarafın sürekli yakınlık aradığı, diğer tarafın ise mesafe koyduğu klasik bir kedi-fare oyununa dönüşebilir. Bu ilişki döngüsü öyle kuvvetlidir ki, kişi ilişki bittiğinde bile benzer bir bağlanma stiline sahip başka biriyle yeniden aynı süreci yaşar.

Bu nedenle, bir ilişkide yaşadığımız çatışmalar sadece partnerimizle ilgili değil, aynı zamanda kendi geçmiş deneyimlerimizle yüzleşmediğimiz sürece taşıdığımız duygusal yüklerle ilgilidir.

Neden Aynı Döngüye Girmeye Devam Ederiz?

  1. Tanıdık Olanı Güvenli Sanmak:
    Bilinçdışı düzeyde çocuklukta öğrendiğimiz ilişki biçimi bize “tanıdık” gelir. Bu tanıdıklık, her ne kadar sağlıksız olsa da bizi kendine çeker çünkü sistemimiz bu düzene aşinadır.

  2. Kendini Kanıtlama Çabası:
    Kaygılı bağlanan bireyler, sevilmeye değer olduklarını ispatlamak için kendilerini ilişkiler içinde ispatlamaya çalışır. Bu çaba çoğu zaman kendini yok saymak, sınır koyamamak ve sonunda yetersizlik duygusu yaşamakla sonuçlanır.

  3. Kaçıngan Tarzın Savunmacılığı:
    Kaçıngan bağlanan bireyler ise fazla duygusal yükten uzak durmak ister. Bağ kurmak yerine kontrolü elinde tutmayı ve duygusal mesafe koymayı seçer. Bu da karşı tarafın duygusal olarak yalnız kalmasına neden olur.

  4. Duygusal Hafızanın Gücü:
    Beyin, çocuklukta yaşadığı ilişkisel örüntüleri duygusal hafızaya kaydeder. Bu kayıtlar, ilerleyen yaşlarda mantıktan çok duygularla karar vermemize neden olur. Bu nedenle aynı acıya neden olan kişi tiplerine tekrar tekrar çekiliriz.

Döngüden Çıkmanın İlk Adımı: Farkındalık

İlişkilerde tekrar eden örüntüleri değiştirmek mümkündür. Ancak bunun için önce bağlanma stilimizi tanımamız gerekir. Hangi durumlarda tetikleniyoruz? Partnerimizden ne bekliyoruz? Kaygılarımız, ihtiyaçlarımız, korkularımız neler? Tüm bunları dürüstçe görmek, ilişki döngüsünü kırmak için ilk adımdır.

Duygusal farkındalık, sadece kendimize değil, partnerimize de daha objektif ve empatik bir yerden bakmamıza imkân tanır. İlişki içinde hissettiğimiz yoğun duygular, çoğu zaman geçmişte duyulamayan, görülmeyen çocuğun sesidir. Onu anlamaya çalışmak, bugünkü ilişkilerimizde iyileşmenin yolunu açar.

İyileşme Süreci: Bağ Kurmayı Öğrenmek

Bağlanma stilimiz değiştirilebilir. Bu süreçte terapi, destek grupları veya bireysel gelişim çalışmaları oldukça etkili olabilir. Özellikle güvende hissettiren, duygularımızı açıkça ifade edebildiğimiz ve sınırlarımızın saygı gördüğü ilişkiler, güvenli bağlanmanın yeniden inşa edilmesini sağlar.

Unutulmamalı ki, duygusal yakınlık ve bağlılık bir beceridir. Herkesin öğrenebileceği, geliştirebileceği bir süreçtir. Partnerimizle birlikte bu süreci yürütmek, ilişkilerimizi sadece daha sağlam değil, aynı zamanda daha anlamlı hâle de getirir.

Döngüyü Fark Et, Yönünü Değiştir

İlişkilerde hep aynı ilişki döngüsüne giriyor olmak, bir zayıflık ya da eksiklik değil; çözülmemiş duygusal geçmişimizin bir yansımasıdır. Bu farkındalıkla kendimize şefkatle yaklaşmak, değişimin ilk adımıdır.

Her birey, sevgiye ve bağlılığa layıktır. Ama önce kendi içimizdeki çocukla, ihtiyaçlarımızla, korkularımızla bağ kurmalıyız. Bağlanma stilimizi tanımak, sadece ilişkilerimizi değil, kendimizi de dönüştürmenin kapısını aralar.

Kaynakça

  • Bowlby, J. (1988). A Secure Base: Parent-Child Attachment and Healthy Human Development. Basic Books.

  • Levine, A., & Heller, R. (2010). Attached: The New Science of Adult Attachment and How It Can Help You Find – and Keep – Love. Penguin Publishing Group.

  • Siegel, D. J. (2012). The Developing Mind: How Relationships and the Brain Interact to Shape Who We Are. Guilford Press.

  • Tatkin, S. (2016). Wired for Love: How Understanding Your Partner’s Brain and Attachment Style Can Help You Defuse Conflict and Build a Secure Relationship. New Harbinger Publications.

  • Karen, R. (1998). Becoming Attached: First Relationships and How They Shape Our Capacity to Love. Oxford University Press.

  • Fonagy, P., Gergely, G., Jurist, E., & Target, M. (2002). Affect Regulation, Mentalization, and the Development of the Self. Other Press.

Zeynep Korkmaz Kuş
Zeynep Korkmaz Kuş
Zeynep Korkmaz Kuş; aile, evlilik ve eğitim alanlarında uzmanlaşmış ve akademik çalışmalar alanında geniş bir deneyime sahip Aile Danışmanıdır. Lisans eğitimini sosyoloji ve danışmanlık üzerine tamamlayan Kuş; yıllardır bireylerin ve çiftlerin daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına, iletişimlerini güçlendirmelerine ve aile içindeki dengeyi sağlamalarına destek olmaktadır. Eğitim danışmanlığı kapsamında ise çocukların ve gençlerin akademik ve sosyal gelişimlerini destekleyici rehberlik hizmetleri sunar. Ulusal platformlarda akademik çalışmalara sahip olan Zeynep Korkmaz Kuş, çeşitli dergi ve dijital mecralarda sosyoloji, kişisel gelişim ve aile danışmanlığı üzerine yazılar kaleme almaktadır. Danışmanlık sürecinde her bireyin benzersiz olduğuna inanarak kişiye özel, çözüm odaklı yaklaşımlar; evlilik öncesi hazırlık, evlilikte iletişim sorunları, etkili iletişim, sınav kaygısı ve ebeveyn tutumları gibi birçok konuyu ele alan yazar, deneyimleri ve uzmanlığı ile bireye yol gösterici içerikler üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar