Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Altıncı Hissin Gölgesinde: DSM-5’e Göre Şizotipal Kişilik Bozukluğu

Bu “Benim altıncı hissim çok kuvvetlidir” diyen, renk uyumu olmayan bol ve tuhaf kıyafetler giyen, aklınıza bile gelmeyecek fikirler ortaya atan kişilerle karşılaştığınızda veya çevrenizde bu özelliklere sahip kişiler varsa dönüp bir daha bakmanıza neden olacak bir yazı ile karşınızdayım. Sizler için herkes tarafından şizofreni ile karıştırılan belirtilerin birbirine yakın olduğu şizotipal kişilik bozukluğu ele aldım. Şizotipal bozukluk bireyin düşünce yapısında, algılarında, kişiler arası ilişkilerinde ve davranışlarında belirgin biçimde sapmalar gösterdiği, şizofreni spektrumunda yer alan bir kişilik bozukluğudur. DSM-5’te A Kümesi kişilik bozuklukları arasında sınıflandırılır ve genellikle garip, eksantrik veya tuhaf davranışlarla karakterizedir. Şizotipal bireyler, genellikle insanlar arası mesafeyi korur, yoğun sosyal kaygılar yaşar, düşünce yapılarında bozulmalar ve tuhaf inançlar (bazen batıl) barındırırlar. Bununla birlikte, doğrudan psikotik değillerdir; gerçeklik değerlendirmeleri çoğu zaman bozulmaz, ancak sınırdadır.

Nörobiyolojik Temeller
Şizotipal kişilik bozukluğu, şizofreni spektrumu içinde düşünülür. Bu nedenle birçok nörobiyolojik özelliği şizofreni ile örtüşür, ancak belirtiler daha az şiddetlidir.

a. Genetik Yatkınlık

ŞKB, yüksek oranda ailesel geçiş gösterir. Özellikle birinci derece akrabalarında şizofreni tanısı bulunan bireylerde bu bozukluğun görülme olasılığı artar. COMT, DISC1 ve NRG1 gibi şizofrenide de rol oynadığı bilinen genetik varyasyonlarla ilişkilidir.

b. Beyin Yapısı ve Fonksiyonları

  • Prefrontal kortekste (özellikle dorsolateral) ve temporal lobda yapısal azalmalar (kortikal kalınlık ve gri madde azalması) tespit edilmiştir.

  • Hippokampus ve amigdala gibi limbik sistem bölgelerinde işlevsel düzensizlikler bulunur. Bu da duygusal düzenleme sorunlarına yol açar.

  • Fonksiyonel MRI çalışmaları, dikkat ve çalışma belleği gibi yürütücü işlevlerde bozulmalara işaret eder.

c. Nörotransmitter Düzeyleri

  • Dopamin: Dopaminerjik sistemdeki düzensizlik, özellikle tuhaf inançlar ve düşünce bozukluklarıyla ilişkilendirilir.

  • Glutamat ve GABA sistemlerinde de dengesizlikler olduğuna dair bulgular mevcuttur.

Belirtiler ve Klinik Görünüm

a. Bilişsel ve Algısal Bozulmalar

  • Tuhaf düşünce içerikleri: Büyüsel düşünme, batıl inançlar, alt metin arama.

  • Paranoyak düşünceler: Başkalarının kendisini izlediği veya hakkında kötü düşündüğü hissi.

  • Olağandışı algılar: Bedensel duyumlar, hayal ve gerçek arasındaki çizginin bulanıklaşması.

b. Davranışsal Belirtiler

  • Eksantrik davranışlar ve konuşma: Zor anlaşılan, dolaylı veya metaforik konuşma tarzı.

  • Garip kıyafetler, aşırıya kaçan aksesuar kullanımı.

  • Mimik ve jestlerde donukluk veya uygunsuzluk.

c. Duygusal ve Kişilerarası Alanlar

  • Aşırı sosyal kaygı (tanıdık kişilerle bile).

  • Yakın ilişkilerden kaçınma.

  • İçedönüklük ve yalnızlık isteği.

Fiziksel Görünüm ve Davranışsal Dışavurum

Şizotipal bireylerin dış görünüşü genellikle dikkat çeker çünkü sıradışıdır:

  • Renk uyumu gözetmeyen, bol ve dağınık kıyafetler.

  • Tuhaf aksesuarlar (şapka, kolye, semboller).

  • Beden duruşu çekingendir, göz teması azdır.

  • Konuşma biçimi duraksamalı, detaylara saplanan veya aşırı soyut olabilir.
    Bu görünüm, bozukluğun “tuhaflık” özelliğini yansıtır ve sosyal uyumda zorluklara neden olabilir.

Yaş Aralığı ve Gelişimsel Süreç

Şizotipal kişilik özellikleri genellikle ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde başlar. Ancak bu özelliklerin temelleri, çocuklukta gözlemlenebilecek bazı sosyal beceri eksiklikleri, içe kapanıklık, fantastik düşünceler gibi ipuçlarıyla fark edilebilir. Bozukluk yaşla birlikte sabitlenme eğilimindedir; ancak psikotik epizodlara dönüşme riski düşüktür. Bununla birlikte, bazı durumlarda ileri yaşlarda şizofreni veya diğer psikotik bozukluklara evrilme potansiyeli taşır.

Tanı Kriterleri (DSM-5’e Göre)

Aşağıdakilerden en az beş tanesinin varlığı ile tanı konur:

  1. Referans fikirleri (paranoya düzeyinde olmayan).

  2. Olağandışı algısal yaşantılar.

  3. Tuhaf düşünce ve konuşma biçimi.

  4. Paranoya benzeri fikirler.

  5. Uygunsuz veya sınırlı duygulanım.

  6. Tuhaf, eksantrik görünüm ve davranışlar.

  7. Yakın ilişkilere karşı ilgi eksikliği.

  8. Sosyal kaygı (tanıdık ortamda bile azalmayan).

Tedavi Yöntemleri

Şizotipal kişilik bozukluğunun tedavisi zorludur çünkü bireyler genellikle tedaviye gönülsüzdür. Ancak uygun yaklaşımlar ve sabırla önemli iyileşmeler sağlanabilir.

a. Psikoterapi

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Gerçeklik testi yapma, sosyal beceri geliştirme ve büyüsel düşünceleri sorgulama açısından etkilidir.

  • Destekleyici terapi: Güven ilişkisi kurmak, sosyal izolasyonu azaltmak için gereklidir.

  • Sosyal beceri eğitimi: Göz teması, konuşma pratiği, duygusal ifade gibi alanlarda yapılandırılmış destek sağlanır.

b. Farmakolojik Tedavi

  • Antipsikotik ilaçlar (düşük doz): Özellikle düşünce bozuklukları ve paranoid belirtilerde faydalıdır. (Örn: Risperidon, Olanzapin)

  • Antidepresanlar: Sosyal kaygı ve duygudurum bozukluklarına eşlik eden durumlarda kullanılabilir.

  • Anksiyolitikler: Gerektiğinde sosyal kaygıyı düzenlemek için reçetelenebilir.

c. Grup Terapileri ve Psikoeğitim

Bireyin yalnız olmadığını fark etmesini sağlar ve kişilerarası becerilerini artırabilir. Ancak grup ortamında zorlanabileceği için dikkatli yapılandırılmalıdır.

Şizotipal Bozuklukla Yaşam: Toplumsal Yansımalar

Şizotipal bireyler genellikle toplumdan izole, dışlanmış veya yanlış anlaşılmış hissederler. Bu durum, toplumsal damgalama ve işlevsellik kaybı ile birleştiğinde yaşam kalitelerini ciddi ölçüde etkiler. Bu nedenle sosyal destek, anlayışlı bir çevre ve terapi sürecine sabırla eşlik eden bir sağlık sistemi büyük önem taşır.

Sonuç

Şizotipal kişilik bozukluğu, şizofreni spektrumunda yer alan, genetik ve nörobiyolojik kökenleri olan, düşünce yapısı ve kişilerarası ilişkilerde bariz bozulmalara neden olan ciddi bir kişilik bozukluğudur. Her ne kadar psikotik olmasa da gerçeklik algısı ile sınırda bir konumda yer alır. Psikoterapi gibi uygun terapötik yaklaşımlar ve anlayışlı bir çevre ile bireyin işlevselliği önemli ölçüde artırılabilir.

Kaynakça:

Altunkaya, U. ve Hocaoğlu, Ç. (2023). Az bilinen bir konu “şizotipal kişilik bozukluğu”: Bir gözden geçirme. Klinik ve Ruh Sağlığı Psikolojik Danışmanlığı Dergisi, 3(2), 14-35.

Fadile Yıldırım
Fadile Yıldırım
Ben Fadile YILDIRIM, meraklı ve araştırmacı birisi olarak üniversite hayatımı aktif geçirdim ve bir çok deneyim kazandım. Farklı Kulüpler ve bölümlerle işbirliği yaparak çeşitli organizasyonlara, topluluklara, proje ve seminerlere katıldım. Üniversite aracılığıyla yurtdışı ve yurtiçinde programlarda bulundum. Bir psikolojik danışmanın çalışabileceği farklı meslek alanlarında staj ve benzeri uygulamalara katılarak farklı deneyimler kazandım. Kendimi bildim bileli okumaya ve yazmaya ilgi duydum. Psikolojiye ve insan ruhunun derinliklerine olan merakım, imsanların iç dünyasını ve duygusal süreçlerini keşfetmemi sağladı. Akademik ve mesleki yolculuğum boyunca edindiğim deneyimler, gözlemlediğim farklı kültürlerdeki insanlar özellikle çocukların ve ailelerin dünyasına dair bakış açımı zenginleştirdi. Alan ve alan dışı okumalarımın yanı sıra, bilimsel araştırmalara dayalı projelerde görev almak ve farklı yaş gruplarının gelişimine katkı sağlamak beni motive eden unsurlar arasında. Yaratıcı düşünmeye, sorgulamaya ve öğrenmeye duyduğum ilgi, yazma sürecimi geliştiren önemli kaynaklardan biri. Şu anda hem akademik hem de profesyonel olarak kendimi geliştirmeye devam ediyor, yazılarımla insanlara farklı bakış açıları sunmayı hedefliyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar