Çarşamba, Aralık 31, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Akran Zorbalığı ve Öğrenciler Üzerindeki Etkileri

Akran Zorbalığının Tanımı ve Önemi

Akran zorbalığı, öğrenciler arasında görülen ve bir bireyin diğerine karşı tekrarlayan, kasıtlı ve güç dengesizliğine dayalı davranışlarla zarar vermesi olarak açıklanabilir. Bu davranışlar yalnızca fiziksel saldırılarla sınırlı değildir; sözel incitmeler, sosyal dışlama, dedikodu ya da duygusal baskı gibi farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Zorbalık süreci, mağdurun güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda kişilik gelişimini ve akademik başarısını da olumsuz yönde etkiler (Yıldırım, 2012). Zorbalık olarak tanımlanabilmesi için davranışların süreklilik göstermesi gerekir; bu nedenle tek seferlik olumsuz davranışlar zorbalık kapsamında değerlendirilmez. 1970’lerden itibaren araştırılmaya başlanan akran zorbalığı, toplumsal bir olgu olarak farklı rollerin ortaya çıktığı bir süreç şeklinde ele alınmaktadır. Zorbanın destekçileri, kurban, kurbanın savunucuları ve dışarıda kalanlar bu roller arasında yer almaktadır (Yıldırım, 2012).

Zorbalık Türleri ve Görülme Sıklığı

Zorbalık tek bir davranış biçiminden oluşmaz; fiziksel, sözel, sosyal dışlama, dedikodu ve eşyalara zarar verme gibi farklı türleri vardır. Bunlar arasında sözel zorbalık en sık karşılaşılan biçimdir (Pişkin, 2010, 176). Elazığ’da yapılan bir çalışmada sekizinci sınıf öğrencilerinin en çok fiziksel ve sözel zorbalığa maruz kaldığı, ayrıca erkek öğrencilerin kızlara göre daha fazla zorbalık yaşadığı belirlenmiştir (Çankaya, 2011). Zorbalığın temel nedenleri arasında güç gösterisi ve şiddetin bir çözüm yolu olarak görülmesi yer almakta, ortak unsurlar ise güç dengesizliği, kasıtlı ve tekrarlayan eylemler ile yıldırma amacı olarak özetlenmektedir (Çankaya, 2011).

Sosyal Süreçler ve Kuramsal Yaklaşımlar

Akran zorbalığı karmaşık sosyal süreçleri ve iletişim dinamiklerini içerir. Araştırmalar, zorbalığa maruz kalma riskinin okulun ilk yıllarında daha yüksek olduğunu, zorba öğrencilerin ise genellikle son sınıflarda bulunduğunu göstermektedir. Velilerin çoğu zaman bu durumun farkında olmadığı ya da çocuklarına nasıl yardımcı olacaklarını bilmedikleri görülmektedir (Gürhan, 2017). Kuramsal yaklaşımlar zorbalığı bireysel farklılıklar, gelişimsel süreç, sosyal ve kültürel olgu, okul ortamındaki akran baskısı ve adalet açısından değerlendirme olarak farklı boyutlarda ele almaktadır. Eliot’un sınıflamasına göre zorbalık; fiziksel, sözel, sosyal dışlama ve duygusal zorbalık olarak kategoriye ayrılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün 35 ülkede yaptığı araştırmada zorbalığın görülme oranının %1 ile %50 arasında değiştiği belirtilmiştir (Gürhan, 2017).

Zorbaların ve Mağdurların Özellikleri

Griffin ve arkadaşlarının çalışmasında zorbalığın beş temel özelliği; zarar verme niyeti, tekrarlayıcı saldırılar, tahrik olmaksızın saldırganlık, sosyal grup içinde meydana gelmesi ve güç dengesizliği olarak tanımlanmıştır (Gürhan, 2017). Zorbaların sorun çözme becerilerinden yoksun, empati kuramayan ve antisosyal davranışlar sergileyen bireyler oldukları görülmektedir. Zorba-mağdur olarak adlandırılan bireyler hem zorba hem de mağdur olabilmekte, daha saldırgan davranışlar sergileyerek akran ilişkilerinde zorlanmaktadır. Mağdurlar ise genellikle kaygılı, endişeli, pasif ve özgüveni düşük bireylerdir; ayrıca yetişkinlere durumu bildirmekten çekinmektedirler (Gürhan, 2017).

Zorbalığın Sonuçları ve Önleme Çalışmaları

Zorbalığın öğrenciler üzerindeki etkileri oldukça yıkıcı olduğu gözlemlenmiştir. Anne ile güvenli bağlanmada sorun yaşayan çocukların zorbalığa yatkın olma eğiliminde olduğu buna ek olarak zorbaların suç işleme eğilimlerinin daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır (Gürhan, 2017). Hem zorbalar hem de mağdurlar için uzun vadede olumsuz sonuçlar doğuran bu süreç, öğrencilerin fiziksel, ruhsal, sosyal ve akademik açıdan zarar görmesine yol açmaktadır. Zorbalığa maruz kalan çocuklarda çeşitli fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkabileceği vurgulanmaktadır. Bu nedenle akran zorbalığının önlenmesinde okul rehberlik servisleri, öğretmenler, veliler ve öğrencilerin yer aldığı çok yönlü ekip çalışması, periyodik değerlendirmeler ve sosyal becerilerin geliştirilmesine yönelik programlar büyük önem taşımaktadır.

KAYNAKÇA

Çankaya, İ. (2011). İlköğretimde akran zorbalığı. Journal of Uludag University Faculty of Education, 24(1), 81-92. Gürhan, N. (2017). Her yönü ile akran zorbalığı. Turkiye Klinikleri J Psychiatr Nurs-Special Topics, 3(2), 175-81. Pişkin, M. (2010). Ankara’daki ilköğretim öğrencileri arasında akran zorbalığının incelenmesi. Eğitim ve Bilim, 35 (156), s. 175-189. Yıldırım, Ö. G. R. (2012). AKRAN ZORBALIĞI. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10(2), 39-51.

Aliye Yıldırım
Aliye Yıldırım
Psikolog Aliye Yıldırım, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde tamamladığı Psikoloji lisans eğitimini; aldığı uzmanlık eğitimleri, katıldığı seminerler ve tamamladığı staj programlarıyla zenginleştirmiştir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Masal Terapisi ve Hikâye Anlatıcılığı üzerine eğitimler almış; Çocuk Resim Analizi ile Çocuklarda Dikkat ve Değerlendirme Testleri uygulamalarında deneyim kazanmıştır. Pozitif Psikoloji Enstitüsü’nün kapsamlı staj programını başarıyla tamamlayan Yıldırım, aktif olarak Aile Danışmanlığı eğitimine devam etmektedir. Klinik psikoloji, gelişim psikolojisi, çocuk psikolojisi, ilişkisel dinamikler ve yas psikolojisi alanlarındaki akademik ilgisi ve mesleki deneyimleri, kaleme aldığı yazıların temel motivasyonunu oluşturmaktadır. Çocuk ve ailelerin duygusal gelişimini, psikolojik dayanıklılıklarını ve terapötik süreçlerini ele aldığı yazılarında, psikolojiyi herkes için anlaşılır ve uygulanabilir kılmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar