Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Doğum Sonrası Öfke: Nedir Ve Neden Bunun Hakkında Konuşmamız Gerekir?

Doğum sonrası öfke nadir değildir. Sadece nadiren konuşulur.
Doğum sonrası depresyon ve kaygı daha açık bir şekilde konuşulurken, nadiren konuşulan bir diğer yaygın doğum sonrası deneyim ise doğum sonrası öfkedir. Doğum sonrası öfke birçok yeni ebeveyni etkiliyor, ancak çok sayıda kişi bu acıyı tek başına çekiyor. Doğum sonrası öfkeyi anlayarak damgalanmayı azaltabilir ve bu öfkeyi yaşayanların kendilerini daha az yalnız hissetmelerine ve destek arama konusunda daha güçlü olmalarına yardımcı olabiliriz.

Doğum Sonrası Öfke Nedir?

Doğum sonrası öfke, doğumdan sonraki haftalarda ve aylarda ortaya çıkabilen yoğun, ani öfke, sinirlilik veya hayal kırıklığı duygularıdır. Bu öfke rahatsız edici ve kontrol edilemez olabilir ve çoğu zaman aniden ortaya çıkar. Tepki çoğu zaman tetikleyiciye göre orantısızdır. Öfke yaşayan yeni anneler, ‘kanlarının sürekli kaynadığını’ veya bağırıp çağırmak için karşı konulamaz bir istek duyduklarını tarif edebilirler. Bu durum çoğu zaman yeni anneleri hazırlıksız yakalar, çünkü yeni annelere sevgi, neşe ve mutluluk hissetmeleri gerektiği söylenir.

Doğum sonrası öfke, doğum sonrası depresyon ve kaygının yaygın bir belirtisidir. Bu aynı zamanda yeni annenin kendini bunalmış hissettiğinin ve yeterli destekten yoksun olduğunun da bir işaretidir. Doğum sonrası öfke, yeni annenin stresinin başa çıkma kaynaklarının kaldırabileceğinden daha fazla olduğunu gösteren bir ‘motor arıza ışığı’ veya ‘alarm zili’ gibidir.

Neden Bunun Hakkında Konuşmuyoruz?

Bu duygular bu kadar yaygın olmasına rağmen, doğum sonrası öfke birçok nedenden dolayı yeterince ilgi görmeyen bir konudur.
Kültürümüz yeni anneliği mutluluk ve bağ kurma zamanı olarak idealleştirir. Yeni ebeveynlerin üzgün veya kaygılı hissedebileceğini kabul etsek de annelerin öfkeli hissedebileceği fikri hala tabu.

Cinsiyet normları da rol oynuyor. Kadınlara öfkelerini bastırmaları ve duygusal olarak kontrol altında kalmaları öğretiliyor. Dengesiz, tehlikeli veya hatta ‘kötü anne’ olarak etiketlenme korkusu, birçok acı çekenin sessiz kalmasına neden oluyor.

Bu zorluğa bir de doğum sonrası öfkenin, profesyonellerin ruh sağlığı koşullarını teşhis etmek için kullandıkları kılavuz olan DSM-5-TR’de bir tanı olarak tanınmaması ekleniyor. Doğum sonrası ruhsal sağlık bozuklukları için standart tarama araçları genellikle yeni annenin öfkesi hakkında sorular içermez ve bu da mücadele eden birçok yeni annenin fark edilmemesine neden olur.

Doğum Sonrası Öfkenin Nedenleri Nelerdir?

Doğum sonrası öfkenin birçok olası nedeni vardır, bunlardan bazıları şunlardır:

  • Hormonal dalgalanmalar: Doğumdan sonra östrojen ve progesteron seviyelerinde önemli bir düşüş olur ve bu durum yeni annenin ruh halini etkiler.

  • Uyku yoksunluğu: Uyku eksikliği duygusal düzenlemeyi etkiliyor, hayal kırıklığına dayanıklılığı azaltıyor ve strese duyarlılığı arttırıyor. Yapılan araştırmalar, annelerin yetersiz uykuyla yüksek öfke düzeyleri arasında bağlantı olduğunu ortaya koyuyor.

  • Zihinsel yük ve görünmeyen emek: Ebeveynliğin sürekli talepleri, karar alma süreçleri ve görünmeyen emekleri zihinsel aşırı yüklenmeye ve tükenmişliğe yol açabilir.

  • Destek eksikliği: Doğum sonrası öfke yaşayan yeni annelerin yetersiz destek hissettiklerini bildirmeleri muhtemeldir. Destek birçok şekilde olabilir; pratik yardım (ev işleri, çocuk bakımı), duygusal destek (empati, anlayış) veya eşlerden, aileden veya toplumdan gelen sosyal bağlantılar gibi.

  • Beklentiler ile gerçeklik arasındaki kopukluk: Anneliğin gerçekliği, yorgunluk, beslenme mücadelesi ve amansız talepler beklenenden çok farklı olduğunda, hayal kırıklığı ve öfke ortaya çıkabilir.

  • Kişisel ve ailevi ruh sağlığı geçmişi: Depresyon, anksiyete veya bipolar bozukluk gibi önceden var olan durumlar, perinatal ruh sağlığı sorunları riskini artırır.

Nasıl Başa Çıkılır ve Yardım Alınır?

Doğum sonrası öfke yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz ve yıkılmış değilsiniz. İşte yardım için bazı seçenekler:

  • Bir sağlık uzmanıyla görüşün. Duygularınızı kadın doğum uzmanınız, ebeniz, aile hekiminiz veya çocuk doktorunuzla görüşün. Semptomlarınız konusunda spesifik olun, çünkü standart taramalar bunları tespit edemeyebilir. Doğum sonrası öfke, tedaviye iyi yanıt veren doğum sonrası depresyon veya anksiyetenin bir belirtisi olabilir.

  • Terapiyi düşünün. Terapi, hayal kırıklığı, sinirlilik ve öfkeyle başa çıkmanıza yardımcı olacak araçlar sağlayabilir. Yargılayıcı olmayan bir alan sağlayan güvenilir bir terapistle bağlantı kurmak da çok değerlidir.

  • Uykuya öncelik verin. Uyku eksikliği ile öfke arasındaki bağlantı göz önüne alındığında, yeterli dinlenmenin önemi büyüktür. Teklif edildiğinde yardımları kabul edin ve yatmadan önce rahatlamanıza yardımcı olması için farkındalık gibi rahatlama stratejilerini kullanın. Ailenizin durumuna uygun uyku stratejilerini göz önünde bulundurun.

  • Öz düzenlemeyi uygulayın. Öfkenin erken uyarı sinyallerini tanımayı öğrenin ve derin nefes alma, duyusal farkındalık veya kısa süreli molalar gibi temel teknikleri kullanın. Egzersiz gibi fiziksel olarak gerginliği azaltmanın sağlıklı yollarını bulmak da rahatlama sağlayabilir.

  • Yükü yeniden dağıtın. Başkalarının üstlenebileceği belirli görevleri belirleyin ve desteğe olan ihtiyaçlarınızı netleştirin. Net sınırlar koymak ve beklentileri yönetmek önemli önleyici tedbirlerdir.

  • Başkalarıyla bağlantı kurun. Hem çevrimiçi hem de yüz yüze akran destek grupları, mücadelelerinizi paylaşabileceğiniz, onay alabileceğiniz ve izolasyonunuzu azaltabileceğiniz yargısız bir alan sunar. Bazı kuruluşlar, özellikle doğum sonrası öfkeye yönelik olanlar da dahil olmak üzere çok sayıda ücretsiz sanal gruba ev sahipliği yapıyor.

Yalnız Değilsiniz

Doğum sonrası öfke yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz, kötü bir ebeveyn değilsiniz ve desteği hak ediyorsunuz. Bu duygular sizi veya çocuğunuzla olan ilişkinizi tanımlamaz.
Uygun destek, öz şefkat ve tedaviyle doğum sonrası öfke iyileşebilir. Bu konu hakkında açıkça konuşarak, ebeveynliğin karmaşık gerçeklikleri hakkında daha açık ve dürüst bir konuşma yaratabilirsiniz.

Anne öfkesi bir karakter kusuru değil, dikkat edilmesi gereken bir işarettir. Çoğu zaman zihinsel ve fiziksel aşırı yüklenmeye ve destek eksikliğine işaret eder. Öfkeniz sizi canavar yapmaz. İnsanı insan yapar ve bunu kabul etmek iyileşmeye giden ilk adımdır.

Gizem ALTUNDAĞ
Gizem ALTUNDAĞ
Lisans eğitimimi Yeditepe Üniversitesi Psikoloji alanında ve yüksek lisans eğitimimi Haliç Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji (Tezli) alanında tamamladım. Tezimi "Üniversite öğrencilerinde bağlanma stillerine göre stres seviyesi ve stresle başa çıkma becerileri" üzerine hazırladım. Lisans eğitimim sırasında Bakırköy ve Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanelerinde ve Çapa Tıp Fakültesi'nde uygulamalı stajlarımı gerçekleştirdikten sonra, yüksek lisans eğitimim sırasında Dr. Emel Stroup ve Dr. Hakan Türkçapar'dan Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimlerimi tamamladım. Yüksek lisans eğitimim süresince, çocuk ve ailelere psikolojik danışmanlık hizmeti veren özel bir danışmanlık merkezinde özel eğitim alanında desteğe ihtiyaç duyan çocuklar ve aileleriyle çalıştım. Şu an 10 yılı aşkın süredir psikolojik danışmanlık hizmeti veriyor, bir yandan da köşe yazarlığı ve online psikolojik danışmanlık ile içerik üreticiliği yaparak meslek hayatıma devam ediyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar