Perşembe, Mayıs 22, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Hikikomori: Japonya’nın Toplumsal İzolasyon Krizi

Hikikomori, Japon psikolog Tamaki Saitō tarafından 1990’larda tanımlanmıştır. Bu bireyler dış dünyadan uzaklaşır, sosyal etkileşimden kaçınır ve kimseyle iletişim kurmak istemezler. Bir nevi toplumsal izolasyona girerler; zamanla evden, hatta odalarından çıkmaz hale gelirler.

Bu sendromu yaşayan kişilerin odaları kapalı izole bir alandadır. Odadaki perde ve pencereler sürekli kapalıdır. Kapıları kilitli olur. Yemek ihtiyaçlarını kapıya bırakılan yemeklerle giderirler. Bu yemekleri ya aile bireyleri kapıya bırakır ya da dışarıdan verilen siparişler kapıya asılır; teslimatın elden yapılması istenmez. Odadan çıkmadıkları için dağınıklık ve hijyen problemleri sıkça görülür.

Wikipedia’ya (2025) göre, hikikomorinin Japonya’da ortaya çıkmasının nedenleri arasında eğitim sistemi, ekonomik baskılar ve sosyokültürel yapı yer almaktadır. Ancak zamanla Hindistan, Güney Kore, Nijerya, ABD, İspanya ve Kanada gibi farklı kültürlerde de bu duruma rastlanmıştır. Her ne kadar hikikomori Japonya kökenli bir kavram olsa da, yavaş yavaş bu belirtileri ülkemizde de görmekteyiz. Bilgisayar ve elektronik cihaz kullanımının yaygınlaşması, bu sendromun artmasına katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu kişiler genellikle internetten sosyalleşir; oyunlar, animeler ve sanal dünyalar gerçek hayatın yerini alabilir. Bu da hikikomorinin küresel ölçekte yaygınlaşmasına neden olmaktadır.

Belirtileri

  • Eve veya odaya kapanma
  • Gönüllü olarak tüm sosyal aktivitelerden kaçınma
  • Dış dünya ile teması kesme
  • Aile, arkadaş ilişkilerinden uzaklaşma
  • Uyku düzeninde bozulma (genellikle gece uyanık kalmak, gündüzleri uyumak)
  • Uzun süre odada veya eve kapanmadan kaynaklı oluşabilecek hijyen problemleri
  • Kapının sürekli kilitli olması ve aileden bağlantının kesilmesi
  • Sürekli kapalı kalan perde ve pencereler

Nedenleri

Hikikomori sendromu genellikle şu sebeplerden kaynaklanmaktadır:

  • Aile baskısı
  • İş hayatında veya okul hayatında zorbalığa uğramak
  • Sosyal hayatında ilişki kurmada zorluk
  • Sosyal damgalama
  • Dışarıdan gelen baskı ve stres

Bu sebepler, bazı kişilere depresyon gibi gözükebilir, ancak hikikomori ile depresyon arasında önemli farklar bulunmaktadır.

Hikikomorinin Depresyonla Arasındaki Fark Nedir?

Depresyon daha çok değersizleştirme, sevilmeme, mutsuzluk gibi duygu ve düşünceler barındırır. Bundan kaynaklı kişi uzun süre yatağından çıkmak veya duş bile almak istemeyebilir. Bu durumda kişi kendini toplumdan uzaklaştırıyor fakat bu uzaklaşma kişinin duygusal bir tükenmişlik yaşamasından kaynaklı bir durumdur.

Hikikomori sendromu, kişinin gönüllü olarak toplumdan tamamen çekilmesidir. Sosyal normlara uyum sağlayamazlar ve bundan kaynaklı tamamen izole olmak isterler, dış dünyaya merakları yoktur. Bakıldığında benzer durumlar gibi görünse de oldukça farklıdırlar: Depresyonda kişi istemeden pasif şekilde izole yaşarken, hikikomori aktif bir şekilde izole olma durumudur.

Hikikomorinin Sosyal Kaygı ile Benzerlikleri

Hikikomorinin sosyal kaygı ile benzerlikleri yok diyemeyiz. Fakat tam olarak aynı şeyler değillerdir. Sosyal kaygıda kişi sosyal durumlarda kaygı duymakta ve bunlardan kaçmaktadır. Fakat buna rağmen kişi dış dünya ile iç içe olmaya devam etmektedir. Örneğin, sunum yapmaktan çekinip sosyal kaygı duyan bir kişi, birkaç gün boyunca sosyal durumlardan kaçabilir ancak bir süre sonra yeniden toplum içine katılacaktır.

Hikikomori sendromunda kişi, aynı şekilde sosyal kaygı problemleri yaşayabilir. Fakat bir süre sonra toplum içine karışmak yerine dış dünya ile bağlantısını keserek kendini tamamen izole eder. Bu süreç gerçekten çok uzun yıllar sürebilir. Kişi, okulunu ve işini bırakır, odadan veya evinden tamamen çıkmaz hale gelir. Bu akıllara agorafobiyi de getirir ancak hikikomorinin temelinde “dışarı çıkmak istememek” vardır, “korkmak” değil.

Anime ve Mangaların Hikikomori ile Bir Bağlantısı Olabilir mi?

Bakıldığında hikikomori sendromu yaşayan bireyler odalarına kapandıklarında çoğunlukla bilgisayar oyunları, anime ve mangalarla ilgilenirler. Dış dünya ile iletişimini kesen birey burada kimlik buluyor ve duygusal bir tatmin yaşıyor. Bununla birlikte bir aidiyet hissi yaşıyor olabilir. Bakıldığında dış dünyada bulması gereken ve yaşaması gereken ihtiyaç ve duyguları bu tür şeylerle tatmin ediyor diyebiliriz. Dış dünyadan kaçıp iç dünyasına kapanabileceği anime ve mangalarla, karakter yaratabileceği oyunlar ile fantastik bir dünyaya çekiliyorlar. Kısaca bireylerin toplumsal izolasyon yaşayıp kendi iç dünyasına kaçabileceği bu etkenler bir süre sonra bireyin konfor alanı haline gelebiliyor. Bu, onlar için dış dünyadan daha cazip ve tatmin edici oluyor.

Özet

Japonya’da toplumsal izolasyon olarak adlandırılan bu durum artık başka ülkelerde de görülmekte. Kişinin kendini evine veya odasına kapaması, temel ihtiyaçlar haricinde evden çıkmaması ailesini ve yakın çevresini oldukça zor durumlara düşürebilmekte.

Depresyon, anksiyete ve agorafobi gibi hastalıklarla bazı benzerlikleri olsa da oldukça farklı bir durumdur. Kişinin kendi isteğiyle toplumdan uzaklaşması, konfor alanını odası haline getirme durumudur.

Kişinin aile baskısı görmesi, iş yerinde mobbing uygulanması, okulda zorbalık yaşaması, sosyal damgalama gibi sebeplerden toplumdan tamamen izole olmasına zemin hazırlar. Bu kişiler genellikle odalarında fantastik dünyalara açılabileceği animelere, kimlik oluşturabilecekleri oyunlara yönelir böylece sosyal gerçeklikten kaçış sağlar. Bundan kaynaklı bu sendroma teknoloji bağımlılığı da eşlik edebilir. Odadan çıkmak istememesi hijyen problemlerine de yol açabilmektedir. Hikikomori, şu anda DSM-5 tanı kriterlerine girmemektedir. Fakat kim bilebilir belki ileride dünyada en çok görülen ruhsal hastalıklardan biri olabilir ne dersiniz?

Kaynakça

Hikikomori. (2025, Mayıs 7). İçinde Vikipedi https://tr.wikipedia.org/wiki/Hikikomori

Dijital Habitat. (25 Eylül 2018). Hikikomori [Video dosyası]. https://www.youtube.com/watch?v=dhPKLkAiKBQ

Ak, Ö. (2022). Tüm sosyal etkileşimlerden vazgeçince: Hikikomori. TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, 2022(641), 44–49. https://bilimteknik.tubitak.gov.tr/system/files/makale/hiki.pdf

Tuana Tekin
Tuana Tekin
Psikolog Tuana Tekin, Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun olmuştur. Mesleki alanda kendini geliştirmek adına uzun süreli uygulayıcı ekol eğitimleri almıştır. Uluslararası Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimini başarıyla tamamlayarak uygulayıcı olma hakkı kazanmıştır. Bununla birlikte, Çift Terapisi, Cinsel Terapi ve Objektif Çocuk Değerlendirme Testleri eğitimlerini almış ve süpervizyonunu tamamlamıştır. Türk Psikologlar Derneği üyesidir. Ayrıca kendini geliştirmek için seminerlere ve eğitimlere katılmaya devam etmektedir. Şu an online olarak danışan kabul etmekte ve Psychology Times Türkiye dergisinde köşe yazarlığı yapmaktadır.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar