Pazartesi, Kasım 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sanat Psikoterapisinin Klinik Boyutu

Bazen bir çizgi, bir renk ya da boş bir sayfaya düşen ilk iz, kelimelerin yapamadığını yapar. İçimizde taşıdığımız duygular her zaman dilin sınırlarına sığmaz; söylemek istediklerimiz boğazımıza takılır, ifade etmek zorlaşır. Böyle anlarda sanat, sadece bir uğraş ya da hobi olmaktan çıkar; kişinin iç dünyasına açılan güvenli bir kapıya dönüşür. Özellikle iyileşme ve kendini yeniden anlamlandırma süreçlerinde sanatın dönüştürücü ve iyileştirici gücü beklenenden çok daha derindir.

Özellikle psikolojik iyileşme sürecinde sanatın gücü şaşırtıcı derecede etkilidir. Psikodinamik sanat terapisi tam da burada devreye giriyor. Temelde Freud’un psikodinamik kuramına dayanan bu yaklaşım, bilinçdışındaki duyguların sanat aracılığıyla sembolik biçimde ortaya çıkabileceğini savunur. Freud’un da belirttiği gibi bilinçdışı içerikler sık sık rüya, sembol ve fantezilerle ifade olur (Öztürk & Uluşahin, 2016). Sanat terapisi bu sembolleri yüzeye çıkarır; zaten Freud için sanat, bilinçdışının en güçlü kapılarından biridir.

Bugün sanat terapisi sadece bir çizim etkinliği değil, terapist ve danışan arasında sessiz bir ortak dil hâline geldi. Amerikan Sanat Terapisi Kurulu (ATCB) bu yöntemi, kişinin duygusal, zihinsel ve fiziksel sağlığını desteklemek için yaratıcı süreçlerin kullanılmasına dayalı profesyonel bir uygulama olarak tanımlar (ATCB, 2022). Yani mesele “güzel çizmek” değil; mesele çizebilmek, dokunabilmek, ifade edebilmek.

Psikodinamik Yaklaşımın Sanattaki Rolü

Peki neden psikodinamik yaklaşım? Psikodinamik bakış açısı, danışanın bugünkü davranışlarının geçmişte yaşadığı deneyimler tarafından şekillendiğini kabul eder. Bastırılmış anılar, travmalar ve çatışmalar semboller yoluyla açığa çıkabilir. Bu nedenle sanat terapisi, özellikle söze dökülmesi zor duygularla çalışan danışanlar için güçlü bir araçtır.

Sanat, kişinin savunma mekanizmalarını devre dışı bırakır; çizgiler, renkler ve imgeler kelimelerden önce gelir. Naumburg’un ifade ettiği gibi, sanat terapisi danışan ve terapist arasında “simgesel bir iletişim dili” kurar (Demir, 2022).

Psikodinamik sanat terapisinin etkisini göstermek için Lamont ve arkadaşlarının (2009) borderline kişilik bozukluğu olan bir danışanla yaptığı vaka çalışması oldukça çarpıcıdır. Çalışmada yer alan 46 yaşındaki danışan, kendine zarar verme davranışlarıyla hastaneye başvurmuştu ve terapötik ilişki kurmakta zorlanıyordu. Ancak seanslarda konuşmak yerine resim yaptığında bambaşka bir süreç başladı. İlk çizimleri karanlık, yoğun ve saldırgan imgelerden oluşurken; ilerleyen seanslarda figürler yumuşadı, semboller değişti ve danışanın duygusal tonunun da farklılaştığı görüldü. Son seansta danışan resim yapmayı “sakinleştirici” bir araç olarak tanımladı ve terapi sonrası bile çizmeye devam etti. Bu örnek, sanatın yalnızca ifade değil, düzenleme ve iyileştirme işlevine sahip olduğunu gösteriyor.

Sanat Terapisinin Klinik Kullanım Alanları

Sanat terapisi yalnızca patolojik durumlarda kullanılmıyor; depresyon, kaygı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ve psikotik bozukluklarda da güçlü sonuçlar ortaya çıkıyor. Örneğin, depresyon tanılı danışanlarla yapılan bir çalışmada kısa süreli psikodinamik sanat terapisinin semptomlarda uzun süreli iyileşme sağladığı saptandı (Thyme vd., 2007). Aynı şekilde şizofreni hastalarında yapılan sanat terapisi programlarında duyguları tanıma, sosyal iletişim ve içgörü alanlarında belirgin gelişmeler olduğu rapor edilmiştir (Patterson vd., 2011).

Bu noktada sanat terapisi, yalnızca geçmişi tekrar eden değil, kişinin travmalarıyla farklı bir ilişki kurmasını sağlayan bir yeniden yazma sürecidir.

Psikodinamik sanat terapisi bize şunu hatırlatır: İnsan yalnızca konuşarak iyileşmez. Bazen renkler, sesler ve imgeler kelimelerden önce gelir. Sanat, ruhun aynasıdır; kimi zaman korkularımızı, kimi zaman umutlarımızı gösterir. Eğer siz de bir gün kelimelerin yetmediğini hissederseniz, belki de bir kâğıt ve kalem en doğru başlangıç olabilir.

Kaynakça

ATCB. (2022). Sanat Terapisi Nedir?
Demir, V. (2022). Sanat Terapisi.
Öztürk, O. & Uluşahin, A. (2016). Ruh Sağlığı ve Bozuklukları.
Okcu, C. (2022). Sanat psikoterapisi ve kuramsal temelleri: Bir vaka örneği. Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi, 5(10), 1–14.
Lamont, S., Brunero, S., & Sutton, D. (2009). Art Psychotherapy in a Consumer Diagnosed with Borderline Personality Disorder: A Case Study.
Patterson, S. vd. (2011). Journal of Mental Health.
Thyme, K. vd. (2007). Psychoanalytic Psychotherapy.

Rananur saraç
Rananur saraç
Rananur Saraç, lisans eğitimini Sosyoloji bölümünde tamamlamıştır. Eğitim hayatı boyunca farklı kurumlarda staj yapma imkânı bulmuş, aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alarak sahada gözlem ve deneyim kazanmıştır. Bu süreçte özellikle birey-toplum ilişkisine dair çalışmalar ilgisini çekmiş ve akademik olarak sosyal psikoloji ile örgüt ve endüstri psikolojisi alanlarına yönelmiştir. Yazılarında psikoloji ve sosyolojinin kesişim noktalarını ele alarak, bireyin iç dünyası ile toplumsal dinamikler arasındaki görünmez bağları anlaşılır bir dille aktarmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar