Mevsimsel depresyon, özellikle sonbahar sonu ve kış aylarında gün ışığının azalmasıyla ortaya çıkan bir duygu durum bozukluğudur. Enerji düşüklüğü, keyifsizlik, aşırı uyuma, kilo alma ve karbonhidrat tüketme isteği gibi belirtilerle kendini gösterir. Kadınlarda daha sık görülürken, kuzey ülkelerinde yaygınlığı artmaktadır. Bu depresyon tipi, biyolojik yatkınlık, stres, hormon dengesizlikleri ve melatonin artışı gibi faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkar.
Karanlık ve soğuk kış aylarında epifiz bezinden salgılanan melatonin hormonu artar. Melatonin, uyku hali ve yorgunluk yaratır, fiziksel ve zihinsel performansı düşürür. Buna karşılık güneş ışığı, serotonin üretimini artırarak ruh halini iyileştirir. Sonbahar ve kışın doğada yaşanan değişimler—yaprak dökümü, gri hava, yağmur ve kar—bazen bilinçdışı düzeyde ölüm, bitiş ve kayıp temalarını hatırlatır. Bu durum, özellikle hassas bireylerde depresif ruh haline zemin hazırlar.
Psikodinamik ve Bağlanma Açısından Mevsimsel Depresyon
Dinamik psikolojiye göre, mevsimsel depresyon içsel kayıpların ve yas süreçlerinin yeniden canlanmasıdır. Kış mevsimi, geçmişte yaşanmış önemli kayıplarla ilişkilendirilerek bilinçdışı düzeyde yasın tetikleyicisi olabilir. Bu süreçte birey, kışın durağanlığına paralel olarak iç dünyasına çekilir ve bastırılmış suçluluk, değersizlik gibi duygularla yüzleşir. Ayrıca, çocuklukta yaşanmış duygusal soğukluk ya da ilgisizlik gibi ebeveyn temsilleri bu dönemde yeniden aktif hale gelebilir. İçselleştirilmiş olumsuz nesneler, yani eleştirel ve cezalandırıcı iç sesler, kışın sessizliği ve durağanlığıyla güçlenerek bireyin kendini değersiz hissetmesine neden olur.
Bu tekrarlayan mevsimsel depresyon dönemleri, Freud’un “tekrarlama zorlantısı” kavramıyla da açıklanabilir; birey bilinçdışı olarak çözümlenememiş duygusal çatışmaları yeniden yaşar.
Bağlanma kuramı ise, erken çocuklukta kurulan bağlanma ilişkilerinin bireyin stresle başa çıkma ve duygusal düzenleme kapasitesini etkilediğini vurgular. Güvensiz bağlanma geliştiren bireyler, kışın getirdiği yalnızlık, içe çekilme ve çevresel durağanlık koşullarında daha kırılgan hale gelir. Kış mevsimi, bilinçdışı düzeyde geçmişte yaşanan duygusal kayıpları ve ilgi eksikliklerini tetikleyerek bağlanma sistemini harekete geçirir ve depresif belirtilerin ortaya çıkmasına yol açar.
Mevsimsel Depresyon ve Travmatik Tetikleyiciler
Bunun yanında, kişi hayatında olumsuz bir olayı belirli bir mevsimde yaşamışsa, o mevsim geldiğinde benzer duygular ve depresif belirtiler tekrar tetiklenebilir. Bu, zihnin ve bedenin o dönemi bilinçdışı olarak hatırlamasıyla gerçekleşir. Özellikle çözümlenmemiş yas ya da travmatik yaşantılar mevsimsel depresyonun nedenleri arasında yer alır. Terapide amaç, bu tetikleyicilerin farkına varmak ve duyguları güvenli biçimde işleyerek geçmişle şimdiki zamanı birbirinden ayırmaktır.
Mevsimsel Depresyonun Ortaya Çıkışında Diğer Faktörler
Mevsimsel depresyonun ortaya çıkışında diğer önemli faktörler ise şunlardır:
Sosyal izolasyon
Kışın hava şartları ve karanlık, sosyal ilişkileri azaltarak yalnızlık ve depresyon riskini artırır.
Fiziksel aktivitenin azalması
Soğuk hava ve kısa günler, bireylerin hareketliliğini sınırlar. Düzenli egzersiz yapılmaması serotonin üretimini düşürür.
Beslenme alışkanlıkları
Kışın karbonhidrat ve şeker tüketimi artar, bu da kan şekeri dalgalanmalarına ve enerji düşüklüğüne yol açabilir.
Uyku düzenindeki bozukluklar
Melatonin artışı uyku süresini uzatsa da, kalitesiz uyku depresif duyguları artırabilir.
Stres faktörleri
Yıl sonu iş baskısı, finansal sorunlar ve tatil dönemlerinin yarattığı psikolojik yük, duygusal sağlığı olumsuz etkiler.
Genetik ve kişilik özellikleri
Bazı kişilik tipleri ve genetik yatkınlıklar, mevsimsel depresyona karşı savunmasızlığı artırır.
Çevresel faktörler
Kentsel yaşam stresi, hava kirliliği gibi çevresel unsurlar da ruh sağlığını etkiler.
Sonuç
Tüm bu etkenler bir araya geldiğinde, mevsimsel depresyonun ortaya çıkma olasılığı ve şiddeti bireyden bireye değişir. Mevsimsel depresyonda hem biyolojik hem de psikososyal faktörlerin bütüncül değerlendirilmesi, etkili bir müdahale için önem taşır.
Kaynakça
Ekinci, M., Okanlı, A., & Gözüağca, D. (2005). Mevsimsel depresyonlar ve başetme yolları. Journal of Anatolia Nursing and Health Sciences, 8(1), 109-112.
Caniöz, A. G. E. K., & Coşkun, H. (2018). Üniversite öğrencilerinin mevsimsellik ve öznel iyi oluş düzeyleri arasındaki ilişkide depresyon ve anksiyetenin aracı rolü.