Cuma, Aralık 5, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Yas Dalgalarıyla Baş Etmek: Yas Süreci

Bir kayıp veya ölümle yıkılan dünyamızın tanımıdır yas. Peki, dünyamız gerçekten yıkılıyor mu? Yoksa biz verdiğimiz kayıpla birlikte alıştığımız dünyamızın altüst oluşuyla yeni bir harita çizmeye mi başlıyoruz?

Yası dalgalı bir denizde yol almak gibi düşünelim; bazen bizi deviren sert bir dalga çarpar bedenimize (bir anı, duyum, şarkı…), bazen çok sakindir deniz ve sadece hüzünlü bir dinginlik hissettirir. İyileşmek, dalgalara karşı nasıl yüzeceğinizi; bazen sürükleneceğinizi, bazen de suyun üstünde kalabileceğinizi öğrendiğiniz andır. Kıyıya çıkmak değil, yüzmeyi öğrenmektir. Yüzmeyi öğrendiğiniz an aslında dalgaların geçici ve baş edilebilir olduğunu anlarsınız. Sürüklenmeyi seçtiğiniz an ise sonsuz boğulmalarla tekrar tekrar mücadele etmeye çalışırsınız, sonra da yorulursunuz.

Yas süreci en yaygın olarak Elisabeth Kübler-Ross’un modelindeki beş aşama üzerinden açıklanır. Yas süreci genelde sırayla gerçekleşen bir süreç olarak anlatılır fakat bu aşamalar herkeste aynı sırayla yaşanmaz; bazen iç içe geçer, bazen tekrarlanır. O an içinizden geçtiği şekilde ilerler. Kimi zaman bir koku tetikler acıyı, kimi zaman bir fotoğraf, bir mekân. Bazen en beklenmedik anda gözler dolar; bazen de bir şekilde gülümseyebilir insan. Bu dalgalanmalar aslında bireyin kendini yeniden düzenleme çabasının işaretidir.

Bu yazı, yas sürecini tanımak; onların içinden geçerken kendinize şefkatli davranmanızı ve kaybın ardından yeniden yaşama tutunmanın yollarını konuşabilmek için yazılmıştır.

Yas Sürecinin 5 Aşaması

1. İnkâr

Kayıp ilk gerçekleştiğinde birey, kaybı yani gerçekliği reddeder.

2. Öfke

Birey gerçeği anlamaya başladığında yoğun duyguları ortaya çıkmaya başlar.

3. Pazarlık

Birey, olanları geri döndürmek isteyecektir; sonucu değiştirme isteği ile hayali bir pazarlığa girer.

4. Çökkünlük / Depresyon

Pazarlığın işe yaramadığı anlaşıldığında, birey kaybın gerçek ve kaçınılmaz olduğunu anlar. Bu, derin bir hüzün, umutsuzluk, enerji kaybı ve dünyaya karşı ilgisizlik getirir. Bu kayıp için verilen doğal ve gerekli bir tepkidir.

5. Kabul

Birey kaybı değişmez bir gerçek olarak benimsediğinde yeniden hayata uyum sağlamaya başlar.

Acı tamamen kaybolmaz; fakat duygusal yük hafifler, yaşam yeniden anlam kazanmaya başlar. Yas sürecinin bu aşamalarını bilmek acıyı hızlandırmaz veya hemen iyileşmesini sağlamaz ancak yaşadıklarımızın normal olduğunu hatırlatır. Çünkü yas, sadece kaybedilen kişiye dair değildir. Yas, bir alışkanlığın, bir umudun, bir beklentinin, bir geleceğin de kaybıdır. Bu yüzden çoğu zaman dalgaların en sert vurduğu anlar, en çok da günlük hayatımıza geri dönmeye çalıştığımız dönemlerde ortaya çıkar. Kayıp öncesinde var olan anılar, kişiler veya rutinler kayıptan sonra denizin dibinde saklı kalacaktır.

Yasla Baş Etmenin Yolları

Duygularınıza izin verin: Kayıptan sonra öfkelenmek, ağlamak, susmak, donukluk… Hepsi normal ve yaşanması gereken duygulardır. Kendinize şunu hatırlatın: “Ne hissediyorsam, o an olması gereken odur.”

Anıları zamanında ve güvenli şekilde yaşamak: Bir fotoğraf, şarkı, mekan, eşya tetikleyici veya iyileştirici olabilir ancak bunlarla karşılaşmaya hazır hissettiğinizde yüzleşilmelidir.

Günlük rutine birden dönmeye çalışmak yerine yavaşça dönmek: Yas döneminde günlük rutinlerinizi kaybedebilirsiniz. Örneğin uyku düzeniniz, yemek düzeniniz veya temel aktiviteleriniz… Bunları yapmak zorlayıcı gelecektir çünkü bedeniniz ve zihniniz aslında dinlenme ve hayatta kalma durumunda olmak isteyecektir. Günlük rutine dönmek bir anda acıyı atlatmak, kaybı inkâr etmek veya güçlü görünmeye çalışmak değildir. Aslında yapılan şey, zihin ve bedenin yeniden bir düzen kurmaya izin vermesidir. Bu ritim bazen çok basit adımlarla başlar: Sabah yataktan kalkmak, bir bardak su içmek, kısa bir yürüyüş yapmak, duş almak, evde küçük bir işi tamamlamak. Bu küçük eylemler kişiye kontrol hissi sağlar. Çünkü yasın en zor yanı, kişinin kontrolü tamamen kaybettiğini hissetmesidir. Rutinler bu kaybedilmiş kontrol duygusunu yavaşça geri kazandırır. Kişinin rutine dönmesi kaybı unuttuğu anlamına gelmez; acı hâlâ oradadır, fakat kişi artık acıyla birlikte yaşamayı öğrenmeye başlamıştır.

Kendinize şefkat gösterin: Yas döneminde bireyler kendilerine karşı acımasız davranabilir ve kendilerine yönelik suçlamalarda bulunabilirler. “Kendimi asla toparlayamayacağım.” veya “Bu kadar üzülmem normal değil.” diye düşünmek yasın yükünü artırır ve kendinize olan inancınızı zedeler. Bunun yerine kendinize şefkatli davranıp “Zor bir şey yaşıyorum ve elimden geleni yapıyorum.” diyebilmek size daha iyi hissettirecektir.

Sosyal destek alın: Bazen konuşmak istemeyeceğiniz anlar olacaktır; bu da sürecin bir parçasıdır ancak fazla izolasyon ve içe kapanıklık yas sürecini uzatır ve ağırlaştırır. Bir arkadaş, aile bireyi veya uzmanla konuşmak duyguların normalleştirilmesini ve zihinsel yükün hafiflemesini sağlar.

Kayıpla birlikte altüst olan hayatımız zamanla yeni bir denge bulur. Bu denge, acının yok olmasıyla değil; acıyla yaşamayı öğrenerek kurulur. Her birey kendi ritminde iyileşir. Önemli olan duygulara yer açmak, kendine şefkat göstermek ve ihtiyaç duyulduğunda destek istemekten çekinmemektir. Yasın sonunda bir felaket veya son yoktur; bir öğrenme vardır. Yeniden derin bir nefes almayı, yeniden hayatınızla ilişki kurmayı, yeniden anlam kurmayı öğrenmek…

Kaynakça

Bildik, T. (2013). Ölüm, kayıp, yas ve patolojik yas. Ege Tıp Dergisi, 52(4), 223–229.

Senanur Ateşoğulları
Senanur Ateşoğulları
Lefke Avrupa Üniversitesi Psikoloji Bölümü son sınıf öğrencisi olan Senanur Ateşoğulları, eğitim süreci boyunca çeşitli kurumlarda staj deneyimleri edinerek uygulamalı bilgilerini geliştirmiştir. Oyun terapisi, MMPI, resim analizi ve masal anlatıcılığı eğitimleriyle hem psikolojik değerlendirme hem de çocuklarla iletişim alanlarında yetkinlik kazanmıştır. Mesleki yolculuğunda, bireylerin yaşam öykülerine dokunmayı, onları anlamlandırma süreçlerinde destek olmayı ve psikolojiyi insanlara fayda sağlayan bir rehberlik alanı olarak sürdürmeyi hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar