Alman filozof Friedrich Wilhelm Nietzche’ye ait olan “Beni öldürmeyen şey güçlü kılar.” sözü bu yazının konusu olan Travma Sonrası Büyüme’yi oldukça güzel ifade etmektedir.
İnsanlık tarihi boyunca toplumlar savaş, ölümcül hastalık, doğal afet, ölüm veya yakınlarını kaybetme gibi pek çok olumsuz durumla karşılaşmışlardır. Bu tür olumsuz durumlar ilk zamanlar yalnızca bireyin üzerinde olumsuz etki eden durumlar olarak düşünüldü. Çünkü bireylerin yaşadıkları acı verici olaylar bireylerde psikolojik olarak karamsar ruh hali, çaresizlik ve ümitsizliğe neden olurken alkol, uyuşturucu veya kumar gibi davranışsal bozulmalara neden olabilmekteydi.
Günümüzde ise yaşanan bu türden acı verici yaşantılar olumsuz sonuçları ile beraber bireyin bu türden acı verici durumlar ile nasıl baş edebileceği ve bunlarla nasıl mücadele ettiği gibi travmanın aydınlık yönleri de anlaşılmaya başlanmıştır. Böylece hem bireyin yaşadığı kötü durumların etkisinden nasıl kurtulduğu hem de bu tür yaşantıların bireyde hangi davranış değişikliklerine yol açtığı gibi konular incelenmeye başlandı (Akt. Erdem ve Uğurluoğlu, 2019).
Türkiye’de ve dünyada birçok araştırmacının yaptığı çalışmalar gösteriyor ki bireylerin yaşamları boyunca karşılaştıkları olumsuz yaşantıların negatif sonuçları olduğu gibi pozitif sonuçları da olmaktadır (Duman, 2019; Uğurluoğlu ve Erdem, 2019; Erten ve Kocakaya, 2020; Gökmen ve Deniz, 2020; Özcan ve Arslan, 2020; Sabancı, 2020; Karadeniz ve Tonkuş, 2022; Soyer, Yüksel ve İşvarlar, 2025). Yapılan tüm bu çalışmalar Travma Sonrası Büyüme kavramı kapsamında yoğunlaşmıştır. Bu bağlamda ilk olarak Travma kavramı, daha sonra Travma Sonrası Büyüme kavramı ve son olarak Travma Sonrası Büyüme’yi Etkileyen Faktörler yazılacaktır.
Travma Nedir?
Trauma (Travma), köken olarak Sanskritçe, Persçe ve Yunancadaki “tere” sözcüğü ilişkili olup etimolojik olarak M.Ö. 1500 yıllarına kadar gitmektedir (Duman, 2019). Amerika Psikoloji Derneği travmayı, doğal afet, kaza veya tecavüz gibi korkunç olaylara verilen duygusal bir tepki olarak tanımlar (http://www.apa.org/topics/trauma/).
Travmatik olay ise kişinin yaşamsal bir tehdit veya gerçek bir ölüm tehdidiyle karşı karşıya kalması sonucu duygusal, davranışsal ve zihinsel bütünlüğünün bozulmasına neden olabilecek olaylar olarak tanımlanmaktadır (Herman, 2016).
Bireylerin hayatlarında kalıcı izler bırakan deprem, beklenmedik bir kaza veya salgın gibi travmatik olaylardan sonra bu olayları yaşayan kişilerde korku, ümitsizlik, yetememe ve suçluluk gibi zihinsel ve fiziksel birçok sağlık sorunu ortaya çıkabilmektedir (Karadeniz ve Tonkuş, 2022). Birey travmatik yaşantılara duygusal, davranışsal ve bilişsel olarak farklı tepkiler verebilmektedir (Sabancı, 2020).
Travmatik olaylar bazı bireyler için yaşamın anlamını sorgulattığı, yaşamak için ikinci bir şansa sahip olduklarını görme fırsatı sunduğu açıktır ve travmanın bu yönü bizi Travma Sonrası Büyüme kavramına götürmektedir (Soyer, Yüksel ve İşvarlar, 2025).
Travma Sonrası Büyüme Nedir?
Travma sonrası büyüme, bireyin travmatik bir olay yaşadıktan sonra, yaşamının bazı alanlarında kendi potansiyelini daha iyi gösterip işlevselliğinin artması olarak tanımlanabilir (Dürü, 2014).
Tedecshi ve Calhoun tarafından ilk kez 1996 yılında kullanılan “Travma Sonrası Büyüme” kavramı; deprem, kaza, salgın gibi travmatik bir olay veya zorlu yaşam koşullarıyla mücadele ettikten sonra görülen, bireyin travma yaşamadan önce sahip olduğu sosyal, psikolojik ve fizyolojik kapasitelerinden farklı olarak deneyimledikleri pozitif değişimleri ifade etmek için kullanıldı (Akt. Karadeniz ve Tonkuş, 2022).
Travma sonrası büyüme olarak adlandırılmadığı eski dönemlerde insanlar travmatik deneyim yaşadıktan sonra hayatlarında travma öncesi hayatlarına nazaran ilerledikleri görülmektedir (Duman, 2019).
Bireyler travmatik olaylarla baş ederken kendilerini daha iyi tanıma, duygularını daha rahat ifade etme, kendilerine olan güvenlerinin artması, ruhsal ve manevi anlamda gelişme, merhametli olmak, kişilerarası ilişkilerini ilerletme, aile bağlarını güçlendirmek gibi alanlarda ilerleme söz konusu olabilir (Erdem ve Uğurluoğlu, 2019).
Aslına bakılırsa antik İbraniler, Yunanlar, Budizm ve Hinduizm öğretileri, Hristiyanlığın ilk dönem yazıtları ve bazı İslam öğretileri acı çekmenin insanı dönüştürme gücü olduğuna ilişkin bilgiler içermektedirler (Duman, 2019).
Bu bağlamda travma sonrası büyüme, kişinin travmatik olay sonrasında yaşadığı olumlu psikolojik değişimlerdir (Özcan ve Arslan, 2020). Bireylerin travmaya verdikleri tepkiler değişebilmektedir ve bu da bizi bireyde travma sonrası büyümeyi olumlu ve olumsuz etkileyen faktörleri incelemeye götürmektedir.
Travma Sonrası Büyümeyi Etkileyen Faktörler
Alanyazın incelendiğinde travma sonrası büyümeyi etkileyen birçok faktör bulunmaktadır:
-
Cinsiyet: Yapılan birçok araştırma göstermektedir ki travma sonrası büyüme, erkeklerle karşılaştırıldığında kadınlarda daha yüksektir. Cinsiyete göre yapılan bu karşılaştırmalarda kadınların erkeklerden daha fazla sosyal desteğe başvurdukları ve sosyal desteğin travma sonrası büyümeyi desteklediği görülmüştür (Gökmen ve Deniz, 2020; Özcan ve Arslan, 2020).
-
Kişilik Özellikleri: Travmatik olaylara verilen tepkiler bireylerin kişilik yapılarına göre değişmekle beraber hayata dair bir vizyon ve misyona sahip bireylerin travmatik olaylara dayanıklılık gösterip travma sonrası büyüme sağladığı bulunmuştur (Karadeniz ve Tonkuş, 2022).
-
Sosyal Destek: Sosyal desteğin travma sonrası büyüme üzerindeki etkisinin incelendiği çalışmalar gösteriyor ki sosyal desteğe sahip bireylerde travma ile baş etme ve psikolojik dayanıklılık gösterme daha yüksek olmaktadır (Erten ve Kocakaya, 2020). Kişinin ailesinden ve yakın arkadaşlarından destek bulması travma sonrası büyümeyi arttıran etkenlerdendir (Duman, 2019; Özcan ve Arslan, 2020).
-
Dini Tutum: Travma sonrası büyümeyi etkileyen en önemli faktörlerden biri dindir. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki bireylerin dini tutumları ne kadar güçlüyse ruhsal yapıları çevresel etkenlerden daha az etkilenmektedir. Çünkü bireyler başlarına gelen olumlu veya olumsuz yaşantılarının bir anlamı olduğu, onlar için bir ders veya sınav olduğuna inanma eğilimindedirler (Erten ve Kocakaya, 2020; Sabancı, 2020; Özcan ve Arslan, 2020).
-
Öz Anlayış ve Affetme: Travma sonrası büyüme ile öz anlayış ilişkisinin incelendiği bir çalışmada öz anlayış puanları arttıkça travma sonrası büyüme puanlarında da artış gözlenmiştir. Ayrıca çalışmanın ortaya koyduğu diğer bir bulgu ise affetmenin travmanın acısını hafifleterek iyileşmeye katkı sağladığı olmuştur (Gökmen ve Deniz, 2020).
Sonuç
Travma sonrası büyüme, her geçen gün önemi artan ve üzerinde daha fazla çalışma yapılan bir kavramdır. Bireyin yaşamının bir parçası olan travmadan kaçamayışı, özellikle psikoloji alanındaki uzmanların bu alanda araştırma yapmasını zorunlu bir hale getirmiştir.
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki bireyin cinsiyeti, kişilik özellikleri, sosyal desteğe sahip olması, dini tutumu ve affetme ve öz anlayışa sahip olması travma sonrası büyümeyi etkileyen en önemli faktörlerdir. Kadınların daha fazla sosyal desteğe ulaşmaları kadınlarda travma sonrası büyümeyi desteklerken, kişilik özellikleri, sosyal destek olması, dini tutumun fazla olması ve öz anlayış bireyin travmayı anlamlandırma noktasında bireye yardımcı olmaktadır.
Çünkü travmanın nasıl anlamlandırıldığı travma sonrası büyümeyi etkileyen en önemli faktördür. Bu bağlamda travma sonrası büyüme için ne yaşadığınız kadar, yaşadığınızı nasıl anlamlandırdığınız önemlidir.
Travma yaşadıktan sonra yardım almak da en az travma yaşamak kadar olağandır ve terapötik destek travma sonrası büyümeye katkı sağlamakta ve bireylerin travmalarını anlamlandırmalarına yardımcı olmaktadır.
Kaynakça
Arıcı Özcan, N., & Arslan, R. (2020). TRAVMA SONRASI STRES ile TRAVMA SONRASI
BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİDE SOSYAL DESTEĞİN ve MANEVİYATIN ARACI ROLÜ.
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 19(73), 299-314. https://doi.org/10.17755/esosder.548142
Duman, N. (2019). Travma Sonrası Büyüme ve Gelişim. Uluslararası Afro-Avrasya
Araştırmalar Dergisi, 4(7).
Dürü, Ç. (2014). Travma Sonrası Büyüme. Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6, 117-
143.
Erdem, R., Uğurluoğlu, D. (2019). Travma Geçiren Bireylerin Spiritüel İyi Oluşlarının Travma
Sonrası Büyümeleri Üzerine Etkisi. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 21(3), 833-858.
Erten, R., & Kocakaya, R. (2020). TRAVMA SONRASI BÜYÜME VE ANLAM: BİR VAKA
ÖRNEĞİ. Mehmet Akif Ersoy University Journal of Social Sciences Institute(31), 189-204.
https://doi.org/10.20875/makusobed.483552
Gökmen, G., & Deniz, M. E. (2020). TRAVMA SONRASI BÜYÜMENİN
YORDAYICILARI OLARAK ÖZ-ANLAYIŞ VE AFFETME. Uluslararası Türk Kültür
Coğrafyasında Sosyal Bilimler Dergisi, 5(2), 72-93.
Herman, J. L. (2016). Travma ve İyileşme: Şiddetin Sonuçları, Ev İçi İstismardan Siyasi
Teröre. 4.Baskı.T. Tosun. (çev.), İstanbul: Literatür Yayıncılık. (orijinal baskı tarihi 1992).
Özcan, N. A. ve Arslan, R. (2020). Travma Sonrası Stres İle Travma Sonrası Büyüme
Arasındaki İlişkide Sosyal Desteğin ve Maneviyatın Aracı Rolü. Electronic Journal Of Social
Sciences, 19 (73), 299 314.
Sabancı, T. (2020). KANSER DENEYİMLEYEN BİREYLERDE GÖRÜLEN DİNİ
TUTUMLARIN TRAVMA SONRASI BÜYÜME ÜZERİNE ETKİSİ. Ege Bilimsel Araştırmalar
Dergisi, 3(1), 21-27.
Tezcan Karadeniz F, Bat Tonkuş M. Pandemi Sürecinde Travma Sonrası Büyüme ve
Psikolojik Dayanıklılık. JMS. Ocak 2022;3(1):9-15.
Yüksel, F. H., Kalı Soyer, M., & İşvarlar, K. (2025). Travma sonrası büyümenin yordayıcısı
olarak kişilik özellikleri. Mehmet Akif Ersoy University Journal of Education Faculty(74), 449-460.
https://doi.org/10.21764/maeuefd.1456446