Her zamanki gibi evindesin. Güvenli ve sessiz bir ev… Ama bir farklılık sezinliyorsun. Garip bir his… Bunun nedenini gün içerisinde yaşadığın strese ve yorgunluka yoruyorsun. Rahatlamak için koltuğuna oturuyorsun. Birden yukarıdan gelen bir ayak sesiyle irkiliyorsun. O da neydi? Kontrol etmek için yukarı çıkarken kendini önemli bir şey olmadığına ikna etmeye çalışıyorsun. Karanlığın içine doğru ilerliyorsun. Kalbin atıyor ve korkuyorsun. Garip his anlamını bulacak mı emin değilsin. Karanlığı aydınlatmak ve içindeki endişeyi biraz olsun dindirmek için ışığı açıyorsun. Etrafa bakıyorsun. Bir sıkıntı yok. Işığı kapatıp aşağı inecekken birden karanlığın içinden uzanan bir el kolundan tutup karanlığın içine çekiyor. Çığlık… Korku filmleri, nefes kesici olmalarının yanı sıra izleyicilere büyük bir keyif de sunar. Gerilim arttıkça izleyiciler koltuğa biraz daha gömülür, bu gerilimden keyif alır. Acının, üzüntünün, korkunun bazı durumlarda tatlı geldiği olmuştur. Acı ve baharatlı bir yemek yerken veya acıklı bir film izlerken gözyaşlarımızı tutamayız. Bazen de dehşet içerisinde kalsak bile gözlerimizi ayıramadığımız durumlar olur. Bir taraftan bu durumdan kaçmaya çalışırken bir yandan da acı, hüzün, korku gibi duygulardan insan doğasına aykırı olan bir zevk duyarız. Acı gerçekten de bir ceza mıdır bu durumda?
Bu noktada iyicil mazoşizm kavramıyla tanışıyoruz. İyicil mazoşizm, beynin tehdit olarak algıladığı, hoş olmayan ya da rahatsız edici olarak kabul ettiği uyarıcılardan zevk almayı ifade eder. Kontrollü bir ortamın olması da bir faktördür bu noktada. Korku, üzüntü ve acı gibi durumlar kişinin kontrolü altında gerçekleştiğinde kişinin gelen tehditin kendisine zarar vermeyecek olduğunu bilmesi, oluşan negatif duyguların zevk alınan bir deneyime dönüşmesini sağlar. Bir bakıma güvenlik ağı üzerinden deneyimlenen tehdit durumunda, zihin bedene hükmeder ve beyin bu küçük oyundan hoşlanır. Bu olguya hedonik tersinme (hedonic reversal) adı verilir (Rozin ve ark., 2013). Hedonik tersinmeye örnek olarak; hüzünlü şarkılar dinlemek, acıklı filmler izlemek, alkol kullanmak, acı yemekler tüketmek veya derin doku masajı yaptırmak gibi aktiviteler verilebilir. Bu aktiviteler sırasında beyinde güçlü bir prosedür gerçekleşir. Acı, ağrı, üzüntü gibi negatif deneyimler, vücutta stres yanıtını oluşturur. Stres yanıtı, beynin negatif deneyimin regülasyonunu sağlayabilmek için endorfin üretir ve bu ağrının azalmasını sağlar (Parikh ve ark., 2011). Ağrının yatışması, beyinde ödül mekanizmasını aktive eder ve bu durum acıdan, ağrıdan hoşlanma hissinin oluşmasını sağlar (Navratilova ve Porreca, 2014). Bu prosedür, insan beyninin karmaşık yapısının sayesinde gerçekleşebilmektedir. Yapılan başka bir çalışmaya göre Meksikalı ailelerle yaşayan ve ev yemekleri yiyen köpeklerin ve domuzların acı yemek tercihinin olmadığını göstermiştir (Rozin ve Kennel, 1983). Bu durumun insanların bir yemek kültürü oluşturması ile ilgili olduğu düşünülebilir.
İyicil mazoşizmle ilişkilendirilen birçok kavram bulunmaktadır. Bu konseptlerden biri Zuckerman (2005) tarafından ortaya atılan heyecan arayışı teorisidir. Bu teoriye göre heyecan arayışı, kişinin yeni, karmaşık ve yoğun duygular yaşama isteği ile bu duyguları deneyimlemek için fiziksel, sosyal, yasal ve finansal riskler alma eğilimi olarak tanımlanan bir kişilik özelliğidir. Bu kişilik özelliğine sahip olan bireyler rafting, dağcılık gibi ekstrem sporlarla uğraşmak gibi nispeten daha az riskli davranışların yanında kumar, alkol, madde ve internet bağımlılığı gibi yıkıcı davranışlara da yönelebilmektedirler (Siyez, 2014; Puente ve ark., 2008). İyicil mazoşizm, genellikle heyecan arayışıyla ilişkilidir ve riskli davranışlar da bu bağlamda benzer bir şekilde değerlendirilebilir. Literatürde iyicil mazoşizm, alkol, kanabis ve kahve gibi bağımlılıklarla ilişkilendirilmektedir (Sagiouglou ve Greitemeyer).
İyicil mazoşizmin ilişkilendirildiği diğer kavramlar da kendine zarar verme davranışı ve Karanlık Dörtlüdür. Karanlık Dörtlü, günlük hayatta normal karşılanabilecek sosyal olarak saldırgan özelliklere sahip dört kişilik türünü ifade eder. Bu kişilikler, patolojik olmayan Narsisizm, Makyavelizm, Psikopati ve Sadizmden oluşur (Buckels, Jones ve Paulhus, 2013). İyicil mazoşizmle anti sosyal kişilik özelliklerinin kendine zarar verme davranışı ile ilişkisini inceleyen bir araştırmaya göre, iyicil mazoşizm Karanlık Dörtlü kişilik özellikleriyle ilişkili bulunmuştur ve iyicil mazoşizmin kendine zarar verme davranışı açısından risk oluşturduğu bulunmuştur (Greitemeyer ve Sagioglou, 2021).
Sonuç olarak, iyicil mazoşizm gerek kültürel olsun gerek bireysel tercihler olsun davranışlarımızı ve tercihlerimizi anlamada önemli bir pencere sunar. Nörolojik kökenleriyle insan doğasının negatif deneyimleri bile tehlikenin boyutuna göre bir ödül haline getirdiği ortaya konulmuştur. Peki, hayatın bu kadar içinden olan iyicil mazoşizme bilimsel çalışmalarda ve uygulamalı alanlarda neden yer verilmeli? Bu sorunun cevabı iyicil mazoşizmin kendisinde aranmaktan çok ilişkilendirilen konseptlerde aranmalıdır. Her ne kadar “iyicil” mazoşizm olarak adlandırılsa ve tehlikeden belli bir uzaklıkta olsa da kendine zarar verme davranışı, madde ve alkol kullanımı gibi patolojik özelliklerle ilişkilendirilmesi bu kavramı önemli kılmaktadır. İleriki çalışmalarda ve uygulamalarda iyicil mazoşizmin bağımlılıkın ve kendine zarar verme davranışının teşhisinde ve tedavisinde nasıl kullanılabileceği araştırılabilir. İyicil mazoşizmin Karanlık Dörtlüyle olan ilişkisinin kriminal açıdan incelenmesi profilleme ve suçluların motiflerini daha iyi anlama konusunda yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
KAYNAKÇA
Buckels, E. E., Jones, D. N., ve Paulhus, D. L. (2013). Behavioral Confirmation of Everyday Sadism. Psychological Science, 24(11), 2201-2209. https://doi.org/10.1177/0956797613490749 (Original work published 2013)
Greitemeyer, T., ve Sagioglou, C. (2021). Predictors of nonsuicidal self-injury: The independent contribution of benign masochism and antisocial personality. Personality and individual differences, 168, 110380.
Navratilova, E., & Porreca, F. (2014). Reward and motivation in pain and pain relief. Nature neuroscience, 17(10), 1304-1312.
Parikh, D., Hamid, A., Friedman, T. C., Nguyen, K., Tseng, A., Marquez, P., & Lutfy, K. (2011). Stress-induced analgesia and endogenous opioid peptides: the importance of stress duration. European journal of pharmacology, 650(2-3), 563-567.
Puente, C. P., González Gutiérrez, J. L., Abellán, I. C., ve Lopez, A. L. (2008). Sensation seeking, attitudes toward drug use, and actual use among adolescents: testing a model for alcohol and ecstacy use. Substance Use ve Misuse, 43(11), 1615-1627.
Sagioglou, C., ve Greitemeyer, T. (2024). Motives linking subclinical psychopathy and benign masochism to recreational drug use. Journal of Drug Issues, 54(1), 22-37.
Siyez, D. M. (2014). Lise öğrencilerinde problemli internet kullanımının yordayıcıları olarak heyecan arama ve cinsiyet. Addicta: The Turkish Journal on Addictions, 1(1), 63-97.
Zuckerman, M. (2005). The neurobiology of impulsive sensation seeking: Genetics, brain physiology, biochemistry, and neurology. In Neurobiology of exceptionality (pp. 31-52). Boston, MA: Springer US.
Rozin, P., & Kennel, K. (1983). Acquired preferences for piquant foods by chimpanzees. Appetite, 4(2), 69-77.