Salı, Eylül 30, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sevgi Görünümlü Sessiz Şiddet: “Munchausen by Proxy” Sendromu

Klinik Psikolojide kullanılan DSM-V isimli tanı kitabında, Munchausen by Proxy isimlenen sendrom, yaygın olmayan ve tanısının konması güç olan bir rahatsızlık türüdür. “Bir başkasına yüklenen yapay bozukluk” olarak sınıflandırılmıştır. Bu çocuk istismarı türü, birincil bakım veren tarafından çocuğa yönelik iyileşmeyen tıbbi semptomlar, tedaviye yanıt vermeyen rahatsızlıklar olduğu iddia edilen belirtiler yaratıp bakımından sorumlu olunan çocuğu gereksiz fiziksel ve psikolojik tıbbi tetkik ve tedaviye maruz bırakması ile karakterize edilir.

Bakım verenin işbirlikçi ve aşırı ilgili görünümlü hali ile hekimlerle konu hakkında tartışmalara girmesi gibi durumları içeren çok sayıda ikilem içeren bir sendromdur. İstismarcı yetişkin, bazı durumlarda çocukta bu belirtileri çıkartmak amacıyla zehirleme, boğma gibi davranışlarda bulunduğu bilinmektedir. Bu çocukların çoklu ve birbirinden farklı hastanelerde ziyaretleri ve sayısız tetkik ve cerrahi müdahaleye maruziyetleri belirtilmektedir.

Meadow tarafından aktarılan en bilinen olgu, kötü kokulu idrar şikayetiyle getirilen 6 yaşındaki bir kız çocuğuna, bakım veren anneye Munchausen by Proxy sendromu tanısının konmasına kadar geçen süre içerisinde, çocuğa 12 defa hastaneye yatış, 150 defa idrar kültürü, 8 defa ilaç tedavisi, 7 defa büyük radyolojik müdahale, 6 defa anestezi altında muayene, 5 defa sistoskopi uygulaması yapılmıştır.

Bir süre sonra ortaya çıkan çarpıcı sonuç; anne çocuğun idrarına kendi menstruasyonu sırasındaki idrarını karıştırdığıdır. Birçok olgu çalışması göstermiştir ki hastane ziyaretleri ve tanının konmasına kadar geçen süre, mağdur edilen çocukların tekrarlı bir biçimde fiziksel ve psikolojik manipülasyona maruz kaldıklarıdır.

Munchausen by Proxy Sendromunun Çeşitli Vakaları

Çalışmalar incelendiğinde; başka bir vakada, aynı semptomlarla bebeğin 2 haftalıktan 23 aylığa kadar geçen sürede hastaneye başvuru ve yatışının birçok kez devam ettiği, diğer yandan çocuğun DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu), öğrenme güçlüğü gibi bazı gelişimsel bozukluklara sahip olduğu iddiası ile özel eğitim kurumları gibi pek çok kuruma defalarca başvurulduğu görülmüştür. Çocuğun sayısız test ve değerlendirmelere maruziyeti sonrasında mağdur çocuğun özel eğitim sınıfına alındığı bir olguda da bu durum belgelenmiştir.

Diğer bir vakada, 3 yaş ile 8 yaş arasında sindirim sistemi bozuklukları, nöbet vb. şikayetlerle toplam 640 güne varan 200 defa hastaneye yatışı olan bir çocuk bulunmuştur. Munchausen by Proxy sendromu yaşayan kişinin tıbbi konulardaki oldukça yüksek bir bilgi düzeyi vardır ve “Profesyonel Hasta” olarak da tanımlanmaktadır.

Hastalıklar hakkında detaylı bilgileri bilinçli görünümü, tanılar, metotlar ve tedavi yöntemleri hakkında dikkat çekici bir bilgi birikimine sahiptir. Kişi, tıbbi araştırmalar konusunda son gelişmeler ile ilgili araştırmalar yapıp bilimsel makale ve dergilerdeki yayınları takip ederek bilgilerini güncel tutmaktadır. Muhattap olduğu hekimlerin görüşlerini sorgular. Sıklıkla tanısı konan kişilerden geçmiş yaşam öykülerinde, hayatının bir dönemi bir sağlık kuruluşunda (bakımevi, hastane gibi) çalışmış olabilir.

Bakım Verenin Görünümü ve Çocuk Üzerindeki Etkisi

Bu kişiler, genellikle çevresi tarafından çocuğu ile oldukça iyi anlaşan, ilgili, sevecen, şefkatli ve idealize bir ebeveyn portresi çizmektedirler. İlgili özellikleriyle çevresinde bulunan aileler ve hekimlerin takdirini, övgüsünü kazanırlar. Fakat çocukları ile yalnız kaldıklarında, onlarla hiç ilgilenmez, saatlerce aç bırakıp günlerce ihmal davranışlarında bulunabilirler.

Sendroma sahip kişiler, hekimlerle ve hemşirelerle uyum içindedir; çocuklarına yapılacak olan her türlü girişimsel ya da girişimsel olmayan müdahale işlemleri için rahatlıkla izin verirler. Fakat sonuçlar istedikleri gibi gelmediğinde veya taburculukları planlandığında tam tersi bir kişilik yapısına bürünürler. Hekimlere ve personele karşı saldırgan davranışlarda bulunabilirler. Hastanede kalmak zorunda olduklarını, bunun gerektiğini kızgın ve inatçı bir şekilde ifade ederler. Bunun sebebi ise, hastanelerin heyecan verici yapısının onlar için çekici olmasıdır.

Bazen hastalık oluşturabilmek için yaptıkları eylemler planlı ve oldukça acımasızdır. Örneğin; çocukta apne durumu oluşturabilmek için kuvvetli bir şekilde ve uzun süreli boğazını sıkma gibi, çocukta hareketsizlik yaratacak veya bilincini kaybedecek davranışlarda bulunabilirler. Ayrıca, gizli kamera çekimleri eylemlerin, diğer istismar çeşitlerinden farklı olarak, herhangi bir tetikleyici veya provoke edici hareket (ağlama, mızmızlanma gibi) olmadan birdenbire, zalimce olduğunu göstermektedir.

Munchausen by Proxy Sendromunun Sonuçları ve Kültürel Yansımaları

Munchausen by Proxy sendromu, bir çocuğun bedeni üzerinden oynanan karanlık bir oyun, masumiyetin yok sayıldığı ve sevginin en acımasız şekle dönüştüğü bir istismardır. Bu psikolojik ve fiziksel çocuk istismarının en çarpıcı örneklerinden sinemaya yansıyan en bilinen örnekleri; “The Act” isimli gerçek bir hikayeye dayanan bir dizidir. Gypsy Rose Blanchard ve annesi Dee Dee Blanchard’ın hayatını anlatır.

“The Sixth Sense” filmi, doğrudan Munchausen by Proxy sendromunu ele almasa da, psikolojik manipülasyon ve gizli acıların sinemada nasıl işlendiğini gösteren örneklerden biridir.

Kaynakça

Feldman, M. D., & Brown, R. M. (2002). Munchausen by proxy in an international context. Child abuse & neglect, 26(5), 509-524.
Hancı, İ. H., & Eşiyok, B. (2000). Munchausen by Proxy sendromu: Vekaleten hastalık. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 9, 1-4.
Akgündüz, E., Kaya, K., Kalaoğlu, E., Bulut, F. D., & Hilal, A. (2018). Munchausen by proxy sendromu; Bir olgu sunumu. Ahi Evran Medical Journal, 2(1), 16-18.
Tiryaki, A. Y., & Baran, G. (2017). Bir çocuk istismarı türü olarak “Munchausen by proxy sendromu”. Ankara Sağlık Bilimleri Dergisi, 6(1), 107-124.

Özden Önder Sarıoğlu
Özden Önder Sarıoğlu
Psikolog Özden Önder Sarıoğlu, lisans eğitiminden sonra Ekol eğitimini Psikodinamik Psikoterapi (Kernberg Yaklaşımı) ile tamamlamıştır. Lisans eğitimi boyunca birçok merkezde stajlarını ve Objektif, Projektif test eğitimlerini tamamlamıştır. Yazılarının odaklandığı ve ilgilendiği konular arasında Psikodinamik terapiler, Kişilik bozuklukları, Bağımlılıklar, Şiddet ve Suç Psikolojisi yer almaktadır. Kişilik bozuklukları üzerinde etkinliği kanıtlanmış makaleler, bağımlılığın nörobiyolojik yapısı ve sosyal hayata etkileri, şiddetin altında yatan sebepler gibi birçok konuda yazın hayatına devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar