Salı, Ağustos 5, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

SANCININ ÖTESİNDE: REGL DÖNGÜSÜNÜN PSİKOLOJİK YANSIMALARI

Regl (menstrüasyon) denince akla çoğunlukla ağrı, sancı ve halsizlik gibi fiziksel belirtiler gelir. Bu döngü, genellikle yalnızca bedensel belirtilerle sınırlı bir durum gibi algılanır. Oysa regl döngüsü, fizyolojik değişimlerin yanı sıra ruh halini ve zihinsel süreçleri de etkileyen çok boyutlu bir deneyimdir. Her ay tekrarlayan bu hormonal döngü, bazı kadınlarda duygudurum dalgalanmaları, anksiyete belirtileri ya da derinleşen depresif duygulanıma neden olabilir. Ancak tüm bu psikolojik etkiler hâlâ yeterince tanınmamakta ve çoğu zaman önemsizleştirilmektedir. Bu durum, kadınların yaşadıkları deneyimleri açıklamakta zorlanmalarına ve kendilerini yalnız ya da anlaşılmamış hissetmelerine yol açmaktadır.

Regl Döngüsü ve Evreleri

Regl döngüsü (menstrüel döngü), kadınların vücudunu gebeliğe hazırlayan ve ortalama 28 gün süren doğal bir süreçtir. Bu süreç dört ana evreden oluşur: adet kanamasının olduğu menstrüel faz, yumurtanın olgunlaştığı foliküler faz, yumurtlamanın gerçekleştiği ovulasyon ve rahmin gebeliğe hazırlandığı luteal faz. Eğer yumurta döllenmezse progesteron ve östrojen hormonlarının seviyeleri düşer; bu da rahmin iç tabakasının dökülmesine ve yeni bir adet kanamasının başlamasına neden olur. (Hill & Quigley, 2018)

Psikolojik Etkiler ve Bireysel Farklılıklar

Regl döngüsünün fiziksel ve psikolojik etkileri, her genç kızda ve kadında farklı şekilde seyreder. Bu farklılıkta genetik yatkınlık, hormon düzeyleri, stres seviyesi, duygusal dayanıklılık, geçmiş travmalar, psikososyal çevre, sosyal destek ağı, bireyin regl sürecine dair tutum ve algısı gibi biyolojik, psikolojik ve sosyal birçok faktör rol oynar.

Döngü ve Duygudurum İlişkisi

Menstrual döngü ile duygudurumu arasındaki ilişkiyi inceleyen kapsamlı bir araştırmada, özellikle regl öncesi dönem olan luteal fazda depresyon, anksiyete, irritabilite (huzursuzluk) ve öfke gibi olumsuz duygulanımların belirgin biçimde arttığı görülmüştür. Öte yandan, foliküler faz ve yumurtlama dönemlerinde pozitif duyguların ve enerji seviyesinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular, döngü boyunca yaşanan hormonal dalgalanmaların kadınların psikolojik sağlığı üzerinde kayda değer etkileri olduğunu göstermekte; bu nedenle, klinik uygulamalarda döngü fazlarının göz önünde bulundurulmasının önemini ortaya koymaktadır (Schmalenberger vd., 2021). Bu nedenle, kadınların kendi döngü fazları hakkında bilgi sahibi olmaları, ay içerisinde yaşadıkları duygusal değişimleri daha iyi anlamalarına ve kendilerine karşı daha şefkatli bir tutum geliştirmelerine yardımcı olabilir.

Ergenlikte Regl Deneyimi

Regl döngüsünün bireysel deneyimleri, özellikle ergenlik döneminde büyük önem taşır. Çünkü ergenlik; fiziksel ve psikolojik değişimlerin hızlandığı, kız çocuklarının adet kanamasını ilk kez tecrübe ettiği, bedenlerini keşfetmeye başladıkları ve aynı zamanda kimlik gelişiminin sürdüğü kritik bir süreçtir. Ergen kız çocuklarıyla gerçekleştirdiğim psikoterapi seanslarında, regl döngüsünün başlayıp başlamadığı, nasıl seyrettiği ve beraberinde getirdiği fiziksel ile psikolojik belirtileri mutlaka sorgularım. Bu bilgiler, döngünün bireysel olarak nasıl deneyimlendiğini anlamamı sağlar ve hem klinik değerlendirme hem de terapi süreci açısından oldukça kıymetlidir. Klinik gözlemlerime göre, genç kızlar regl kanaması öncesi dönemde duygu durumlarının dalgalandığını; özellikle mutsuzluk ve öfke gibi duyguları daha yoğun yaşadıklarını ifade etmektedir. Menstrüasyonun ilk günlerinde yataktan kalkmakta zorlandıklarını, okula gitmenin güçleştiğini, derse odaklanmakta zorlandıklarını ve öfke duygusunun daha belirgin hâle geldiğini; buna karşılık kanamanın sona erdiği günlerde ve devamında ise kendilerini daha enerjik, neşeli ve sosyal yaşantılarına daha aktif katılan bireyler olarak hissettiklerini aktarmaktadırlar.

Toplumsal Yaklaşım ve Regl Bilgilendirmesi

Ne yazık ki birçok ebeveyn, bu dönemde çocuklarına regl döngüsü hakkında yeterli ve sağlıklı bilgilendirme yapmamaktadır. İlk adet kanamasını hazırlıksız karşılayan çocuklar bu doğal süreci korku, utanç, kaygı gibi olumsuz duygularla deneyimlemektedir. Regl kanamasının beklenmedik, utanılacak ya da gizlenmesi gereken bir olay gibi yaşanması; beden algısını, özgüveni ve sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Üstelik regl kanaması hâlâ birçok toplulukta tabu niteliği taşıdığı için genç kızlar bu süreci gizleme eğilimi gösterebilmekte ve yaşadıklarını açıkça paylaşmaktan çekinebilmektedirler.

Kadın Sağlığı ve Destek Politikaları

Yaşamımızın doğal bir parçası olan bu döngüde fiziksel ve psikolojik olarak zorlandığımız alanları fark etmek; duygudurum dalgalanmalarının günlük yaşamı olumsuz etkilemeye başladığı, öfke, kaygı ya da çökkünlük gibi duyguların yoğunlaştığı, ilişkilerde zorlanmaların arttığı ya da kendilik algısının sarsıldığı durumlarda bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak; bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile birlikte süreci bütüncül bir şekilde ele almak, hem beden hem de ruh sağlığımızı korumamıza yardımcı olacaktır. Bu süreçte kadınların fiziksel ve psikolojik iyi oluşlarını desteklemek için çoğu Avrupa ülkesinde ve ülkemizde bazı özel sektör firmalarında uygulanan “regl izni” gibi politikalar hem toplumsal farkındalığı artırmak hem de kadınların çalışma hayatında desteklenmesi adına önemli bir adımdır. Bu tür uygulamaların yaygınlaştırılması kadının kendini anlaşılmış, desteklenmiş ve güçlenmiş hissetmesini sağlayacaktır.

KAYNAKÇA

Schmalenberger, K. M., Eisenlohr-Moul, T. A., Gilbert Evans, S. E., Girdler, S. S., & Rubinow, D. R. (2021). A meta-analytic review of the menstrual cycle and mood disorders. Psychological Bulletin, 147(10), 951–979.
Hill, M. J., & Quigley, M. E. (2018). Physiology, menstrual cycle. In StatPearls. StatPearls Publishing. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK538239/

İlknur Konak Topal
İlknur Konak Topal
İlknur Konak Topal psikoloji lisans eğitiminin ardından klinik psikoloji yüksek lisans eğitimini tamamlayarak uzmanlığını almıştır. Havacılık sektöründeki çalışma yılları sırasında uçuş psikolojisi üzerine eğitim almış, mesleki deneyimleri ve uçuş psikolojisi alanındaki bilgilerini çeşitli üniversitelerde seminerler vererek öğrencilere aktarmış, dijital platformlarda yazılarını kaleme almıştır. 2020 yılı itibari ile bir kamu kurumunda toplum ruh sağlığı alanında çocuk ve ergen terapisti olarak danışan kabul eden Konak Topal, bilişsel davranışçı terapi ve bilişsel davranışçı oyun terapisi alanlarında uzmanlaşmıştır. Çocuk ve ergen ruh sağlığının korunması ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalarını aktif olarak sürdürmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar