Tikler, hem iskelet hem de ses kaslarını etkileyen ani, kısa ve istemsiz motor veya vokal davranışlardır. Yaşam boyu yaygınlığı %10-20 arasındadır. İkiz ve aile çalışmalarından elde edilen verilerle genetik belirleyicilerin güçlü etkileri olduğunu göstermiştir. Tourette sendromu; genetik, nörogelişimsel, nöroanatomik, hormonal, nöroimmünolojik ve psikososyal faktörleri içermektedir. Bu yönüyle Tourette, çok boyutlu bir nörogelişimsel bozukluk olarak ele alınmalıdır.
Tourette Sendromunun Nörobiyolojik ve Klinik Özellikleri
Tourette sendromu, şiddeti artan ve azalan motor ve fonik tiklerdir. Motor tikler çoğunlukla 3-8 yaşları arasında, ara ara göz kırpma veya başka bir yüz ile ilgili tikle başlayabilmekte, tekrar eden koklama veya boğaz temizleme nöbetleri gibi fonetik tikler 3 yaş gibi başlayabilmekte ve motor tikler başladıktan birkaç yıl içinde gelişebilir.
Komplike olmayan hastalarda, motor ve fonetik tikler 10-20 yaşların başlarında artar ve 20 yaşına kadar tik şiddetinde birçok vakada azalma görülür. En şiddetli vakaları ise yetişkinlik döneminde ortaya çıkanlardır. Bu tik bozukluğunun aşırı formları, vurma veya ısırma gibi bedenine zarar veren motor tiklerin şiddetli nöbetlerini ve sosyal olarak kabul edilemeyen koprolalik ifade ve jestleri içerir.
Motor ve fonik tikler gün içinde nöbetler veya patlamalar şeklinde ortaya çıkar ve zamansal olarak değişiklik gösterebilir. Bu ataklar, kısa süreli, ardışık ve aralıklı olarak kendini gösterir. Motor ve fonik tipler; tip, şiddet, sıklık ve karmaşıklık açısından bireyler arasında farklılıklar ayırt edici semptomlar gösterir.
Basit motor tikler, tek bir kas grubunu veya bedenin bir bölümünü içeren kısa tekrarlayan hareketler; karmaşık motor tikler, birden fazla kas grubunu içeren farklı koordineli hareket kalıplarıdır. Basit fonik tikler, kelime dışı seslendirmeler; karmaşık fonik tikler, ifade veya ses kombinasyonlarını içerir.
Tiklerin şiddeti stres, yorgunluk veya heyecan altında arttığı ve birey zihinsel ya da fiziksel aktivitede bulunduğunda ya da odaklanmış dikkat sırasında azaldığı görülmüştür. Tikler istemsiz veya istemli olabilir (dürtülere veya duyusal olaylara istemli tepkiler). Bu yönüyle Tourette, istemsizliğin ve kontrol çabasının çatıştığı bir klinik tablo sunar.
Eşlik Eden Psikiyatrik Bozukluklar
Tourette Sendromu’nun tek başına görülme oranı düşüktür. Tourette sendromu; obsesif-kompulsif davranış veya obsesif-kompulsif bozukluk, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, otizm spektrum bozukluğu, anksiyete, depresyon, uyku bozuklukları ve kendine zarar verme davranışı dahil olmak üzere diğer psikiyatrik ve davranışsal bozukluklar gibi eş tanılar Tourette’in psikososyal etkilerini ağırlaştırır.
Bu birliktelikler hem akademik hem de sosyal işlevselliği olumsuz etkileyebilir. Özellikle DEHB ve OKB gibi eşlik eden tanılar, tedavi sürecinde göz önünde bulundurulması gereken unsurlardır.
Tedavi Yaklaşımları
Tedavi planı bireysel farklılıklar ve eş tanılar göz önünde bulundurularak oluşturulmalıdır.
-
Davranışsal Müdahaleler: Alışkanlıkların Tersine Çevrilmesi Eğitimi, dürtüler ve tiklerle ilgili farkındalığın artmasını sağlamaktadır.
-
Farmakolojik Tedavi: α2 agonistleri, tipik/atipik antipsikotikler, gerektiğinde antikonvülsanlar kullanılır.
-
Multidisipliner Yaklaşım: Nörolog, psikiyatrist, psikolog ve aile iş birliğiyle bütüncül bir izlem gereklidir.
Öneriler
-
Erken Tanı ve Müdahale
Tourette belirtileri sıklıkla başka tanılarla karışabildiği için, öğretmenler ve ailelerin tikleri fark ettiğinde bir çocuk ruh sağlığı uzmanına yönlendirmesi önemlidir. -
Aile Eğitimi
Ailelerin hastalık hakkında bilgilendirilmesi, çocuğun ve ailenin yaşayacağı kaygıyı azaltıcı etkide bulunabilir. Aynı zamanda ailenin doğru yaklaşımla çocuğu desteklemesini sağlamaktadır. -
Öğretmenlerin Eğitimi
Öğretmenlerin tikleri cezalandırmaması, okuldaki arkadaş ortamında çocuğun dışlanmaması ve gerektiğinde farklı bireysel eğitim planı yapılması çocuğun akademik başarısı için önemlidir. Özellikle rehber öğretmenlerin çocuğu yakından gözlemlemesi, sosyal alanlarda da işlevselliğini artıracak ve akran iletişimini düzenleyici etkinlikler düzenlemesi destekleyici olacaktır. -
Bireysel Psikolojik Destek
Tik bozukluğu olan çocukların öz güven ve öz saygıda yaşayabileceği kaygı sorunlarına, özellikle ergenlik döneminde yaşanabilecek sosyal izolasyona karşı bireysel terapi etkili olabilir. Bu noktada psikososyal destek, çocuğun gelişimi için hayati öneme sahiptir. -
Eşlik Eden Tanı
Tourette’e eşlik eden OKB, DEHB veya anksiyete bozuklukları gibi herhangi bir psikolojik rahatsızlık tedavi edilmediğinde çocuğun bilişsel, duygusal, sosyal işlevselliği ciddi oranda düşer. Bu nedenle bütüncül değerlendirme ve tedavi gerekir.
Tourette Sendromu, tiklerle birlikte bireyin sosyal, duygusal ve akademik alanlarını derinden etkileyen çok boyutlu bir nörogelişimsel bozukluktur. Erken ve doğru tanı, psikoeğitim ile ailenin ve çevrenin farkındalığının artırılması ve bütüncül tedavi yaklaşımları ile çocukların kendilerini geliştirmelerini destekleyecek, sosyal ve akademik yaşamlarında işlevselliği artıracaktır.
Kaynakça
Johnson, K. A., Worbe, Y., Foote, K. D., Butson, C. R., Gunduz, A., & Okun, M. S. (2023). Tourette syndrome: clinical features, pathophysiology, and treatment. The Lancet Neurology, 22(2), 147-158.
Leckman, J. F. (2002). Tourette’s syndrome. The Lancet, 360(9345), 1577-1586.
Lin HQ, Yeh C-B, Peterson BS, et al. Assessment of symptom exacerbations in a longitudinal study of children with Tourette syndrome or obsessive-compulsive disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2002; 41: 1070–77.
Peterson BS, Leckman JF. Temporal characterization of tics in Gilles de la Tourette’s syndrome. Biol Psychiatry 1998; 44: 1337–48.