Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Kibirden İktidara: Prometheus Mitinden Modern Liderlere Bir Bakış

Antik Yunan mitolojisinin zengin evreninde, tanrılar ve ölümlüler arasındaki sınırlar sık sık zorlanırdı. Bu destansı anlatılardan biri de kuşkusuz Prometheus’un hikâyesidir. Zeus’un gazabına rağmen, insanlığa duyduğu derin sevgi ve acıma ile, ateşi Olimpos’tan çalarak ölümlülere bahşettiği söylenir.

Bu cömertlik, insanlık için bir dönüm noktası olmuş, medeniyetin ve ilerlemenin kapılarını aralamıştır. İnsanlık o günden itibaren Prometheus’a minnet duymuş, ancak Prometheus ise sonsuz bir cezaya mahkûm edilmiştir.

Ancak bu bahşetmenin ardında, sadece saf bir iyilikseverlik mi yatıyordu diye düşündüm. Ya bu eylemin kökeninde, çok daha karmaşık, hatta karanlık bir psikolojik dürtü saklıysa? Ya Prometheus ateşi tanrılardan alıp insanlığa verirken, kendi içinde kibrin ve megalomaninin tohumlarını da ektiyse?

İşte bu soru, bizi sadece mitin derinliklerine değil, insan doğasının en karmaşık katmanlarına, oradan da iktidarın psikolojik dansına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

Ateşin Psikolojik Bedeli

Megalomani, psikolojide kişinin kendisini olağanüstü yeteneklere, güce, zenginliğe veya öneme sahip olduğuna dair gerçekçi olmayan, abartılı bir inanca sahip olması durumudur (American Psychiatric Association, 2013). Bu, genellikle narsisistik kişilik bozukluğu veya bipolar bozukluğun manik dönemleri gibi daha büyük psikiyatrik tabloların bir parçası olarak karşımıza çıkar.

Megalomanik bir birey, eleştiri kabul etmez, kendi mükemmeliyetine inanır, özellikle toplumsal değişimlerin tek anahtarının kendisi olduğunu düşünür ve çoğu zaman gerçeklikle bağını yitirir. Çağdaş toplumda özellikle siyaset alanında da megalomaninin ve güç zehirlenmesinin gölgesinde yaşayan liderler ve toplumlar açıkça kendini belli etmektedir.

Prometheus’un ateşi insanlara vermesi, dışarıdan bakıldığında cömert bir edim gibi görünse de, psikolojik bir mercekle incelendiğinde, bu eylem kişisel bir üstünlük kurma arzusunun bir tezahürü olabilir. Düşündüğümüz zaman tanrılar katından alınan ve ölümlülere bahşedilen bu ilahi güç, Prometheus için kendi benliğinin büyüklüğünü kanıtlama fırsatıydı.

Hem mevcut düzene baş kaldırması ve tanrılara karşı çıkması hem de kendisinden daha savunmasız olduğunu düşündüğü insanlığa bu iyiliği yapmak istemesi bazı açılardan megalomani belirtisi olarak görülemez miydi?

Ateş, yalnızca bir hediye değil, aynı zamanda Prometheus’un tanrılar arasındaki hiyerarşiyi altüst etme ve kendi iradesini dayatma arayışının bir aracı haline geliyordu.

Bu bakış açısı, insanın kendi içindeki “küçük tanrı”yı oynama dürtüsünü de ortaya koyar. Güç ve bilgiye sahip olan bireyler, bu ateşi nasıl kullanacakları konusunda kritik bir eşikte dururlar. Kendi üstünlüklerini kanıtlama arzusuyla hareket ettiklerinde, bu “ateş”, bir aydınlanma aracı olmaktan çıkıp, kontrol ve tahakkümün bir sembolüne dönüşebilir.

Toplumsal Alanda “Tanrı Kompleksi Yanılgısı”

Bu yanılsama, özellikle iktidarın ve etkinin yoğunlaştığı sosyal ve siyasi arenalarda kendini gösterir. Tarih, kendilerini bir milletin, bir ideolojinin ya da bir hareketin tek ve yegâne kurtarıcısı olarak konumlandıran figürlerle doludur. Onlar, tıpkı Prometheus gibi, halklarına “aydınlanma”, “refah” veya “güvenlik” ateşi vaat ederler.

Ancak bu vaatlerin ardında, kendi kişisel vizyonlarını mutlak doğru kabul eden, eleştiriye kapalı ve kendilerini ilahi bir misyonun parçası gibi gören bir “tanrıcılık yanılsaması” yatabilir.

Bu tür figürler, kendi isteklerini ve hedeflerini, temsil ettikleri kolektifin en yüksek faydasıyla özdeşleştirme eğilimindedirler. “Ben ne istersem, millet için o en doğrusudur” söylemi, bu yanılsamanın en belirgin tezahürlerinden biridir.

Bu, bireysel egonun, toplumsal iradenin önüne geçerek, adeta bir kader belirleyici rol üstlenmesidir. Bu psikolojik durum, çevresindeki “evrenin” (yani toplumun veya devletin) kendi kurallarına göre işlemesi gerektiğine dair derin bir inançla beslenir.

Bu tür bir liderlik altında, demokrasi ve liyakat gibi kavramlar aşınabilir; zira lider, kendi dışındaki her türlü görüşü ve otoriteyi tehdit olarak algılar (Kernberg, 1975).

Peki, bu “ateşin” ardındaki yanılsama, toplumlar üzerinde nasıl bir etki bırakır? Bu tür bir liderliğe maruz kalan toplumlar, zamanla otoriteye bağımlı hale gelme ve kendi karar alma mekanizmalarını devretme eğilimi gösterebilirler.

Prometheus’un ateşi belki de bir hediye değil, bir tür psikolojik bağımlılık yaratan bir ödünç verme eylemiydi. Ve bu “ödünç verilen ateş”, yani güç, her zaman kendi bedelini talep eder. Toplumun, sorgulama ve eleştirel düşünme yeteneği zamanla körelebilir, çünkü lidere olan mutlak inanç, gerçekliği çarpıtabilir.

Sonuç

Sonuç olarak, Prometheus mitini sadece bir kahramanlık hikayesi olarak değil, megalomani ve tanrıcılık yanılsaması gibi derin psikolojik olguların bir alegorisi olarak okumak, bize hem bireysel hem de toplumsal davranışlarımız hakkında çarpıcı ipuçları sunar.

İktidarın cazibesi altında yatan bu karmaşık insan doğasını anlamak, tarihin tekerrür etmesini engellemek ve daha sağlıklı toplumsal yapıları inşa etmek adına kritik öneme sahiptir. Belki de bu yüzden, mitlerin en karanlık köşelerine bakmak, modern dünyanın en aydınlık sorularına cevap bulmamızı sağlar.

Kaynakça

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).

Kernberg, O. F. (1975). Borderline Conditions and Pathological Narcissism. Jason Aronson.

Nazenin Fırat
Nazenin Fırat
Nazenin Fırat, Ankara’da psikoloji ve sosyoloji alanlarında çift anadal yaparak eğitimini tamamlamış bir psikolog ve sosyologdur. Stres yönetimi, bilişsel tedavi, yas ve travma terapileri üzerine uzmanlaşırken, toplumsal dinamikleri sosyolojik bir bakış açısıyla ele alır. Şu an Psikoloji Times UK&TR dergisinde ve kendi internet sitesinde psikoloji, sosyoloji ve kişisel gelişim üzerine yazılar paylaşmaktadır. Amacı, bireysel ve toplumsal farkındalığı artırarak insanlara kendilerini ve çevrelerini daha iyi anlama fırsatı sunmaktır. Bilimi herkes için erişilebilir kılmaya inanır ve bu doğrultuda üretmeye, paylaşmaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar