Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Kanser Hastalığına Psikoloji Biliminden Bir Bakış: Psiko-Onkoloji Nedir?

Kanser ya da tarihte bilinen ilk adı ile ‘’carcinos’’ (Yunanca yengeç), çağın hastalığı olarak tanımlanmaktadır (American Cancer Society, 2018). 21. yüzyıl bireyinin hızlı yaşam döngüsüne adapte olabilmesi için tükettiği paketli ve hazır gıdalar ile avcı-toplayıcı atalarına göre daha sağlıksız beslendiği aşikardır. Pek tabii, kanserin kesin bir sebebinin olduğunu söyleyememek ile birlikte, genetik yatkınlık ve çevre etkenlerinin birleşimi hastalığa zemin hazırlayan elverişli bir alandır. Kanser hastalığının önemli bir özelliği ise uzun süreli tedavi ve tedavi sonrası takip içeren bir yapıya sahip olmasıdır. Bu sebeple, bireyin yaşamına bir kere dahil olmuş olan bu hastalık, kendisini gerek tedavi süresince alınan ilaçlar sonrasında fiziksel ve psikolojik yan etkilerle gerekse tedavinin sona ermesinden sonra tekrarlar (nüks) ile kendini hatırlatabilen bir yapıdadır. Dolayısıyla fiziksel alanda etkin olan bu hastalık, hasta bireyi hem psikolojik hem de sosyal alanlarda da zorlayacaktır. Başta tanılama süreci dahil olmak üzere bireyin gündelik yaşam olaylarının dışında, sağlığına kavuşabilmesi için sarf edeceği fiziki eforun yanı sıra psikolojik olarak da zorlayacak bu hastalığın, psikoloji biliminde bir yeri var mıdır? Varsa hangi alanda ve hangi tema üzerinden bu hastalık çalışılmaktadır? Hem hasta birey hem de yakınları için bilgilendirici nitelikteki bu makalede tüm bu temel sorulara cevap bulabilmek mümkün olacaktır.

Kısa Tarihçesi ile Kanser Hastalığı

Kanser hastalığının ilk izleri, kendini Mısır ve Babil medeniyetlerinin yazılı metinlerinde gösterirken (Atıcı, 2007), Hipokrat ile beraber çağdaş tıp literatüründe adından sıkça söz edilmeye başlanmıştır. Vücuttaki dört temel sıvıdan söz eden Hipokrat, kara safra sıvısının vücuttaki kontrolsüz artışının bu hastalığı meydana getirdiğinden bahsederek literatürde yerini almasını sağlamıştır (Ekinci, 2016). Sebeplerine yönelik teorilerin ilk adımı Hipokrat ile atılmış olsa da farklı teorilerde ulaşılan kesin bir sebebi bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, hastalığın diğer hastalıklar gibi bir kategorisi, özelliği bulunmaktadır. Kanser hastalığı, bulaşıcı olmayan hastalıklar kategorisinde ve uzun süreli (kronik) tedavi ve takibi gerektiren (nüksler ile) ve bu sebeple de devamlı takibi (klinik kontroller ile) kritik öneme sahip olan bir hastalık olarak tanımlanmaktadır (Bayram Değer, 2023).

Kanser Hastalığına Psikoloji Biliminden Bir Bakış: Psiko-Onkoloji Nedir?

Yas, bireyin yaşamında derin bir üzüntüye sebep olan bir boşluğun oluşması ve bu boşluğun yerinin dolamayacağına dair verilen tepkileri içermektedir (Seven, 2023). Hayatın olağan akışı içerisinde, ani ve kontrolün dışında gelişen dolayısıyla bireyin hazırlıksız yakalandığı olaya/duruma karşılık verdiği bir yanıt olarak tanımlanmaktadır. Bununla bağlantılı olarak, ani gelişen bir sürece verilen bu tepkiler normal karşılanmaktadır. Yas’ın evreleri, yaşanan olayın bir nevi atlatılabilmesi, bireyin yeni yaşamına adaptasyonu için gerekli olan aşamaları içermektedir. Evrelere ayrılması da bu yüzdendir, hepsinin belli bir sırada yaşanma zorluluğu olmasa da son evre yani kabullenme evresi için inkar, öfke, pazarlık ve depresyon olmak üzere kabule geçişte önemli adımlar atılmaktadır (Çolak ve Hocaoğlu, 2021).

Yas, sadece birinin kaybı üzerine, somut olanın yitimi üzerine yaşanmamaktadır (Çubuk, 2020). Sağlık kaybı da yas’ın konusudur dolayısıyla yas kavramı bu noktada hastaların ana gündemi olmaktadır. Kanser hastalığının psikolojik etkileri aslında tanı öncesi başlamaktadır. Hastalığın psikolojik etkileri ilk olarak; şok ve inkar tepkileriiçerisinde stres belirtileri ile ortaya çıkmaktadır. “Hastalığım ne, bir an önce bulsunlar, yoksa aklımı kaybedeceğim!”, “Acaba doğru tanı mı kondu?”, “Başka bir doktora daha danışalım!” şeklinde düşünce içerikleri ile birey birçok zorlayıcı duyguyu deneyimlemektedir ve buradan bir çıkış yolu aramaktadır. Bu doğrultuda, bireyin yas tepkileri esas tanılama aşamasında başlamaktadır. Psiko-onkoloji disiplini, kanser hastalığının psikososyal etkilerini tarif etmek ve bu etkinin sonuçlarına karşılık destekleyici çalışmalar üretmektedir (Savaş, 2020). Sonuç olarak, genel bir çerçevede tanımlanacak olursa, psiko-onkolojinin çalışma alanı, bireyin kaybını görmek, bireyin bu kayıp üzerine yaşadığı zorlayıcı duygu ve düşüncelerini beraber ele alabilmek, yani yas kavramı üzerinden hastanın yeni durumuna uyum sağlamasına yönelik hastalığın psikolojik etkilerini yönetebilme çalışmaları düzenlemek olmaktadır. Hastaların bu noktada, özellikle psiko-onkoloji alanında uzmanlaşmış psikologlardan danışmanlık alıyor olması hastalığa bakışı ve yönetebilmesi için kazanacağı beceriler açısından değerli olacaktır.

 Kaynakça

  • American Cancer Society. (2018). Understanding what cancer is: Ancient times to present. https://www.cancer.org/cancer/understanding-cancer/history-of-cancer/what-is-cancer.html. Accessed March 20, 2025.
  • Atıcı, E. (2007). Tıp tarihinde kanser ve lösemi. Türk Onkoloji Dergisi, 22(4), 197–204.
  • Bayram Değer, V. (2023). Kronik hastalıklar ve toplumsal önemi. Artuklu International Journal of Health Science, 3(1), 103–108. https://doi.org/10.58252/artukluder.1229206
  • Çolak, G. V., & Hocaoğlu, Ç. (2021). Kayıp ve yas: Bir gözden geçirme. Cyprus Turkish Journal of Psychiatry & Psychology, 3(1), 56–62. https://doi.org/10.35365/ctjpp.21.1.07
  • Çubuk, B. (2020). COVID-19 ile gelen kayıp nesne, yas ve depresyon. Yalova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10(21), 90–99.
  • Ekinci, Y. (2016). Kanser hastalarında yorgunluğu etkileyen faktörlerin belirlenmesi (Unpublished master’s thesis). Hacettepe Üniversitesi, Türkiye.
  • Savaş, E. (2020). Psikoonkoloji & Güncel yaklaşımları. ASEAD, 7(2), 15–22.
  • Seven, R. (2023). Neden yas tutarız? Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 57, 33–51. https://doi.org/10.21054/deuifd.1239443

Laçin Sevin
Laçin Sevin
Laçin Sevin, uzman psikolog ve yazar olarak çocuk-ergen bireysel danışmanlık, özel gereksinimli bireylerle psiko-sosyal çalışmalar, ebeveyn danışmanlığı ve psiko-onkoloji alanlarında deneyime sahiptir. Psikoloji lisansını Onur Derecesi ile bitiren, pedagojik formasyona sahip ve yüksek lisans tezini psiko-onkoloji alanında yapmış olan Sevin’ in çalıştığı alanlar özellikle çocuk-ergen psikolojisi, çocuklarda bilişsel-davranışçı terapi, ebeveyn danışmanlığı ve psiko-onkolojidir. Bunun yanı sıra, ağırlıklı olarak yine çocuk-ergen psikolojisi ve ebeveyn danışmanlığı alanlarında, dijital ortamda, bilimsel temelli blog yazıları gönüllüpsikolog.org ve çocuğumneden.com’ da istikrarlı bir biçimde yaklaşık 3 sene boyunca yayınlanmıştır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar