Mobbing, çoğu zaman görünmez bir yara gibi ilerler. Dışarıdan bakıldığında her şey yolunda gibidir: Masalar düzenli, e-postalar zamanında gönderilmiş, kahve makinesi çalışıyor. Ama perde arkasında bazı çalışanlar sessiz bir savaş verir; her gün iş yerinin kapısından içeri adım attıklarında midelerine bir yumru oturur. İşte mobbing böyle sinsice işler: sözde küçük şakalarla, “şakayla karışık” eleştirilerle, sistematik dışlamalarla…
Mobbingin Tarihçesi
Mobbing kavramı ilk kez Heinz Leymann tarafından tanımlanmıştı. 1980’lerin sonunda, psikolojik şiddetin iş yerilerinde ne kadar yaygın ve yıkıcı olduğunu fark eden Leymann, mobbingin insan ruhunda derin yaralar açtığını anlatmıştı. O günden bu yana dünya değişti, iş modelleri değişti, ama ne yazık ki mobbing değişmedi. Yalnızca şekil değiştirdi, daha sinsi ve daha “profesyonelce” hale geldi.
Mobbingin Sinema Yansımaları: Şeytan Marka Giyer
Hollywood bile bu acı gerçeği perdeye taşımaktan geri durmadı. Şeytan Marka Giyer filminde, Miranda Priestly karakteri gücün ve baskının kitabını yazıyor adeta. Asistanı Andrea’nın maruz kaldığı aşağılamalar, mantıksız talepler ve bitmeyen eleştiriler, iş yerinde mobbingin ne kadar normalleştirildiğini gözler önüne seriyor. Andrea, hayallerinin işine kavuşmuş olmanın sevinciyle başladığı yolda, zamanla kendine yabancılaşan, tükenen bir insana dönüşüyor. Bu dönüşüm, mobbingin birey üzerinde nasıl bir tahribat yarattığının etkileyici bir örneği. O filmin her sahnesi, iş yerinde maruz kalınan psikolojik şiddetin adeta bir ders kitabı gibiydi. Andrea’nın zamanla değişen gülümsemesi, kaybolan özgüveni, yalnızca filmin kurgusunda değil, birçok çalışanın gerçek hayatında birebir yaşadığı bir trajediydi. Filmin sonunda Andrea’nın bir dur noktası bulup, o toksik ortamdan kaçışı, aslında mobbing mağdurlarına verilen en güçlü mesajdı: Kendin için ayağa kalk!
Gerçek Hayatta Mobbing: Susan Hamilton Örneği
Kurgu bir yana, gerçek hayatta da maalesef benzer hikâyeler yaşanıyor. İngiltere’de geçtiğimiz yıl patlak veren bir olayda, Susan Hamilton adındaki bir hemşire, maruz kaldığı sistematik mobbing nedeniyle arkadaşlarına tazminat davası açtı. Arkadaşlarının kendini çay saatlerinde davet etmemeleri sebebiyle git gide iş yerinde yalnızlaştırılan hemşire bu duruma tepkisiz kalmadı. Mahkeme, Susan Hamilton’a arkadaşlarının iş yerinde mobbing uygulaması gerekçesiyle 1.9 Milyon TL tazminat tanıdı.
Mobbingin Kurumsal ve Bireysel Etkileri
Mobbing, yalnızca kişisel bir sorun değil; aynı zamanda büyük bir anlayışı etkiler. Çünkü mobbinge maruz kalan bir çalışanın performansı düşer, bağlılığı azalır, işine olan sevgisi yok olur. Bu da domino etkisi yaratır: verimlilik düşer, ekip ruhu dağılır ve en sonunda şirket zarar görür. Kısacası, mobbing sadece bireyi değil, kurumu da zehirler.
Mobbinge Karşı Çözüm Önerileri
Peki çözüm ne? Elbette ki farkındalık. Önce bireyler olarak yaşadığımızın mobbing olduğunu kavramamız gerekiyor. Sonra da bu durumu yetkili mercilere bildirmekten korkmamalıyız. Aynı zamanda kurumların da sıfır tolerans politikalarını açık bir şekilde uygulaması şart. Eğitimler, destek hatları ve açık iletişim kanalları bu konuda hayat kurtarıcı olabilir.
Türkiye’de Mobbing ve Yasal Düzenlemeler
Türkiye’de de mobbing konusunda bazı yasal düzenlemeler mevcut. Özellikle Türk Borçlar Kanunu ve İş Kanunu çerçevesinde, psikolojik şiddete uğrayan çalışanların tazminat hakkı var. Ancak işin pratiğinde hâlâ pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Çoğu çalışan, işini kaybetme korkusuyla yaşadıklarını sessizce sineye çekiyor. Oysa gerçek özgürlük, hakkımızı bilmekten ve hakkımızı savunmaktan geçiyor.
Sonuç: Mobbinge Karşı Cesaret
İş yerileri savaş alanı olmamalı. İnsanlar sabah işe giderken yüreklerinde bir ağırlık değil, bir umut taşımalı. Hayat kısa, zaman değerli. Kimsenin başka birinin hayatını zehir etmeye hakkı yok. Tıpkı Şeytan Marka Giyer’deki Andrea gibi, hepimiz bir gün cesaretimizi toplayıp, arkamızı dönüp yürüyebilmeliyiz. Çünkü bazen en doğru adım, arkana bakmadan ortamı terk edebilmektir.
Sevgili Ecrin Hanım hepimizin yaşadığı bir konuyu ele almışsınız. Yazını zevkle okudum. Her konuya değinmişsiniz.
Sevgili Ecrin hanım çok önemli bir konuya değinmiş siniz yazınızı okudum çok faydalı bilgiler vermişsiniz başarılarınızın devamını dilerim sevgilerle
Ecrin Hanım, mobbing gibi önemli ve çoğu zaman göz ardı edilen bir konuyu çok etkileyici bir şekilde ele almışsınız. Kaleminize sağlık, farkındalık açısından çok kıymetli bir yazı olmuş.