Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

İçimde Bir Yer Hep Orada Kaldı

Bazı duygusal eksiklikler sessizce yer eder insanın içinde. Ne tam anlamıyla anlatılabilir ne de tamamen unutulabilir. Zaman geçer, insanlar devam eder, hayat akar… ama senin içinde bir yer hâlâ oradadır. Geri gelmesi mümkün olmayan bir şey gitmiştir. Belki bir ses, bir koku, bir bakış… Artık ulaşamadığın, dokunamadığın, paylaşamadığın bir şey. Adını koymasan da, o duygusal eksiklik sana her gün eşlik eder. Bu yazı, yüksek sesle söylenmese de kalpte taşıdığımız yas sürecinin, görünmeyen ama derin izlerine ve zamanla o izlerin içinde nasıl bir anlam arayışı doğduğuna dair birkaç kelime bırakmak için yazıldı. Çünkü bazen bir şey gitmiş gibi görünür ama onun yokluğu hep kalır.

İçimizde taşıdığımız bu sessizlik, zamanla hayatımızın bir parçası hâline gelir. Duygusal eksiklik tarif edemediğimiz bu duygular, bazen en beklenmedik anlarda kendini hatırlatır. Bir şarkı, bir koku, bir mevsim… Hepsi geçmişle bugünü birbirine bağlayan sessiz köprüler gibi olur. Ve bu köprülerden her geçişte, kaybın yükü yeniden hissedilir; bazen ağır, bazen hafif ama her daim orada.

Kaybın Sessiz İzi

Kaybettiğimiz şeyin adı her zaman kolayca söylenmez. Bazen kelimeler yetmez, bazen konuşmak daha çok acıtır. Çünkü bazı kayıplar, sadece hayatımızdan değil, iç dünyamızdan da bir parçayı alır götürür. Gündelik hayata karışırız, konuşuruz, güleriz, sorumluluklarımızı yerine getiririz ama içimizde bir yerde o duygusal eksiklik sessizce yaşar. Herkes “iyileşiyorsun” derken biz, bir şeyleri içimizde taşımaya devam ederiz. Zaman ilerledikçe, bu taşınan şeyin ağırlığı değişebilir ama tamamen ortadan kaybolmaz. İnsan, bir yanıyla normal yaşama devam ederken, bir yanıyla hep o boşluğu dengede tutmaya çalışır.

Yas Sürecinin Doğası

Psikolojide yas süreci sadece bir kişinin ölümünden sonra yaşanmaz. Kaybedilen her şey bir insan, bir can dostu, bir ev, bir dönem, bir düzen ruhumuzda iz bırakabilir. Üstelik bu kayıplar her zaman çevre tarafından görülmez. Destek beklerken “geçer, zamanla unutursun” gibi cümlelerle karşılaşmak, yas sürecinin görünmezliğini daha da artırır. Oysa yaşanan şeyin büyüklüğü dışarıdan değil, içeriden ölçülür. Ve bazen, içsel yıkım sessiz bir şekildedir. Bu yüzden, her kaybın yas sürecini tutma şekli kişiden kişiye farklıdır. Kimi daha çok içine kapanır, kimi de dışa dönük olarak baş etmeye çalışır. Ancak her iki durumda da ortak olan, iç dünyada bir denge arayışının sürmesidir.

Yas süreci tek biçimli değildir. Kimi zaman öfke, kimi zaman suçluluk, kimi zaman da sadece boşluk hissiyle karşımıza çıkar. Bazı günler daha kolay geçerken, bazı günler sebepsizce ağır gelir. Kaybedilenin somut varlığı gitmiştir ama onunla birlikte paylaşılan duygular, hatıralar, alışkanlıklar hâlâ zihinde yaşamaya devam eder. Bu da yas sürecinin neden karmaşık ve dalgalı bir süreç olduğunu açıklar. Dahası, bazı anılar hiç beklenmedik şekilde su yüzüne çıkar. Bir sokak köşesi, bir eski fotoğraf, ya da bir rüya… Tüm bu tetikleyiciler, kaybın zaman içindeki izlerini yeniden canlandırabilir.

Posttravmatik Büyüme: Acıdan Doğan Anlam

Ve bazen, bu süreçte hiç beklenmedik bir şey olur. İnsan, tam da kaybın içinden yeni bir farkındalıkla çıkar. Daha derin düşünmeye başlar, daha duyarlı olur, daha içten bağlar kurar. Bu durum, klinik psikolojide posttravmatik büyüme olarak tanımlanır. Yani yaşanan acının insanı sadece yıkmakla kalmayıp, yeniden kurmaya da zorlaması. Bazen bu süreçte kişi kendine daha yakın hisseder. Neyi sevdiğini, neye ihtiyaç duyduğunu, kimlerle olmak istediğini daha iyi fark eder. Duygusal eksikliğin yokluğu, bir yönüyle yeniden var olma arzusunu tetikler. Bu dönüşüm kolay değildir, zaman ve sabır ister. Ancak sonunda kişi, kaybın ardından gelen bu yeni kendilik algısıyla daha güçlü ve daha bilinçli bir yaşam inşa edebilir.

Zaman geçtikçe bazı şeyler unutulmaz, sadece şekil değiştirir. Acı keskinliğini yitirir belki ama duygusal eksiklik hissi bir gölge gibi kalır. Onunla yaşamayı öğreniriz; bazen konuşmadan, bazen hatırlamadan ama hep hissederek. Yas süreci, yalnızca geçmişte kalan bir durum değil; aynı zamanda hayatta kalanlarla birlikte var olmaya devam eden bir duygudur. Ve bu duygunun içinden geçen herkes bilmelidir ki, yalnız değildir. Herkesin kalbinde, içinde hâlâ orada kalan bir yer vardır. Bu yazı, adını koyamadığımız ama varlığını her gün hissettiğimiz o yerlere bir selamdır. Çünkü bazı kayıplar bizi eksiltse de, onların ardından taşıdığımız şeyler bizi derinleştirir. Ve belki de, eksilen her şeyin ardından bize kalan; daha derin, daha yavaş ama daha sahici bir hayat hissidir.

Son Söz: Kendi Yolculuğumuz

Ve belki de en önemlisi, bu sürecin içinde her bireyin kendine ait bir yolculuğu olduğunu unutmamaktır. Başkalarının hızına göre değil, kendi duygularımıza göre ilerlemek; yas sürecinin bize öğretebileceği en kıymetli şeylerden biridir. Her adım, ne kadar küçük olursa olsun, yeniden yaşama cesaretinin bir göstergesidir.

Yasemin Sönmez
Yasemin Sönmez
15 Ağustos 2000 doğumlu olan Yasemin Sönmez, psikoloji lisans eğitimini Girne Amerikan Üniversitesi’nde tamamlamış, Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimini Yakın Doğu Üniversitesi’nde tez aşamasında sürdürmektedir. Lisans ve yüksek lisans sürecinde çeşitli yaş gruplarıyla staj çalışmaları yürütmüş; klinik gözlem, test uygulamaları ve süpervizyon destekli görüşmeler gibi uygulamalı alanlarda deneyim kazanmıştır. Mesleki gelişimini desteklemek amacıyla MMPI, projektif testler, çocuk ve ergenler için Bilişsel Davranışçı Terapi, semalar ve kişilik örüntüleri, Gottman Çift Terapisi gibi birçok profesyonel eğitim ve sertifika programına katılmıştır. Çocuk, ergen ve yetişkin danışanlarla çalışabilecek yetkinliğe sahip olup, danışanlarına bilimsel temelli ve etik çerçevede bir yaklaşım sunmaktadır. Psikolojinin bireylerin yaşam kalitesi üzerindeki etkisine inanan Yasemin Sönmez, Psychology Times Türkiye & UK yazar ekibine katılarak ruh sağlığına dair farkındalığı artırmayı, psikoloji bilgisini toplumla buluşturmayı ve mesleki katkı sunmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar