Perşembe, Ekim 9, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Gümüş Madalyanın Görünmeyen Ağırlığı: İkinci Olmanın Psikolojik Bedeli

Bir başarı hikâyesinin ardından gelen coşku, milli marşın yankısı, gururla dalgalanan bayrak… Ancak bu yıl milli takımlarımızın hikâyesinde dikkat çeken ortak bir nokta vardı: “İkinci olmak.”

Kadın Voleybol Milli Takımımız dünya ikincisi oldu, Erkek Basketbol Milli Takımımız Avrupa’da finale yükseldi ve turnuvayı onlar da ikinci olarak tamamladı. Boks dalında ise Buse Naz Çakıroğlu ve Büşra Işıldar da aynı kaderi paylaştı.

Dışarıdan baktığımızda büyük bir başarıydı, ama toplumda ve sporcularda hissedilen duygular çok daha karmaşıktı. Çünkü ikinci olmak, psikolojik açıdan çoğu zaman bir paradoks yaratır: Zaferle yenilginin arasında sıkışmış bir ruh hali.

İkinci Olmanın Yarattığı Duygusal Çatışma

Spor psikolojisi alanındaki çalışmalar, birincilik ile ikincilik arasındaki farkın yalnızca madalyanın rengiyle değil, aynı zamanda sporcuların yaşadığı duygusal deneyimin niteliğiyle de belirlendiğini göstermektedir.

Sosyal psikologlar Medvec, Madey ve Gilovich’in (1995) klasikleşmiş araştırması, gümüş madalya kazanan sporcuların bronz madalya alanlara kıyasla daha fazla hayal kırıklığı ve yetersizlik duygusu yaşadığını ortaya koymuştur.

İkinci olan sporcu, “birinciliği kaçırdığı” senaryoya odaklanırken; üçüncü olan sporcu, “madalyasız kalmaktan kurtulduğu” için göreli bir memnuniyet hisseder (Medvec ve ark., 1995).

Türkiye’de son dönemde spor alanında yaşanan gelişmeler, bu psikolojik gerçekliği doğrudan gözler önüne sermektedir. Kadın Voleybol Milli Takımı’nın Dünya Şampiyonası’nda ikincilik elde etmesi ya da Erkek Basketbol Milli Takımı’nın Avrupa’da finale kadar yükselip altın madalyayı kıl payı kaçırması, yalnızca sportif başarı değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde paylaşılan bir duygusal deneyim yaratmıştır.

Sporcular için ikincilik; fiziksel eforun, disiplinin ve özverinin bir yansıması olduğu kadar, aynı zamanda “ulaşılamayan zirve” duygusuyla gölgelenmiş bir başarı olarak da algılanabilmektedir.

Bu durumun uzun vadeli etkileri de dikkate değerdir. İkinciliğin yarattığı psikolojik yük, bir yandan sporcuyu daha çok çalışmaya motive edebilir, diğer yandan ise tükenmişlik sendromu riskini artırabilir.

Burada kritik olan, sporcunun bu deneyimi nasıl anlamlandırdığıdır. Profesyonel destek, ikinciliğin “yenilgi” değil, “öğrenme” olarak içselleştirilmesini sağlayabilir.

Performans Kaygısı ve Toplumsal Beklentiler

İkinciliğin yükünü artıran en önemli etkenlerden biri, toplumsal beklentilerdir. Milli formayla sahaya çıkan sporcu, yalnızca kendisi için değil, milyonlarca insan adına mücadele eder. Bu durum, performans kaygısını yoğunlaştırır (Bozkurt, 2024).

Final maçlarının psikolojik baskısı, normal bir karşılaşmadan çok daha fazladır. “Altın madalyayı almak zorundayız” düşüncesi, sporcunun konsantrasyonunu zayıflatabilir ve hata yapma ihtimalini artırabilir.

Milli sporcularımızın normal oynadığı maçlarda yapmadığı hataları yapması, bu baskının en görünür örnekleri olarak değerlendirilebilir.

Sosyal Baskının Sporcu Üzerindeki Yansıması

Sosyal psikoloji açısından bakıldığında, ikinci olmak yalnızca bireysel bir deneyim değil, aynı zamanda toplumsal bir deneyimdir.

  • Taraftarların beklentisi “birincilik” yönünde şekillenir.

  • Medya çoğu zaman başlıklarında “kaybettik” söylemini tercih eder.

  • Sosyal medya, sporcular üzerinde ağır bir eleştiri baskısı oluşturur.

Bu durum, sporcunun kendi başarısını görmesini zorlaştırır. İkincilik, gerçekte büyük bir kazanım olsa da toplumsal baskı nedeniyle “başarısızlık” gibi algılanabilir.

Bu algı, sporcularda suçluluk, değersizlik ya da tükenmişlik duygularına yol açabilir.

Psikolojik Dayanıklılık ve Öğrenme Süreci

Öte yandan ikincilik, yalnızca hayal kırıklığı değil, aynı zamanda önemli bir gelişim fırsatıdır. Spor psikolojisinin temel kavramlarından biri olan psikolojik dayanıklılık (resilience) bu noktada devreye girer (Salman ve Menteş, 2023).

Bazı sporcular ikinci olmayı bir yenilgi olarak değil, ilerleme sürecinin bir parçası olarak görür. Bu bakış açısı, “bir sonraki turnuvada daha güçlü dönme” motivasyonunu besler.

İkincilik böylece hem bireysel hem de kolektif düzeyde bir öğrenme ve gelişim kaynağına dönüşebilir.

Sonuç: Gümüşten Öğrenilen Altın Dersler

İkincilik, psikolojik açıdan hem yıkıcı hem de yapıcı olabilir. Yıkıcıdır; çünkü hayal kırıklığı, kaygı ve değersizlik duygusu yaratır. Yapıcıdır; çünkü psikolojik dayanıklılık, hırs ve gelişim için bir fırsat sunar.

Milli sporcularımızın başarıları, aslında yalnızca sahada değil, zihinlerde de bir mücadele verildiğini gösteriyor. Belki altın madalya gelmedi ama bu ikincilikler bize önemli bir gerçeği hatırlattı: Zafer sadece kürsünün en üst basamağında değil; hayallerin, emeğin ve direncin içinde saklıdır.

Ufak bir not: Sizlerle gurur duyuyoruz.

Kaynakça

Bozkurt, O. (t.y.). Tek kişilik mücadelede performans kaygısı ve yönetim stratejileri. Bireysel sporlar ve performans içinde (s. 91).

busenazcakirogluu. (2024, Ağustos 1). [Fotoğraf]. Instagram. https://www.instagram.com/p/C-IoTdnNACc/

Medvec, V. H., Madey, S. F., & Gilovich, T. (1995). When less is more: Counterfactual thinking and satisfaction among Olympic medalists. Journal of Personality and Social Psychology, 69(4), 603–610. https://doi.org/10.1037/0022-3514.69.4.603

Öztürk, K. (2023, Eylül 4). Filenin Sultanları destan yazdı… Dünya 1 numarasıyız [Fotoğraf]. HaberAlp. https://www.haberalp.com/filenin-sultanlari-destan-yazdidunya-1-numarasiyiz

Salman, K., & Menteş, G. (2023). Sporda psikolojik dinamikler. Spor ve egzersiz psikolojisinde güncel yaklaşımlar içinde (s. 59).

Tiryaki, E. (2025, Eylül 17). Milli boksör Büşra Işıldar Dünya Şampiyonası’nda finale yükseldi [Fotoğraf]. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/dunyadan-spor/milli-boksor-busra-isildar-dunya-sampiyonasinda-finale-yukseldi/3686692

Türkiye Basketbol Federasyonu [@TBF]. (2025, Eylül 12). [Fotoğraf]. X. https://x.com/TBF/status/1966396478798069983

Ayşe Büşra Tataroğlu
Ayşe Büşra Tataroğlu
Ayşe Büşra Tataroğlu, psikoloji bölümünden bölüm birincisi olarak mezun olmuş; BDT, ACT ve Şema Terapi uygulayıcı sertifikalarıyla birlikte farklı kurumlarda edindiği deneyimlerle mesleki birikimini geliştirmiş bir psikologdur.Eğitim ve uygulama süreçlerinde bireysel danışmanlık, grup çalışmaları, kişisel gelişim ve psikolojik destek alanlarında deneyim kazanmıştır.Bilgiyi anlaşılır ve yenilikçi bir bakış açısıyla aktarmaya önem vererek, bireylerin ruh sağlığını desteklemenin ötesinde psikoloji alanında fark yaratmayı ve yeni yollar geliştirmeyi amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar