Salı, Nisan 29, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Gerçekten Kendine Aşık Olmak Mümkün Mü?

Narsisizmin kökeni Yunan mitolojisine dayanır. Efsaneye göre Narkissos bir gün su içmek için gölün kıyısına gider ve sudaki yansımasına aşık olur. Ancak sudaki yansıma gerçek değildir ve Narkissos kendine hayranlığı yüzünden suya düşer ve boğulur. Bu hikaye, tam olarak narsisizmin tanımını yapar. Narsisizm veya özseverlik, kişinin kendine bedensel veya zihinsel olarak aşık olma, kendini üstün görme halidir. Narsisizm kavramını ilk kez Sigmund Freud detaylı bir şekilde ele almış ve kişinin kendine duyduğu aşırı hayranlık ve sevgi olarak tanımlamıştır. Freud’un diğer bir görüşü de kişinin çocukluk döneminde yaşadığı duygusal gelişimin narsistik eğilimlere yol açabileceğiydi.

Modern Dünya Hastalığı: Narsisizm

Son zamanlarda sosyal medyada da sıkça karşılaştığımız bir fenomen haline gelmiş olan narsisizm, modern dünyanın hastalıklarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, narsisizm gerçekten nedir? Narsisizm, kişinin kendine olan aşırı hayranlık ve beğenmişlik duygusudur. Narsist kişilerde empati eksikliği, diğer insanları küçümseme ve tepeden bakma gibi eğilimler bulunmaktadır. Ayrıca, başkalarından sürekli onay almak isterler, ilgi odağı olmak onlar için çok önemlidir ve genellikle manipülasyon yapma eğilimleri vardır. Bu özellikler zamanla daha da artar çünkü takdir edilme arzusu her geçen gün daha da güçlenir.

Sosyal Medya Etkisi: Her Fotoğraf Bir Övgü, Her Beğeni Bir Hayranlık Kaynağı

Sosyal medya, modern çağın en güçlü yanlarından biri haline gelmiştir. Instagram, Facebook, TikTok gibi mecralar, kişilerin hayatlarını paylaşma olanağı sunar. Bu süreç, narsisizmin dijital bir boyut kazanmasına neden olur. Bireyler, filtrelerle süslenmiş fotoğraflar ve anlık paylaşılan hikayeler ile kendilerini ifade etmeye başlarlar. Bu durum, bireylerde daha fazla beğeni, takdir ve onaylanma isteği doğurur. Kişiler, daha fazla dikkat çekmek için sadece olumlu ve başarılı yanlarını sergilerler. Birçok kişi, aldıkları beğeni sayısını kendi değerlerini belirlemek için bir ölçüt olarak kullanmaya başlar. Sosyal medyadaki kusursuz ortam ve imajlar, narsistik bireyleri daha da tetikler ve gerçek dünyadan kopmalarına neden olur.

Narsisizm Nedir ve Ne Değildir?

Narsisizm hakkında sıklıkla yanlış bilinen bazı yargılar vardır. Bireylerin kendine karşı duyduğu özsaygı ve sevgisi narsisizm ile karıştırılmaktadır.

  1. Narsisizm sadece kendini beğenmek değildir: Kişinin kendine hayranlık duyması ile birlikte sürekli onay alma ihtiyacı içinde olmasıdır.
  2. Narsisizm duygusal yoksunluk veya soğukluk değildir: Halk arasında narsistik kişilerin duygusal açıdan soğuk ve bağlanma sorunu yaşadıklarına dair bir inanış vardır. Ancak bu doğru değildir. Narsistik kişiler, duygusal bağ kurmaktan kaçınmak yerine bu bağları manipüle ederek kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirirler.
  3. Narsisizm ile iyi bir lider olmak karıştırılmamalıdır: Narsist bireylerin iyi liderler olabileceğine dair bir inanış vardır. Ancak, narsist liderler genellikle kendi çıkarlarını ön planda tutar ve empati yoksunudurlar. İyi bir lider ise empati yönü güçlü ve herkesin çıkarını önemseyen kişidir.

Narsisizm Tek Bir Tür Değildir?

Narsisizm, hep aynı şekilde karşımıza çıkmaz; farklı türleri bulunmaktadır. Bunlar:

  1. Aşıkar Narsisizm: Kişinin kendini hayatın merkezi olarak görmesi, sürekli ilgi ve takdir bekleyişi içinde olması.
  2. Gizli Narsisizm: Bu tür kişiler dışa dönük değildir. Dışarıdan sakin görünebilirler, fakat içsel olarak büyük bir onay beklentileri vardır.
  3. Grandiyöz (Büyüklenmeci) Narsisizm: Kişinin kendini olağanüstü ve özel bir insan olarak görmesi.
  4. Mağdur Narsisizm: Bu kişilerin genellikle kurban hikayeleri vardır ve diğer insanların onları hak etmediklerini düşünürler.
  5. Somatik Narsisizm: Dış görünüşlerine aşırı ilgi duyan ve bedenlerine büyük anlamda takıntılı olan kişilerdir.

Narsisizm Nasıl Yönetilir?

Narsisizmi yönetmek için atılacak birkaç temel adım şunlardır:

  1. Farkındalığınızı Geliştirin: Narsistik eğilimlerinizi fark etmek ve davranışlarınızı gözlemlemek ilk adımdır.
  2. Empati Yeteneğinizi Geliştirin: Her insanın duyguları olduğunu anlamaya çalışmak önemlidir. Başkalarının bakış açılarını anlamaya gayret edin.
  3. Özsaygınızı Üzerine Çalışın: Başka insanların onayına ihtiyaç duymadan, kendi değerlerinizin ön planda olması gereklidir.
  4. Profesyonel Destek Alın: Psikoterapi, narsisizmi yönetmek adına oldukça önemli bir adımdır. Yardım almaktan kaçınmayın.
  5. Geri Bildirimlere Açık Olun: Eleştiriler kişisel değildir. Eleştirileri olumsuz olarak görmek yerine, kendinizi geliştirme fırsatı olarak değerlendirin.

Narsisizm, bireylerin sosyal ilişkilerdeki başarılarını ve hayat kalitelerini etkileyebilir. Narsistik eğilimlerin farkında olmak ve bu özellikleri yönetebilmek, daha sağlıklı ilişkiler kurma yolunda önemli bir adımdır.

Kaynakça

Aron, A., Norman, C. C., Aron, E. N., McKenna, C., & Heyman, R. E. (2000). Couples’ shared participation
in novel and arousing activities and experienced relationship quality. Journal of Personality and Social
Psychology, 78(2), 273–284. https://doi.org/10.1037/0022-3514.78.2.273
 Feeney, J. A., & Noller, P. (2004). Attachment and Sexuality in Close Relationships. In J. H. Harvey, A.
Wenzel, & S. Sprecher (Eds.), The handbook of sexuality in close relationships (pp. 183–201). Lawrence
Erlbaum Associates Publishers.

 Feeney, J. A. (2004). Adult romantic attachment and couple relationships. In W. S. Rholes & J. A. Simpson
(Eds.), Adult attachment: Theory, research, and clinical implications (pp. 291–311). Guilford Press.
 Finkel, E. J., Simpson, J. A., & Eastwick, P. W. (2017). The psychology of close relationships: Fourteen core
principles. Annual Review of Psychology, 68, 383–411. https://doi.org/10.1146/annurev-psych-010416-044038
 Gottman, J. M., & Silver, N. (1999). The seven principles for making marriage work: A practical guide from
the country’s foremost relationship expert. Harmony Books.
 Huston, T. L., Caughlin, J. P., Houts, R. M., Smith, S. E., & George, L. J. (2001). The connubial crucible:
Newlywed years as predictors of marital delight, distress, and divorce. Journal of Personality and Social
Psychology, 80(2), 237–252. https://doi.org/10.1037/0022-3514.80.2.237
 Lavner, J. A., Karney, B. R., & Bradbury, T. N. (2014). Relationship problems over the early years of
marriage: Stability or change? Journal of Family Psychology, 28(6), 979–985. https://doi.org/10.1037/a0037752
 Markman, H. J., Stanley, S. M., & Blumberg, S. L. (2010). Fighting for your marriage: A deluxe revised
edition of the classic best-seller for enhancing marriage and preventing divorce. Jossey-Bass.
 Sternberg, R. J. (1986). A triangular theory of love. Psychological Review, 93(2), 119–135.
https://doi.org/10.1037/0033-295X.93.2.119
 Twenge, J. M., Campbell, W. K., & Foster, C. A. (2003). Parenthood and marital satisfaction: A meta-
analytic review. Journal of Marriage and Family, 65(3), 574–583. https://doi.org/10.1111/j.1741-
3737.2003.00574.x

İmgesu Korkmaz
İmgesu Korkmaz
İmgesu Korkmaz, psikoloji alanındaki bilgisi ve çeşitli terapi yöntemleri ile danışanlarına rehberlik sunan bir psikologtur. Şu anda Ayla Şimşek Danışmanlık Merkezinde psikolog olarak görev yapmaktadır, kişisel ve profesyonel gelişim yolculuklarında bireylerin yanındadır. Psikolog İmgesu Korkmaz, Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ekolüyle başladığı terapi pratiğinde, çeşitli alanlardaki bilgisiyle deneyime sahiptir. Bilişsel davranışçı terapi, bireylerin düşüncelerinin ve davranışlarının nasıl iç içe geçtiğini anlamalarına yardımcı olur ve bu anlayış, kişinin günlük hayatındaki zorlukları aşmasına yardımcı olur. Ayrıca, oyun terapisi, cinsel terapi, şema terapisi, stres yönetimi ve kabul-kararlılık terapisi (ACT) gibi farklı ekollerle de bireylerin çeşitli psikolojik sorunlarıyla başa çıkmalarına yardımcı olmaktadır. Bu çok yönlü terapi yöntemleri, her bireyin özel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir yaklaşım sunar. Danışmanlık merkezindeki rolü, sadece bireysel terapi seanslarıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda toplumsal farkındalık yaratma amacı güden çeşitli psikolojik seminerler ve yazılarla da topluma farkındalık kazandırmaya çalışmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar