Fedakarlık, ilişkilerde bağları güçlendiren bir köprü mü, yoksa bireyi tükenmişliğe sürükleyen bir tuzak mı? Fedakarlık, bir ilişkiye can verirken, aynı zamanda o ilişkinin yavaş yavaş tükenmesine de neden olabilir. Kendi sınırlarını zorlayarak, başkaları için her şeyi yaparken, en büyük fedakarlık kendi benliğini unutmak olabilir.
“Her şeyi o mutlu olsun diye yaptım.”
“Onun için kendi hayatımdan vazgeçtim.”
Bu cümleler, çoğu zaman bir ilişkinin sonuna gelindiğinde geride kalan tarafın ağzından dökülür. Peki sen, ilişkin için ne kadar fedakarlık yaparsın?
Fedakarlıkı en basit haliyle, başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koymak olarak tanımlayabiliriz. Özellikle Türk kültüründe, fedakarlık hem ailede hem de romantik ilişkilerde yüceltilen bir değer olarak öne çıkar. Fedakarlık, sevgi ve bağlılıkla yapıldığında anlam kazanır; ancak bireyin kendisini tüketmediği sürece bu fedakarlık gerçekten değerli ve sürdürülebilir olacaktır.
İlişkilere emek vermek güzeldir. İlişkiyi güçlendirir, bağları derinleştirir. Özellikle ilişkilerin başlangıç aşamasında, partnerler birbirleri için çaba harcar, bazen küçük ama anlamlı fedakarlıklarda bulunurlar.
-
Bir partnerin, diğerinin iş seyahati sırasında ev işlerini üstlenmesi.
-
Birinin, diğerinin hobilerine katılmak için kendi ilgi alanlarından feragat etmesi.
-
Kısacık bir görüşme için yapılan uzun yolculuklar…
-
Sevmediğin bir etkinliğe, “onun yüzü gülsün” diye gitmek…
-
Onun hoşlandığı şeylere öncelik vermek…
Bu fedakarlıklar, sağlıklı bir ilişki için doğaldır. Ancak bu çaba bir noktadan sonra tek taraflı hale geldiğinde, fedakarlığın sinsi yüzü ortaya çıkmaya başlar.
Gizli Bedel: İlişkilerde Fedakarlığın Sessiz Tahribatı
İlişkide taraflardan biri gittikçe daha fazla fedakarlık yaparken, diğerinin katkısı azalabilir. Sürekli olarak çaba gösteren taraf, zamanla kendi ihtiyaçlarını unutmuş, kendi sesini kısarak sadece “idare eden” konumuna geçmiştir.
Bu kişi, ilişkiye emek vermediği her an “bencil” olmakla suçlanabilir. Böylece suçluluk duygusuyla daha fazla çaba gösterme tuzağına düşer. Bu da ilişkide dengesizlik yaratır. Zamanla kişi, içinde biriken duygularla birlikte tükenmişlik, değersizlik, hatta öfke patlamaları yaşamaya başlar. Çünkü gösterilen her çaba, karşıdan beklenen takdirle karşılanmadığında bir hayal kırıklığına dönüşür. İşte bu noktada yapılan fedakarlık, artık kaynağını sevgiden almaz; kırgınlık ve sessiz bir öfkeye dönüşür.
Francesca Righetti ve Mariko Visserman’ın (2018) yaptığı bir araştırmada, fedakarlığın sosyal maliyetlerinin, özellikle özsaygısı düşük bireylerde duygusal yüke neden olduğu gösterilmiştir. Fedakarlık karşılıksız kaldığında, bireyde pişmanlık ve tükenmişlik belirtileri artmaktadır.
2020 yılında Visserman ve arkadaşları tarafından yapılan bir meta-analiz ise, maliyetli fedakarlıkların hem bireysel hem de ilişki doyumunu azalttığını ortaya koymuştur. Bu bulgular, fedakarlığın “ne kadar” yapıldığından öte, “nasıl algılandığının” önemli olduğunu vurgular.
Fedakarlıkların; bireylerin kişisel doyumu üzerindeki etkisi, yapılan fedakarlığın türüne ve bireyin bu fedakarlığı nasıl algıladığına bağlıdır. Özellikle bireylerin fedakarlık yaparken hissettikleri memnuniyet, kişisel doyumlarını artırabilirken; fedakarlıkların maliyetli ve karşılıksız olduğu durumlarda, kişisel doyumda azalma gözlemlenmiştir (Kumashiro, Rusbult, Finkel, & Hannon, 2008).
Fedakarlıkların ilişki kalitesi üzerindeki etkisi, bu davranışların partnerler tarafından nasıl algılandığına bağlıdır. Eğer bir partner, yaptığı fedakarlığın diğer partner tarafından fark edilmediğini veya takdir edilmediğini düşünürse, bu durum ilişki kalitesinde azalmaya yol açabilir. Buna karşılık, fedakarlıkların karşılıklı olarak fark edilmesi, takdir edilmesi ve anlayışla karşılanması, bu davranışların ilişki kalitesini artırıcı etkilerini güçlendirmektedir.
Nitekim Visserman, Muise, Righetti ve Impett (2022) tarafından yapılan araştırma, partnerin fedakarlığı algılayışı ve duyarlılığı yüksek olduğunda, fedakarlığın daha olumlu değerlendirildiğini ve bunun ilişki memnuniyetini artırdığını ortaya koymaktadır.
Dengesiz Fedakarlığın Çift Taraflı Etkisi
Bir ilişkide sürekli fedakarlık yapan taraf sadece kendine değil, karşısındaki kişiye de farkında olmadan zarar verebilir. İlk başlarda bu çaba karşı taraf için değerli hissettirse de, zamanla taşınması zor bir yük haline gelebilir.
“Ben bu kadar fedakarlık yaparken sen hiçbir şey yapmıyorsun” duygusu, hem baskı yaratır hem de eşitlik ilkesini zedeler.
Fedakarlık, bazen istemeden de olsa bir manipülasyon aracına dönüşebilir. Partnerlerden birinin sürekli fedakarlık yapması, karşı taraftan aynı oranda fedakarlık yapmasına dair beklenti geliştirmesine neden olabilir. Karşı taraf da sırf bu emeği karşılıksız bırakmamak için istemediği kararlar alabilir, ilişkiyi sürdürmek zorunda hissedebilir.
Denge Mümkün mü? İlişkilerde Fedakarlık Sanatı
Evet, tabii ki mümkün!
Fedakarlık, ilişkinin doğal bir parçasıdır; ancak bu davranış denge içinde ve karşılıklı olduğunda sağlıklıdır. Birey, kendi ihtiyaçlarını sürekli bastırıp partnerinin memnuniyetini sürekli ön planda tutarsa, bu durum ne bireye ne de ilişkiye uzun vadede fayda sağlar.
Unutmamak gerekir ki, sağlıklı bir ilişkide fedakarlık tek taraflı bir yük değil, karşılıklı bir anlayış ve destek mekanizmasıdır. Ara ara ilişkiye dışarıdan bakmak, “Bu ilişki için sadece ben mi çabalıyorum?” sorusunu sormak, dengenin bozulup bozulmadığını anlamaya yardımcı olur. Kökleri dengeyle beslenen ilişkiler, zamanla güçlü bir çınara dönüşür. İşte bu denge, sağlıklı fedakarlığın temelidir.
Kaynakça
Kumashiro, M., Rusbult, C. E., Finkel, E. J., & Hannon, P. A. (2008). When sacrifices hurt: The emotional and relational costs of suppressing one’s own needs. Journal of Personality and Social Psychology, 95(2), 333–352. https://doi.org/10.1037/0022-3514.95.2.333
Righetti, F., & Visserman, M. L. (2018). The social costs of sacrifice: Communal motivation and emotional burden in romantic relationships. Social Psychological and Personality Science, 9(6), 675–684. https://doi.org/10.1177/1948550617707019
Visserman, M. L., Le, B. M., Canevello, A., & Impett, E. A. (2020). The costs and benefits of sacrifice in close relationships: A meta-analytic review. Psychological Bulletin, 146(12), 1176–1205. https://doi.org/10.1037/bul0000304
Visserman, M. L., Muise, A., Righetti, F., Horne, R. M., Le, B. M., Côté, S., & Impett, E. A. (2022). Lightening the load: Perceived partner responsiveness fosters more positive appraisals of relational sacrifices. Journal of Personality and Social Psychology, 123(4), 788–810. https://doi.org/10.1037/pspi0000384