Perşembe, Eylül 25, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Duygusal Zeka: Başarıyı Belirleyen Görünmeyen Güç

Bir iş görüşmesinde aynı akademik başarıya sahip iki adaydan hangisi tercih edilir? Ya da benzer yeteneklere sahip iki liderden biri neden çok daha etkili bulunur? Cevap çoğu zaman zekâ testlerinde değil, duygusal zekada (EQ) gizlidir. Akademik başarı, bilişsel zekâ (IQ) ya da teknik beceriler önemli olsa da, günümüzde bireylerin iş yaşamında, ilişkilerinde ve kişisel gelişiminde asıl farkı yaratan unsur duygusal zekâdır (Goleman, 1995).

Duygusal Zeka Nedir?

Duygusal zeka, bireyin kendi duygularını tanıma, anlama, düzenleme ve başkalarının duygularını fark ederek uygun şekilde tepki verebilme kapasitesi olarak tanımlanır (Mayer, Salovey & Caruso, 2004). Yani sadece “duyguları hissetmek” değil, bu duygularla ne yaptığımızı belirleyen bir beceriler bütünüdür.

Beş Temel Bileşen

Daniel Goleman (1995), duygusal zekâyı beş ana boyutta incelemiştir:

  1. Öz farkındalık: Kendi duygularını tanıyabilme ve bu duyguların davranışlar üzerindeki etkisini görebilme.
    Örnek: Sınavdan düşük not aldığında öfkelendiğini fark eden öğrenci, bu öfkenin motivasyonunu nasıl etkilediğini de anlayabilir.

  2. Öz yönetim: Duyguları kontrol etme, stresle başa çıkma ve ani tepkilerden kaçınabilme.
    Örnek: İş yerinde eleştiri alan bir çalışanın sakin kalıp yapıcı bir tavırla yanıt vermesi.

  3. Motivasyon: İçsel bir amaçla hareket edebilme, zorluklar karşısında pes etmeme.
    Örnek: Sporcu bir öğrenci, başarısız olduğu maçtan sonra daha çok çalışarak motivasyonunu koruyabilir.

  4. Empati: Başkalarının duygularını anlayabilme ve bu farkındalıkla hareket edebilme.
    Örnek: Arkadaşının sessizleştiğini fark eden birinin, “Bir şeye canın mı sıkıldı?” diye sorması.

  5. Sosyal beceriler: Sağlıklı ilişkiler kurabilme, etkili iletişim ve işbirliği geliştirebilme.
    Örnek: Takım çalışmasında hem kendi fikrini savunup hem de diğerlerinin görüşlerini dikkate alabilen bir öğrenci.

İş ve Özel Hayatta EQ’nun Gücü

Yapılan araştırmalar, yüksek duygusal zekaya sahip kişilerin liderlikte, ekip yönetiminde ve iş tatmininde daha başarılı olduğunu göstermektedir (Côté, 2014). Örneğin, Google’ın üst düzey yöneticileriyle yapılan çalışmalarda, başarının en güçlü belirleyicisinin teknik beceriler değil, empati ve iletişim gibi duygusal zekâ becerileri olduğu bulunmuştur.

Özel hayatta da benzer şekilde, ilişkilerde sağlıklı iletişim kurabilen, empati gösterebilen ve duygularını doğru ifade edebilen bireyler, daha uzun süreli ve doyumlu ilişkiler yaşayabilmektedir (Brackett, Rivers & Salovey, 2011).

Duygusal Zeka Geliştirilebilir mi?

En önemli noktalardan biri, duygusal zekânın doğuştan sabit olmaması, geliştirilebilir bir beceri olmasıdır. Mindfulness çalışmaları, empatiyi artıran eğitimler, duyguları tanıma üzerine yapılan günlük egzersizler, bireyin EQ seviyesini yükseltebilir (Schutte & Malouff, 2011).

Basit bir egzersiz olarak, gün sonunda “Bugün en çok hangi duyguyu yaşadım? Bu duygu bende nasıl bir davranışa yol açtı?” sorularını sormak, öz farkındalığı güçlendirmede etkili olabilir.

Duygusal zeka, görünmeyen ama yaşamın her alanında belirleyici olan bir güçtür. Akademik başarıya, kariyere ve ilişkilerimize yön veren bu beceri, aslında günlük yaşamda verdiğimiz küçük tepkilerle şekillenir. İyi haber ise, duygusal zekânın geliştirilebilir olmasıdır. Yani her birimiz, farkındalık ve pratikle daha empatik, daha dirençli ve daha başarılı bir yaşam sürebiliriz.

Kaynakça

  • Brackett, M. A., Rivers, S. E., & Salovey, P. (2011). Emotional intelligence: Implications for personal, social, academic, and workplace success. Social and Personality Psychology Compass, 5(1), 88–103. https://doi.org/10.1111/j.1751-9004.2010.00334.x

  • Côté, S. (2014). Emotional intelligence in organizations. Annual Review of Organizational Psychology and Organizational Behavior, 1(1), 459–488. https://doi.org/10.1146/annurev-orgpsych-031413-091233

  • Goleman, D. (1995). Emotional intelligence: Why it can matter more than IQ. New York: Bantam Books.

  • Mayer, J. D., Salovey, P., & Caruso, D. R. (2004). Emotional intelligence: Theory, findings, and implications. Psychological Inquiry, 15(3), 197–215. https://doi.org/10.1207/s15327965pli1503_02

  • Schutte, N. S., & Malouff, J. M. (2011). Emotional intelligence mediates the relationship between mindfulness and subjective well-being. Personality and Individual Differences, 50(7), 1116–1119. https://doi.org/10.1016/j.paid.2011.01.037

Feyza Çetin
Feyza Çetin
Feyza Çetin, psikolojik danışman olarak psikoterapi, bireysel danışmanlık, eğitim ve kariyer danışmanlığı alanlarında geniş bir deneyime sahiptir. Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı’ndan yüksek onur derecesiyle mezun olmuş ve akademik kariyerine aynı üniversitede yüksek lisans düzeyinde devam etmektedir. Alanında uzmanlaşmak ve danışanlarına bilimsel temelli yaklaşımlar sunmak adına Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), Çocuk Merkezli Oyun Terapisi ve PPT Temelli Psikolojik İlk Yardım gibi çeşitli ekol ve tekniklere yönelik eğitimler almış olup, Aile Danışmanlığı eğitimine de devam etmektedir. Lisans ve yüksek lisans eğitimi sürecinde birçok okulda ve psikolojik danışma merkezinde hem zorunlu hem de gönüllü stajlarını tamamlamış, çocuk, ergen, yetişkin, çift ve ailelere yönelik psikolojik danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Danışanlarının psikolojik iyi oluşlarını desteklemek ve topluma yönelik bilinçlendirme sağlamak amacıyla aktif olarak içerik üretmekte ve bireylerin ruh sağlığını güçlendirmeye yönelik çalışmalarına devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar