Freeze, tehdit algılandığında bedenin istemsiz olarak hareketsiz kaldığı; kalp ve motor sistem üzerinde parasempatik bir fren uygulanarak dikkat ve algının tehdit üzerine yoğunlaştığı otomatik bir hayatta kalma tepkisidir (Roelofs, 2017; Hagenaars et al., 2014). Bu tanım “donakalma” yani “freeze” teriminin nörobilimsel açıklamasıydı. Bu terimi daha gündelik hayattan açıklayacak olursak “kaskatı kesilmek” gibi bir söylem kullanabiliriz. Hemen hemen hepimiz yaşamışızdır; bir anda büyük bir korku, tehdit veya hiç beklemediğimiz bir durumla karşılaştığımızda bazılarımız hızlı davranıp orayı terk edebilir, kimimizin içinden ise oradan ayrılmak veya o ortamda konuşmak gelir.
Psikolojide bunların üç temel karşılığı vardır: savaş–kaç–don. Savaş tepkisi bizi hızlıca hedefe doğru hareket ettirirken kaç tepkisi hızlıca ortamdan uzaklaşmamızı sağlar. Fakat don tepkisi çoğumuzun yanlış anladığı bir savunma mekanizmasıdır. Çoğunlukla sanki boğazımız düğümlendiğinde ve donup kaldığımızda daha sonrasında kendimize kızarız. O an “Neden bir şey söylemedim?” veya “Neden oradan kaçıp gitmedim?” diye kendimize kızıp kendimizi suçlarız. Halbuki bu tepki bizim güçsüzlüğümüzden veya panikten dolayı kontrolü kaybettiğimiz için değil, tam tersi bizi korumak için otomatik olarak devreye sokulan çok eski bir hayatta kalma mekanizmasıdır. Kısacası aslında kendimize kızmak yerine beynimizin bizi korumak için kullandığı bu hızlı stratejiyi fark etmek ve anlamak kıymetlidir.
1. Beynin Tehdidi Algılama Şekli: Savaş–Kaç–Don Döngüsü
İnsanlar bir tehdit algıladığında beyin milisaniyeler içinde bir değerlendirme yapar. Beynin bir parçası olan amigdala aktive olur ve “hazırlan” sinyali gönderir. Bu sinyal savaş veya kaç tepkisine bizi hazırlar ve hormonlar ona göre salgılanır. Fakat bazı durumlarda savaş veya kaç tepkisi yetersiz kalır çünkü karşılaşılan durum çok ani olabilir veya kaçışın mümkün olmadığı senaryolar yaşanabilir. Bu nedenle beynimiz üçüncü tepki olan “don”u harekete geçirir ve kişi kontrolü kaybetmiş gibi hissetse de aslında beyin o kişiye en güvenli alanı yaratmaya çalışır. Sonuç olarak çalışmalara göre “freeze” bir panik hâli değil, beynimizin bizi korumak adına tasarladığı bir savunma mekanizmasıdır (Roelofs, 2017; Hagenaars et al., 2014).
2. Donakalma Tepkisinin Nörobiyolojik Temeli
Bahsedildiği gibi korku anında amigdala bir alarm verir ve bu alarm beyin sapındaki periaqueductal gray (PAG) bölgesini aktive eder. Dolayısıyla motor sistemde bir “fren” etkisi yaratır. Bu durum, sempatik sistemin çalışmaya hazır halde beklemesine rağmen parasempatik sistemin aynı anda yavaşlatıcı sinyaller göndermesiyle oluşur. Bu nedenle kişi kıpırdayamaz veya sesi çıkamaz hâle gelir. Akademik literatürde freeze, motor hareketi geçici olarak durduran ama dikkati tehdide keskin biçimde odaklayan bir mekanizma olarak tanımlanır (Roelofs, 2017).
3. Bedenin ve Zihnin Donduğu An: Davranışsal ve Duygusal Etkiler
Kişilere göre don tepkisinde vücut hiçbir şey yapamıyormuş gibi görünür fakat o sırada vücut “hiper-odaklanma” seviyesindedir. Bu sırada somatik olarak kalp atışı yavaşlar, kaslar gerilir ve nefes tutulur. Bu fiziksel tepkiler bedenin dikkati tamamen tehdit unsuruna çevirmesini sağlar ve zihin eş zamanlı olarak en küçük ayrıntıları bile fark ederek en güvenli çıkış yolunu bulmaya çalışır. Kimileri bu anı seneler sonra çok net bir şekilde hatırlayabilir, kimileri ise o anda zamanda bir boşluk oluşmuş gibi hisseder. Bu durum, travmanın bedende nasıl kayıt tuttuğunu ve nasıl güçlü bir şekilde kodlandığını bize gösterir.
Sonuç
Sonuç olarak donma tepkisi, çoğumuzun düşündüğünün aksine bir kontrol kaybı değildir. Aksine tehdit altında beynimizin saniyeler içinde bizi korumaya yönelik oluşturduğu eski fakat çok gelişmiş bir sistemdir. Savaşmak ve kaçmak mümkün olmadığında kısa süreli bir hareketsizlik yaşarız. Bu nedenle travmatik olay sonrasında kişinin kendini bir şey yapmamakla suçlaması yerine aslında tam da yapılması gerekenin yapıldığını bilmesi önemlidir. Dolayısıyla donakalma tepkisini anlayabilmek, utanç ve suçluluk hislerini hafifletmeye ve iyileşme sürecinin daha düzgün şekilde ilerlemesine destek olur.
Kaynakça
Roelofs, K. (2017). Freeze for action: Neurobiological mechanisms in animal and human freezing. Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences, 372(1718), 20160206. https://doi.org/10.1098/rstb.2016.0206
Hagenaars, M. A., Oitzl, M., & Roelofs, K. (2014). Updating freeze: Aligning animal and human research. Neuroscience & Biobehavioral Reviews, 47, 165–176. https://doi.org/10.1016/j.neubiorev.2014.07.021


