Perşembe, Ekim 16, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

DİNİ OBSESYON VE KOMPULSİYONLARIN GÖLGESİNDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

Bireyler, yaşamları boyunca birçok endişe yaşamakta ve bunun sonucunda takıntılar geliştirebilmektedir. Ancak bazı bireyler için bu durum, işlevselliklerini bozacak düzeye ulaşabilmekte ve günlük hayatlarına ciddi biçimde etki edebilmektedir. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), DSM-5’ten (2013) önce Anksiyete Bozuklukları başlığı altında yer alırken, daha sonra bağımsız bir kategori olarak tanımlanmıştır (Himle ve ark., 2011).

Takıntılar (obsesyonlar) ve zorlantılar (kompulsiyonlar) olarak iki temel belirti ile karakterize edilen bu rahatsızlıkta, dini obsesyonlar yaşadığımız coğrafyada sıkça karşımıza çıkmaktadır. Peki nedir bu dini obsesyonlar ve davranışsal zorlantılar?

DİNİ OBSESYONLAR VE KOMPULSİYONLAR

Dini obsesyon ve kompulsiyonda, belirli bir dine mensup bireylerin zihinlerine istemsiz biçimde ve yineleyen şekillerde inançlarıyla çelişen bazı düşünceler üşüşmekte; bu düşüncelerin etkisini azaltmak amacıyla dini davranışlar yapılmaktadır (Yağcı, 2006).

Bu durum; obsesif bir biçimde dini şüpheler, kutsal değerlere hakaret içeren düşünceler veya imgeler, kompulsif biçimde yapılan ritüeller, onay arama ve kaçınma davranışlarını da içermektedir (Abramowitz ve Jacoby, 2014).

Bazı yaygın dini obsesyon örnekleri:

  • Günaha girip girmediğine dair aşırı şüpheler

  • Farkında olmadan ahlaksız davranışlar yaptığını düşünmek

  • Tanrı’ya veya imana bağlılık hakkında şüpheler

  • Cehenneme gideceğine dair endişe

  • Dürtülerini kontrol edemeyip günah işleyeceği korkusu

  • Allah veya dini kişileri içeren cinsellik temalı düşünceler

  • İbadet sırasında akla gelen küfür, cinsel içerikli imgeler

  • Şeytanla iş birliği yapma düşünceleri

Bunlara ek olarak gözlemlenen kompulsif davranış örüntüleri:

  • Aşırı düzeyde ibadet etme, dua okuma, zikir çekme

  • Aşırı temizlik davranışları

  • Dinine zarar vereceğini düşündüğü kişilerden veya mekânlardan uzak durma

  • Günaha girip girmediğini anlamak için sürekli soru sorarak onay arama

  • Kendini cezalandırma davranışları

  • İbadetin kabul edilmediğini düşünüp tekrar tekrar aynı ibadeti yerine getirme (örneğin sürekli namaz kılma veya oruç tutma)

Tek ve Ulug’un (2001) Türkiye örnekleminde yaptığı araştırmada, dini obsesyona sahip birey oranı %42 olarak bulunmuştur. Kültür, dini uygulamalar ve dinsel öğretilerin biçimi de OKB’nin oluşumuna ve seyrine etki etmektedir (Steketee ve ark., 1991).

Örneğin, Müslüman ülkelerde dinsel içerikli obsesyon ve kompulsiyonların daha yaygın olduğu bildirilmiştir (Greenberg ve Huppert, 2010). Ayrıca bu rahatsızlığa sahip bireyler, dini öğretileri tam olarak yerine getiremediklerinde kaygı, vicdan azabı ve suçluluk duygularıyla karşı karşıya kalmaktadır (Gonsalvez ve ark., 2010).

TEDAVİSİNDE NASIL BİR YOL İZLENEBİLİR?

OKB tedavisinde etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), dini obsesyon ve kompulsiyonlarla baş etmede de kullanılmaktadır. Bu yaklaşımda bireyin işlevselliğinin artırılması, bilişsel çarpıtmaların daha gerçekçi düşüncelerle yer değiştirmesi ve terapist eşliğinde maruz bırakma teknikleri ile korkulan düşünceye yaklaşılması hedeflenir.

Ayrıca birey, dini faktörleri başa çıkma sürecinde işlevsel biçimde kullanabilir. Bunlar arasında dini ibadetler, cemaat desteği, dini öğretiler, maneviyat ve teslimiyet temelli yaklaşımlar yer almaktadır (Sezen ve Çınar, 2024).

Her ne kadar dini öğeler rahatsızlığın bir parçası olarak ortaya çıksa da, doğru yönlendirme ve destekle bu kaynakların terapötik bir şekilde kullanılması mümkündür.

SONUÇ

Dini içerikli obsesyonlar ve kompulsiyonlar, özellikle Müslüman toplumlarda diğer ülkelere kıyasla daha sık gözlenmektedir. Birey, dini görevlerini yerine getirmeye çalışırken zihninde beliren rahatsız edici düşüncelerle baş edebilmek için bazı kompulsif ritüellere başvurabilir.

Tedavi sürecinde BDT tekniklerinin yanı sıra, bireyin dini referanslarını ve inanç sistemini dikkate alan bütüncül yaklaşımlar etkili olabilir. Aynı dinden ve güvenilir kaynaklardan alınan telkinler, “fiile dönüşmeyen düşünceler günah sayılmaz” gibi dini çerçevede güven veren öğretiler, bireyin anksiyetesini azaltabilir.

Sonuç olarak, kişi inandığı dinin gerekliliklerini yaşamakta özgürdür; ancak bu süreçte günlük işlevselliğini koruması ve dengeyi sürdürmesi, ruhsal sağlık açısından büyük önem taşımaktadır.

Kaynakça

Abramowitz, J. S. & Jacoby, R. J. (2014). Scrupulosity: A cognitive–behavioral analysis and implications for treatment. Journal of Obsessive-Compulsive and Related Disorders, 3(2), 140–149.
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). American Psychiatric Publishing.
Gonsalvez, C. J., Hains, A. R. & Stoyles, G. (2010). Relationship between religion and obsessive phenomena. Australian Journal of Psychology, 62(2), 93-102.
Greenberg, D. & Huppert, J. D. (2010). Scrupulosity: A unique subtype of obsessive-compulsive disorder. Current Psychiatry Reports, 12(4), 282-289.
Himle, J. A., Chatters, L. M., Taylor, R. J. & Nguyen, A. (2011). The relationship between obsessive-compulsive disorder and religious faith: Clinical characteristics and implications for treatment. Psychology of Religion and Spirituality, 3(4), 241–258.
Pollard, C. A. What is scrupulosity? https://iocdf.org/wp-content/uploads/2014/10/IOCDF-Scrupulosity-Fact-Sheet.pdf (Erişim tarihi: 31 Temmuz 2025).
Sezen, B. E. & Çınar, H. A. (2024, Ekim 10–11). Obsesif kompulsif bozukluk ve din faktörü üzerine bir değerlendirme. [Tam metin bildiri]. İlahiyat ve Beşerî Bilimler Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu, Sivas, Türkiye.
Steketee, G., Quay, S. & White, K. (1991). Religion and guilt in OCD patients. Journal of Anxiety Disorders, 5(4), 359–367.
Tek, C. & Ulug, B. (2001). Religiosity and religious obsessions in obsessive–compulsive disorder. Psychiatry Research, 104(2), 99–108.
Yağcı, H. Y. (2006). Saplantılı dini davranışlar [Yüksek lisans tezi, Uludağ Üniversitesi].

Bengü İmirhor
Bengü İmirhor
Bengü İMİRHOR, Hacettepe Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2024 yılında yüksek şeref öğrencisi olarak mezun olmuştur. Lisans döneminde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Rehber Klinik gibi çeşitli yerlerde stajlarını başarıyla tamamlayarak deneyim elde etmiştir. TÜBİTAK projesine katılarak akademik çalışmalara katkıda bulunmuştur. Şu anda yüksek lisansa hazırlanan yazar, eğitimler alarak kendini geliştirmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar