Dijital teknolojiler artık çocukların hayatının doğal bir parçası. Tabletler, telefonlar, çevrim içi oyunlar ve sosyal medya 6–14 yaş arasındaki çocukların büyük çoğunluğu tarafından kullanılıyor. Bu yüzden “dijital wellness”—yani teknolojiyle sağlıklı ve dengeli bir ilişki kurma—çocuk gelişimi için çok önemli bir kavram hâline geldi.
UNICEF’in 2020 raporuna göre çocukların yarısından fazlası günde en az iki saatini ekran karşısında geçiriyor. Bu durum hem olumlu hem de riskli etkiler barındırıyor. Bu yazıda dijital wellness’in çocukların bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimleri üzerindeki etkilerini ele alıyoruz.
Dijital Wellness Nedir?
Dijital wellness yalnızca “ekran süresini azaltmak” demek değildir.
Çocuğun:
• hangi içeriklere maruz kaldığı,
• dijital ortamda ne kadar güvenli olduğu,
• teknolojiyi nasıl kullandığı,
• ekran karşısında bedenini nasıl konumlandırdığı,
• dijital ortamdaki davranışlarının nasıl şekillendiği
gibi birçok alanı kapsar. Yani dijital wellness bir alışkanlık değil, bir gelişim sürecidir.
Bilişsel Gelişim Üzerindeki Etkiler
Dikkat ve Bellek
6–14 yaş dönemi dikkatin ve belleğin hızla geliştiği bir dönemdir.
Bilimsel çalışmalar şunu gösteriyor:
• Eğitsel içerikler problem çözme ve hızlı düşünmeyi destekler (Griffiths, 2018).
• Hızlı ve sürekli değişen videolar dikkati olumsuz etkileyebilir (Rosen ve ark., 2014).
Yani teknoloji doğru kullanıldığında öğrenmeye katkı sağlar; kontrolsüz şekilde kullanıldığında odağı zayıflatabilir.
Okul Başarısı
Araştırmalar, çok fazla ekran kullanımının:
• ödeve odaklanmayı zorlaştırdığı,
• zaman yönetimini olumsuz etkilediği,
• akademik başarıyı düşürebildiği
yönünde sonuçlar verdiğini gösteriyor (LeBlanc ve ark., 2017).
Ancak doğru seçilmiş kaynaklar öğrenmeyi güçlendiriyor.
Duygusal Gelişim Üzerindeki Etkiler
Kaygı ve Özgüven
10–14 yaş grubunda sosyal medya kullanımı daha “hassas” bir hâle geliyor. Çünkü çocuklar:
• başkalarının hayatıyla kendilerini karşılaştırabiliyor,
• ideal görüntüler nedeniyle kendilerini yetersiz hissedebiliyor,
• daha fazla kaygı yaşayabiliyor.
Örneğin Twenge (2019), sosyal medya kullanımının bazı çocuklarda kaygıyı artırabildiğini göstermiştir.
Dijital Dünyada Duygularla Baş Etme
Bazı çocuklar sıkıldıklarında, öfkelendiklerinde veya kendilerini kötü hissettiklerinde hemen telefona ya da oyuna yöneliyor. Kısa süreli rahatlama sağlasa da, zaman içinde duyguları erteleme ve dijital kaçış davranışına dönüşebilir (APA, 2021).
Dijital wellness burada devreye giriyor: Çocuğun hem ekranı hem de duygularını bilinçli yönetmesini hedefliyor.
Sosyal Gelişim Üzerindeki Etkiler
Akran İlişkileri
Çevrim içi platformlar çocuklara arkadaşlarıyla bağlantı kurma fırsatı verir.
Ancak riskleri de vardır:
• siber zorbalık,
• dışlanma,
• sosyal kaygının artması,
• yüz yüze iletişim becerilerinin zayıflaması.
Uhls ve ark. (2014), yüz yüze etkileşimi azalan çocukların duygusal ifadeleri anlamakta zorlandığını belirtiyor.
Aile Rolü
Ebeveynin dijital davranışları çocuğun davranışını doğrudan etkiler.
Livingstone & Helsper (2008), “ebeveyn dijital modeli”nin çocuklar üzerinde güçlü etkisi olduğunu gösteriyor.
Yani çocuk yalnızca söyleneni değil, gördüğünü de taklit ediyor.
Fiziksel Gelişim Üzerindeki Etkiler
Uyku Düzeni
Ekran ışığı uyku hormonunu baskılar ve çocuğun uykuya dalmasını zorlaştırır (Hale & Guan, 2015).
Bu durum:
• gün içinde yorgunluk,
• öğrenmede zorlanma,
• odaklanma problemleri
gibi sonuçlara yol açabilir.
Hareket Eksikliği ve Duruş
Uzun süre ekran karşısında kalmak:
• duruş bozuklukları,
• boyun-sırt ağrıları,
• fiziksel hareketsizlik
gibi problemler oluşturabilir (Straker ve ark., 2018).
Dijital wellness bu nedenle beden farkındalığını ve hareketli yaşam alışkanlığını da içerir.
Sonuç
Dijital wellness, çocukların teknolojiyle sağlıklı bir ilişki kurmasını sağlayan bir rehber gibidir. 6–14 yaş arasındaki çocuklar, gelişimsel olarak hassas bir dönemden geçer ve dijital dünya bu süreci hem destekleyebilir hem de zorlayabilir.
Ailelerin sağlayacağı rehberlik, öğretmenlerin yönlendirmesi ve çocukların dijital okuryazarlık becerilerinin desteklenmesi modern çağda sağlıklı bir gelişim için büyük önem taşır.
Ancak tüm bu sürecin daha bilinçli, dengeli ve sürdürülebilir şekilde yürütülmesinde psikolojik danışmanlar ve psikologlar kilit bir rol oynar.
Bu uzmanlar; çocukların dijital deneyimlerini anlamlandırmalarına, sağlıklı sınırlar oluşturmalarına, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını fark etmelerine yardımcı olur. Aynı zamanda ailelere ve eğitimcilere, teknoloji kullanımını destekleyici bir şekilde yönetmeleri için bilimsel temelli rehberlik sunarlar.
Dijital dünyanın sunduğu fırsatları doğru kullanmak; çocukların hem bugününe hem geleceğine yapılacak güçlü bir yatırımdır. Bu yolculukta psikolojik destek, çocuğun gelişimini güvenli ve sağlıklı bir zeminde sürdürmesi için önemli bir tamamlayıcıdır.
Kaynakça
American Psychological Association. (2021). Digital guidelines for children and adolescents.
Griffiths, M. D. (2018). The educational benefits of digital technology for children: A systematic review.
Hale, L., & Guan, S. (2015). Screen time and sleep among school-aged children and adolescents.
LeBlanc, A. G. ve ark. (2017). Systematic review of sedentary behaviour and academic outcomes among children and youth.
Livingstone, S., & Helsper, E. (2008). Parental mediation of children’s internet use.
Rosen, L. D. ve ark. (2014). The educational impact of digital media.
Straker, L. ve ark. (2018). Children’s physical activity and screen time.
Twenge, J. M. (2019). iGen.
Uhls, Y. T. ve ark. (2014). Five days at outdoor education camp without screens improves preteen skills.
UNICEF. (2020). Growing up in a connected world.


