Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu): Son Yılların En Popüler Bozukluğu

DSM-5’e göre dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB); dürtüsellik, dikkatsizlik ve hiperaktivite ile nitelenmektedir. DEHB’in nedensel etmenleri, tutarsız ve kötü ebeveyn davranışlarının beynin yönetici kontrol işlevlerini etkilemesi gibi genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimine odaklanmaktadır.

Yukarıda mental bozuklukların tanısal ve sayısal el kitabına göre DEHB’yi tanımladım. Lakin günümüzde bu dürtüsel bozukluk o kadar çok yaygınlaştı ki herkes kendinde bunun var olduğuna inanıyor. Elbette bu inanan kesim yetişkinler. Ve tabi ki sosyal medyanın fütursuzca yaptığı etkiyi de dahil etmemiz gerek. Her odaklanamama sorunu, her ikili ilişkisinde sorun yaşayanın, her dağınıklık sorunu, her zihinsel dağınıklık sorunu olanın DEHB’li olduğuna dair içerikler üretiliyor.

Şu belirtiler varsa DEHB’lisin!

Tanı ve teşhis safhası çok basit bir şekilde oluşturulmuş. Kişinin herhangi yaşamsal hikayesine bakılmadan, herhangi teste tabi tutulmadan kişiyi bu dürtüsel bozukluğa sahip olduğunu inandırıyor. Burada kişilerin bunu çok hızlı kabullenip, bu dürtüsel bozukluğu sahiplenmesinde en önemli faktör: ‘Davranışlarına başka sorumlu bulma!’
Sorumlu olan hastalık olunca kendisinde herhangi düzeltilmesi gereken bir şey kalmıyor. Müthiş bir konfor. Ve insanlar sorumluluk alırsa, davranışı değişmeye dair çaba sarfetmesi gerekecek. Bu çabayı sarfetmemek ve hatayı kabullenmemek için ‘hastalık’ biçilmiş kaftandır. Sorumluluk geniş kapsamlıdır. Hayatın her alanına dahildir.

Davranım bozukluğu gösteren her bireye bu durumun varlığından bahsedilemez. Evet, DEHB yetişkinlerinde hayatını zorlaştıran etkiler verebilir. Sakin kalması gereken yerde agresyon gösterebilir, herkes panikken o odağını soruna yöneltip çözümleyebilir. Saatlerce odağı olan herhangi bir şeyle (genellikle bu bir oyun olur) ilgilenip yerinden kalkmayabilir. Özbakımını farkında olmadan aksatabilir. Ve etrafında bu kadar şeyi aynı anda yapan insanları anlayamayabilir. Ve kendini yetersiz, işe yaramaz hissedebilir. Fakat bu etkiler, bu durumlar da kişiden kişiye göre değişip, herkeste aynı şekilde yansıma yaşatmamaktadır. Teşhis ve tanının kapsamlı yapılması ve buna göre bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi önerilmektedir.

Yetişkin bireyde beyinsel fonksiyonlar artık netleşmiştir. Dopamin salınımı az da olsa yetişkin bunu elde etmenin yolunu bulmuştur. Çocuklardaki gibi gelişim evresinde (somut-soyut kavrayamama, algıların sadece ailesel ölçekle var oluşu) değildir. Çocuk kendini mutlu edecek ve tatmin edecek şeyi henüz bulamamıştır.

Günümüz çocuklarında bu kadar zorlanılmasının nedenleri ve sonuçları:

  • Akran zorbalığı (dürtüseller akranları tarafından daha fazla dışlanırlar)

  • Artan ekran süresi

  • Çevresel faktörlerin, uyaranların artması

  • Sosyal uyumsuzluk

  • Kaygı bozuklukları

  • Çocukluk depresyonu

  • Uyku bozuklukları

  • Yeme bozuklukları

Uyarıcı ilaç kullanımı, genellikle DEHB olan çocuklarda hiperaktiviteyi azaltılmasında ve dikkatin artırılmasındaetkilidir ancak genel akademik kazanımlara katkı sağlamaz. Davranışçı terapi ve davranım bozukluğu ve otoriteye karşı gelme bozukluğu olan çocukların davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olabilir. Bu tanıyı alan çocuklar ortalama veya ortalama üstü zekaya sahip oldukları halde okulda beklenenden daha az başarı gösterme eğilimindedirler. Sıklıkla sınıf içinde yıkıcı, kargaşaya yol açan davranışlar sergiler ve kavga ederler. Yönergeleri izleyemez ve hatırlayamaz ya da ödevlerini tamamlayamazlar. Ek olarak; araştırmacılar DEHB olan erkek çocukların empati veya diğer insanların duygularına yönelik farkındalıktan yoksun olma eğilimi gösterdiklerini bulmuştur.

Çocuklarda etkileri en aza indirmek için yapılabilecekler:

  • Tanı ve tedaviye uyma.

  • Bedensel aktiviteyi artıracak ilgili olduğu alana yönlendirme.

  • Ekran süresinin günlük belirli olması.

  • Ev kurallarının net oluşu. Esnekliğin olabileceği yerleri tanımlayabilmeli.

  • Duygusal sevgi ve ilgiyi talepte zorlanacağından ötürü sevgi dilini çözümleyip ona göre bolca sevildiğini hissettirmek.

  • Ebeveyn tutumlarındaki denge ve istikrar.

  • Okul ve aile işbirliği.

  • Ve zorlanan her ebeveynin ayrı ayrı veya çift halinde destek alması gerekebilir.

Genetik olup olmadığına da bu şekilde bakılabilir. Ve genetikte var ise olan ebeveynin de tedavi sürecine girmesi önerilir.

Hafize Alhan
Hafize Alhan
Ben Hafize Alhan, lisansım sosyoloji olup daha sonra psikoloji temelli bir çok eğitim alarak öncelikle aile danışmanlığı, çift terapisi, boşanma danışmanlığı alanlarında danışmanlık verdim. Daha sonra klinik psikoloji yüksek lisansı yapmaya karar vererek bireysel danışmanlıklar yaptım. Bu alandaki en büyük hedefim sağlıklı bireylerden sağlıklı topluma evrilebilineceğini göstermek oldu. Toplumsal her sorunun çözümü ailede başlar diyerek yazmaya başladım.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar