Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çölyak: Yalnız Değilsin, Toplumla Berabersin!

Çölyak; genetik yatkınlık gösteren bireylerde glüten adı verilen proteinin tüketilmesi dahilinde, ince bağırsağın yüzeyinde hasara yol açması ve bağışıklık sisteminin zayıflaması sebebiyle ortaya çıkmaktadır.
Glüten; arpa, buğday, yulaf başta olmak üzere birçok tahılda bulunmaktadır. Sanılanın aksine glüten yalnızca besinlerde değil, aynı zamanda kozmetik ürünleri, temizlik ürünleri, kişisel bakım ürünlerinin de içinde bulunmaktadır.
Çölyak tanısı ardından kişinin, yaşamının birçok alanında bulunan glütene dikkat etmesi gerekmektedir.

TANI SONRASI

Anlık değişimler genel anlamda kişilere öngörebilirliğin zayıflığından ötürü kaygı uyandırıcı gelebilmektedir. Bu yüzden çoğu zaman benimsediğimiz, tanıdık olan konfor alanında kalmayı tercih edebilmekteyiz.
Size güvende hissettiren alandan uzaklaşmamak için değişmeyi reddettiğiniz oldu mu?
Çölyak tanısı da anlık değişim perspektifinde ele alınabilir. Kişi artık daha önce hiç deneyimlemediği, kontrol alanının dışında, kuralların yer aldığı bir alana tanı ile birlikte giriş yapmıştır. Bu girişi diğer alanlardan ayıran ise kişinin bireysel kararının sınırları içerisinde yer almıyor olmasıdır.
Çölyak tanısı ardından kişideki ilk tepkiler duygusal tepkilerdir. İlk duygusal tepki şok olsa da yaşamın anlık bir tanı ile birlikte değişimi kişide korku ve kaygı duygularını da uyandırabilmektedir.
Tanılar; yaşama dair sorgulamaları, kayıplar ile ilintili düşünceleri, yalnızlık hissini, cezalandırıldığına dair inancı beraberinde getirebilirken bu periyodun devamını da uyum süreci, adaptasyon izlemektedir. Kişinin yaşadığı; yaşama dair sorgulamaları, “neden ben?” düşüncelerini, inkâr etmeyi, kayıpların kişideki yansımaları vb. evreleri “yas süreci” olarak adlandırabiliriz. Bunların beraberinde yas süreci döngüsü kabullenme ile sonlanır.
Yas süreci, kaybın deneyimlenmesi ve entegrasyonuyla ilintilidir.
İçinde bulunduğu durumu tanımak, detayları hakkında bilgi edinmek kişiyi rahatlatır ve kontrol hissini pekiştirir. Kişi için bilinmez olan alan, bilgi edindikçe şeffaflaşır. Bu durum da beraberinde kişiyi rahatlatan bir unsur haline gelir ve uyum sürecini olumlu yönde etkiler.
Toplumun içinde bulunan bireylerin ortak noktada kesiştiği alanlar bir bütünlük olarak lanse edilirken, kesişimin dışında kalan kısım ise farklı, ayrışmış, alışılmışın dışı olarak görülebilmektedir.
Toplumun genelinde alışılmışın dışı olarak görülen kısımlara inanç, fiziksel görünüm, ideoloji, vegan yaşam tarzı, komün yaşam, çeşitli patolojiler, tanılar vb. örnekler verebileceğimiz gibi bu örneklerin çeşitli kombinasyonlarla ne kadar genişletilebileceğini de göz önünde bulundurmalıyız. Örneklerin genişliğiyle birlikte her bireyin neredeyse en az bir alanda toplumdan ayrıştığını, alışılmışın dışında bulunduğunu söyleyebiliriz.
Çölyak tanısı ardından da kişiler toplumdan ayrışmış hissedebilmektedirler. Bu ayrışma kişinin yeni kimliğini kabul ve uyum sürecini etkilemektedir. Kişi toplumun ayrıştırdığı alanları kendinde ayrıştırmaya, reddetmeye başlayabilir ve bu da uyum sürecini zorlaştıran bir unsurdur.
Bu çerçevede toplumun bilinçlendirilmesini oldukça kıymetli buluyorum. Yazının yazılış amacı da kıymetli bulduğum bu alana hizmet etmektir.
Yalnızlık ve ayrışmışlık hislerinin panzehiri olarak sosyal destek, topluluklara katılım oldukça işlevseldir. Bizden bir parça bulduğumuz, benzerlikler gördüğümüz çevrelerde kendimizi daha güvende hissederiz.
Yaşadığımız zorlukları, aştığımız engelleri bir başkasının da yaşadığını ve o engellerle karşılaştığını görmek kişiye “yalnız değilmişim”i düşündüren bir noktadır.
Bireyin yeni yaşam stiliyle barışması, bu durumu yeni kimliğinin bir parçası olarak kabul etmesi psikolojik iyi halini güçlendirir.

KÜÇÜK YAŞTA ALINAN ÇÖLYAK TANISI VE EBEVEYN ROLÜ

Küçük yaşta alınan Çölyak tanısında ebeveyn rolü büyük öneme sahiptir. Tanıyla birlikte çocuğun yaşamında meydana gelen değişimler onu korkutabilir çünkü yaşı gereği, tükettiği gıdanın sağlığına etkisini anlamlandıramayabilir.
Ebeveynin süreç boyunca gelişimi, çocuğun gelişimini de beraberinde getirir. Ebeveynin kararlılığı, çocuğun da kendi yaşamındaki kararlılığını şekillendirir. Bu kararlılığın temelini ise edinilen bilgiler oluşturmaktadır.
Ebeveynin Çölyak hakkında edindiği bilgiler süreci şekillendiren bir unsurdur. Ebeveyn bilgi edindikçe, çocuğun Çölyakı anlamlandırması ve uyum süreci de paralelinde olumlu etkilenir.
Ebeveynin süreci olumlu ve destekleyici iletişimle sürdürüyor olması çocuğun güvende hissetmesini kolaylaştırır.
Çocuğa Çölyakın anlatılması ve süreci anlamlandırması açısından uzman desteğinin kıymeti büyüktür.
Okul çağındaki çocuklar için öğretmenlerin, okul personellerinin Çölyak hakkında bilgilendirilmesi ve farkındalık kazanmaları sürecin önemli bir parçasıdır.
Ayrışma perspektifinden bakıldığında küçük yaştaki bireylerde de akranlarından ayrı, farklı, toplumdan dışlanmış hissedilmesi muhtemeldir.
Ebeveyn ve okul iş birliğinde bu süreç çocuğa daha güvende hissedeceği bir ortam açacaktır.
Aynı zamanda çocuğun yemek hazırlama sürecine dahil olması, çocuğun kontrol ve sorumluluk hissinin gelişmesine yardımcı olacaktır.

SONUÇ

Çölyak tanısı ardından kişinin yaşamının birçok alanında değişim yaşanmaktadır. Bu değişimin başında ise beslenme şekli gelmektedir.
Değişen yaşam koşullarına uyum sürecini kolaylaştıran etmenler mevcuttur. Kişinin yaşamının yeni parçası ile ilgili detaylı bilgiler edinip durumu anlamlandırıyor olması, kontrol hissini güçlendirmektedir.
Bununla birlikte ayrışmışlık hissinden çıkmak için sosyal ortamlara katılıyor olmak, yalnızlık hissinin hafiflemesine yardımcı olmaktadır.
Süreci kolaylaştıran diğer etmenler de yazıda işlenmiş olup, küçük yaşta alınan Çölyak tanısında ebeveyn rolüne de değinilmiştir.

Destina Demir
Destina Demir
Destina Demir, psikoloji bölümünden onur derecesiyle mezun olmuştur. Danışanlarına daha bütüncül bakabilmek adına Dinamik Terapi eğitimlerine devam etmekte olup, Bilişsel Davranışçı Terapi, Kabul ve Kararlılık Terapisi, Şema Terapi, Duygu Odaklı Terapi eğitimlerini tamamlamıştır. Birçok ekolü harmanlayarak bireysel psikoterapiler yapmaktadır. Bunun yanında çeşitli atölyeler düzenleyerek yelpazesini genişletmektedir. Mesleki hedefi “seyyah psikolog” olmaktır. Gezgin bir yaşamla birlikte kültürlerarası gözlemlerle bir köprü oluşturmak ve terapinin herkes için ulaşılabilir olması için adımlar atmaktır. Psikoloji bilimine katkı sağlamayı misyon edinmiş ve amacı, herkesin kendi şarkısını keşfetmesini sağlamaktır.

8 YORUMLAR

  1. Çölyak hastalığına dair bu kadar sade, bilgilendirici ve empati dolu bir yazıya rastlamak çok kıymetli. Sessizce mücadele eden birçok kişi adına teşekkür ederim. Bu tür yazılar çoğaldıkça farkındalık da artacak.

  2. Çölyak sadece bir beslenme tercihi değil, ömür boyu dikkat gerektiren bir yaşam şekli. Bu yazı çölyakla yaşayan bireylerin günlük hayatlarında nelerle karşılaştığını sade ve içten bir dille anlatıyor. Hem bilgilendirici hem de farkındalık dolu bu yazı için kendim ve bir çok kişi adına teşekkür ederim. Emeğinize sağlık 🤍

  3. Çölyakla mücadele edilen bu dönemde böyle bir konuyu ele almanız gerçekten çok özel. Emeklerinize sağlık. Dilerim yazdıklarınızla herkes daha duyarlı hale gelir.

  4. Elinize sağlık. Çok anlamlı ve bilgilendirici bir yazı olmuş. Sadece sağlık kısmı değil sosyal yaşamın da nasıl etkilendiğine vurgu yapmanız çok önemli bence. Çok teşekkürler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar