Cuma, Ekim 31, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çocukların Renkli Dünyası: Renk Seçiminde Ebeveyn Ne Zaman Kaygılanmalı?

Okul öncesi dönemde bir çocuk, sözcüklerle ifade edemediği dünyasını çoğu zaman çizgilerle ve renklerle anlatır.
Renkler onun dilidir; bu bağlamda duygularını, korkularını, merakını ve hayal gücünü dışa vurduğu güçlü bir araçtır.
Ancak birçok ebeveyn, çocuğunun çiziminde seçtiği siyah bir bulutu ya da koyu renkte boyanmış bir figürü gördüğünde kaygılanır.
“Acaba mutsuz mu?”, “Bir sorun mu var?”, “Stres mi yaşıyor?” gibi sorular hemen akla gelir.

Oysa çocuk resimleri, yetişkinlerin düşündüğü kadar doğrudan mesajlar taşımaz.
Renklerin anlamı, çocuğun gelişimsel evresine, o anki duygusal durumuna ve hatta eline geçen boya kutusuna göre bile değişebilir.

Psikolojide renklerin duygularla ilişkili olduğu bilinse de, okul öncesi dönemdeki çocuklarda bu ilişki yetişkinlerden farklı işler.
Yetişkinler renkleri sembolik biçimde kullanırken, çocuklar onları sezgisel ve deneyimsel olarak seçer.
Yani bir çocuğun siyahı seçmesi, “üzgün” olduğu anlamına gelmeyebilir; yalnızca o gün siyah kalemi sevmiş ya da sadece o renkle bir şey yaratmak istemiş olabilir.

Renk Seçimleri ve Gelişimsel Süreç

Renk tercihleri aynı zamanda çocuğun motor gelişimi, dikkat süresi ve renk algısıyla da ilgilidir.
Örneğin üç yaşındaki bir çocuk, canlı tonlara yönelirken beş yaşına gelen bir çocuk pastel tonları veya farklı kombinasyonları denemeye başlayabilir.
Bu durum, gelişimsel zenginliğin bir göstergesidir.

Yetişkinler için renklerin belirli anlamları vardır: kırmızı öfke ya da tutku, siyah karanlık, mavi huzur gibi.
Oysa çocuklar için bu semboller henüz oturmamıştır.
Bir çocuk gökyüzünü yeşile, çimleri mora boyayabilir; çünkü onun için önemli olan gerçeği kopyalamak değil, hissettiğini resmetmektir.

Çocuk resmi “doğruyu çizmek” için değil, “hissettiğini anlatmak” için vardır.
Bu nedenle çocukların renk seçimlerine aşırı anlam yüklemek, hem onların yaratıcılık alanını kısıtlar hem de ebeveynin gereksiz kaygı geliştirmesine neden olur.

Renk Tercihlerinin Yaşla Değişimi

  • 2–3 yaş: Renk farkındalığı yeni gelişir. Çocuklar genellikle parlak ana renkleri (kırmızı, sarı, mavi) tercih eder. Bu dönem, keşfetme evresidir.

  • 4–5 yaş: Renkler daha bilinçli seçilmeye başlanır. “Güneş sarıdır, gökyüzü mavidir.” gibi basit kalıplar öğrenilir.

  • 6 yaş ve sonrası: Renkler sembolik anlam kazanmaya başlar. Artık duygusal durumlar, temalar ve hikâyeler renklere yansır.

Bu gelişimsel çizelgeye göre renk seçimi, yalnızca yaşa uygunluk bağlamında değerlendirilmelidir.
Yani dört yaşındaki bir çocuğun koyu tonlar tercih etmesi “depresyon belirtisi” değil, gelişimsel doğallığın bir parçasıdır.

Ebeveyn Kaygısının Kaynağı

Ebeveynlerin çocuklarının duygusal dünyasına dair merakı elbette kıymetlidir.
Ancak bu merak bazen “yorumlama isteğine” dönüşebilir.

Psikoloji bilimi, bir çocuğun ruhsal durumunu tek bir çizimle değerlendirmeyi etik bulmaz.
Çünkü bir resim, ancak gözlem, görüşme ve gelişimsel verilerle birlikte yorumlandığında anlam kazanır.

Klinik süreçlerde uzmanlar, çocuğun resmini tanısal bir araç olarak değil, bir iletişim köprüsü olarak kullanır.
Renkler ise bu köprünün sadece bir parçasıdır.

Renklerin özgürce kullanılması, yaratıcılığın ve duygusal ifadenin en doğal göstergesidir.
Bu nedenle ebeveynler, renklerin anlamını çözmeye çalışmak yerine çocuğun onlarla kurduğu bağı fark etmeye odaklanmalıdır.

Çocuğun çizdiği resmi birlikte izlemek, onu hikâyeleştirmek — “Bu kim?”, “Burada ne oluyor?” diye sormak — duygusal bağ kurmanın en sağlıklı yollarından biridir.

Ne Zaman Gözlem Gerekir?

Bir çocuk uzun süredir yalnızca tek bir renge yöneliyorsa veya resimlerinde sürekli aynı temayı tekrarlıyorsa, bu durum doğrudan bir “sorun” anlamına gelmez.
Ancak bu değişim gözlem gerektirir.
Koyu renk kullanımı, her zaman ve her durumda stres belirtisi değildir.

Ebeveynlere Öneriler

  • Çocuğun resimlerini yorumlamak için değil, paylaşmak için izleyin.

  • “Bu rengi neden kullandın?” yerine “Bu resmi yaparken ne hissettin?” diye sorun.

  • Renklerin anlamını internetten araştırmak yerine, çocuğunuzun anlatımına kulak verin.

  • Çocuğunuza farklı malzemeler (pastel, sulu boya, parmak boyası) vererek deneyim alanını genişletin.

  • Resimleri yargılamadan sergileyin; bu, özgüveni güçlendirir.

Unutmayın, çocuğun resmindeki renkler; o anki duygu, çevresel koşullar, gelişimsel düzey ve bazen yalnızca tesadüflerin birleşimidir.
Ebeveynlerin görevi, o renklerin “anlamını çözmek” değil, o anın tadını çıkarmaktır.

Çünkü çocuk, çizdiği her figürle biraz daha büyür; her renk geçişiyle duygularını tanımayı öğrenir.
Bir çocuğun siyahı seçmesi, karanlık bir ruh hâlinin değil, belki de gölgenin güzelliğini fark etmesinin göstergesidir.

Kaynakça

Altınköprü, M. (2018). Çocuk resimlerinde renklerin kullanımı ve psikolojik yansımaları. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7(2), 45–58.
Artut, K. (2015). Sanat eğitimi: Kuramlar ve yöntemler (3. baskı). Anı Yayıncılık.
Burkitt, E., Barrett, M., & Davis, A. (2003). Children’s colour choices for completing drawings of affectively characterised topics. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 44(3), 445–455. https://doi.org/10.1111/1469-7610.00135
Çetin, H., & Öztürk, A. (2020). Okul öncesi çocuklarda renk tercihlerinin duygusal yansımaları. Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi, 4(1), 15–27.
Koppitz, E. M. (1968). Psychological evaluation of children’s human figure drawings. Grune & Stratton.
Lowenfeld, V., & Brittain, W. L. (1987). Creative and mental growth (8th ed.). Macmillan.
Malchiodi, C. A. (1998). Understanding children’s drawings. Guilford Press.
Malchiodi, C. A. (2012). Handbook of art therapy (2nd ed.). Guilford Press.
Ömeroğlu, E., & Yaşar, M. C. (2019). Çocuk çizimlerinde gelişimsel özelliklerin incelenmesi. Erken Çocukluk Eğitimi Araştırmaları Dergisi, 5(2), 89–104.
Yavuzer, H. (2019). Resimleriyle çocuk: Çocuk resimlerinin dilinden anlamak (15. baskı). Remzi Kitabevi.

İrem Sır
İrem Sır
Psikoloji lisansının ardından Aile Danışmanlığı yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Aile terapisi, boşanma süreçleri, özgüven gelişimi ve EMDR terapisi alanlarında çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca, öğretmenlerin iyi oluşunu destekleyen ekip ruhu atölyeleri düzenlemekte ve kaleme aldığı yazılarla psikoloji alanında farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar