İlişkilerimizde yaşanan bitmek bilmez kavgalar ve devamında düşüncelere boğulduğumuz saatler güzel başlayan günlere bir süre veda etmemize sebep olabilir. Odaklanamaz oluruz ve saatler, günler akmaz. Muhtemelen ya sevdiğimiz biriyle ya da kendimizle ilgili çözemediğimiz bir sorun vardır ve nasıl çözeceğimizle ilgili kafa patlatıyoruzdur. Bir anlaşmazlık, fikir ayrılığı, özlem gibi olaylardan bir tartışma çıkmıştır. İç sesimizle konuşmaya başlarız: “Nasıl çözeceğim bu sorunu? Ne yapacağım? Yoruldum artık. Ben niye çözüyorum ki hem? Hep ben mi çözeceğim bir şeyleri? Biraz da başkaları uğraşsın?”
Peki ya size her sorunu çözmek zorunda olmadığımızı söyleseydim? Bazı sorunları düşünmek zorunda olmadığımızı ve kendimizi daha fazla yormamıza gerek olmadığını duymak sizi de rahatlatmaz mıydı?
Bu bölümde çözüm baskısı, ilişki çatışması, duygusal yük gibi temel dinamikleri daha iyi anlamak önemlidir.
Gottman’a Göre Çatışma Yönetimi ve Sorun Türleri
Gottman’a göre ilişkilerde yaşanan çatışmalar doğal ve işlevseldir. Mesela yaşadığımız bir çatışma, karşımızdaki insanın dünyasını daha iyi anlamamız için iyi bir fırsattır. Yararlı ama niye bu kadar yoruyor o zaman? Çünkü Gottman, çatışmayı çözmek yerine çatışmayı yönetmek kavramının daha doğru olduğunu düşünmektedir.
Ayrıca yaşanan çatışmaların kaynağı olan sorunları çözülebilir ve süreklilik gösteren olmak üzere ikiye ayırır (Gottman & Gottman, 2017).
Çözülebilir sorunlar, telafisi mevcut olan hatalarımızı kapsar. Yapmamız gereken şeyleri unutmak mesela ya da fevri bir davranış… Tartışınca telafisi yapılabilecek yani çözümü olan sorunlardır.
Süreklilik gösteren sorunlar ise karşı tarafla aramızdaki temel farklılıklara dayanan, karakteristik özelliklerimiz sonucu oluşan sorunlardır. Örneğin sevgi gösterme biçimlerimiz, sevgiyi algılama şeklimiz ya da hayata dair bakış açılarımız buna örnek olabilir. Bu tarz sorunlardan doğan çatışmalar genellikle çözülmez ama yönetilebilir.
Bu bölümde özellikle çatışma yönetimi, kalıcı sorunlar, ilişki dinamikleri kavramları öne çıkar.
Farklılıkları Yönetmek: Değiştirmek Değil Anlamak
Karşınızdaki insanla hayata bakış açınızın aynı olmadığını ve ikinizin de değişemediğini farz edelim. Ne yapardınız? Kavga edebilirdiniz, birbirinizi kırabilirdiniz, elinizdeki her şeyle saldırarak birbirinizi ikna etmeye çalışabilirdiniz.
İşe yarar mıydı? Gottman’ın teorisine göre hayır. Çünkü baktığınız çerçeve, kişinin karakterinden gelen temel ve değişimi kolay olmayan yani kalıcı bir sorundur.
Kısacası çözülmez ama yönetilebilir:
-
O an konuşmaya ara verip düşünmek,
-
İkna etmeyi bırakmak,
-
Saygı duymaya çalışmak,
-
Ve en önemlisi anlamaya çalışarak sorunun varlığını kabul etmek.
Aynı fikirde olmak pek mümkün olmasa da o sorunla ilişkiyi yürütmek ve kişiyi öyle kabul etmek için harcayacağınız efor, kişiyi değiştirmeye çalışarak vereceğiniz efordan çok daha az zarar verir.
Gottman bu teorileri romantik ilişkiler için ortaya atmıştır ancak insan ilişkilerimize baktığımızda bu teorinin aşk, dostluk, aile ve hatta kendimizle ilişkimiz dahil birçok alanda geçerli olabildiğini görebiliriz.
Kendini Kaybetmeden İlişkiyi Korumak
Hatta bazen anlaşmaya çalışmak için o kadar çabalarız ki kendimizi kaybederiz. Yirmi yılın sonunda kendimizi sevdiğimiz herkesle her konuda hemfikir olmaya çalışırken buluruz. Gün sonunda ya biz onlara benzemişizdir ya da onlar bize.
Peki birbirimize benzememiz dünyanın renklerini kaybetmesiyle eşdeğer değil midir ki?
İlişkiler, içerisinde sürekli kaybolduğumuz ve bulunduğumuz bir belirsizliktir. Düşüncelere dalarak bu belirsizliği belirlemeye çalışır ve yaşanmış/yaşanacak sorunlar için çözümler üretmeyi deneriz.
Aslında tek yapmaya çalıştığımız şey, kendimizle beraber ilişkimizi de korumaktır.
Ama bazen ilişkiyi korumaya yönelik attığımız adımlar; karşımızdaki insanı, kendimizi ve ilişkiyi sadece yıpratır. Korumak için sorunu ortadan kaldırmaya çalışmak yerine, bu sorunu kabullenmek ve ilişkiyi o sorunun varlığıyla soğukkanlılıkla yürütebilmek gerekir.
Bazen taviz vermek, anlayışlı olmak ama her şeye var olmak gerekir.
Kısacası her sorun çözülmek için değildir, bazıları sadece karşı tarafı daha iyi tanımak için bir fırsattır.
Kendinize olan saygınızı yitirmeden sorunu yok etmek değil, bu sorunla yaşamayı öğrenmek gerekir.
Ama tabii siz yine de dediğim gibi, kendinizi kaybediyorsanız “ayrılmak istiyorum” butonunun var olduğunu unutmayın.
Kaynakça
Gottman, J., & Gottman, J. (2017). The natural principles of love. Journal of Family Theory & Review, 9(1), 7–26. https://doi.org/10.1111/jftr.12182


