Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Aşkı Hissetmeyen Zihin: Travma ve Bağ Kurma Arasındaki Görünmeyen Hatlar

Sevgi Kapıda Ben ise İçeride Üşüyorum

Birini sevmek ve biri tarafından sevilmek insan ruhunun en önemli ihtiyaçlarından biridir. Ancak bazı kişiler, travmatik deneyimlerin gölgesi altında, aşkı ve bağlılığı hissetmekte zorluk yaşarlar. Peki travma ve bağ kurma arasındaki görünmez duvar nasıl oluşur? Neden bazı insanlar en derin duygusal bağları dahi hissedemezler? Bu yazıda travmanın sevgiyi algılama ve yaşantımızı nasıl şekillendirdiğini psikolojik bir perspektifle ele alacağız.

Sevgi Kapıda Ben ise İçeride Üşüyorum; Travmanın Sessiz Mirası

Çocukluk döneminde yaşanan duygusal ihmal, istismar ya da duyguların sürekli bastırılması, bireyin ileriki yaşamında kuracağı ilişkileri doğrudan etkiler. Eğer çocuk bakım vereni tarafından sürekli reddedildiyse ya da duygusal ihtiyaçları karşılanmadıysa, zihni zamanla şu mesajı öğrenir: “Yakınlık kırılganlık getirir. Kırılmamak için mesafe koymalısın.”

John Bowlby’nin bağlanma kuramına göre bebeklik döneminde bakımverenle kurulan ilişki, yetişkinlikteki romantik bağların temelini oluşturur. Eğer bir çocuk kayıtsız, tutarsız ya da istismar edici şekilde yetiştirildiyse, “güvensiz bağlanma” geliştirebilir. Bu durum yetişkinlikte;

  • Yakınlık korkusu (Kaçınan Bağlanan)

  • Terk edilme kaygısı (Kaygılı Bağlanma)

  • Duygusal uyuşukluk (Dezorganize Bağlanma) şeklinde kendini gösterebilir.

Kaçıngan Bağlanma: Duygulara Karşı Geliştirilen Zihinsel Zırh

Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler, dışarıdan bağımsız, güçlü veya kontrolcü görünebilirler. Fakat bu görünüşün altında yoğun bir duygusal yükü taşıyamama kaygısı bulunur. Dolayısıyla yakın ilişkiler bu kişiler için konfor olmaktan ziyade, daha çok rahatsızlık kaynağı olur. Çünkü yakınlık, duyguların şeffaf hale gelmesi, savunmaların yok olması ve geçmişin yeniden tetiklenmesi anlamına gelir.

Bu bağlamda aşkı hissedememek, yetersizlik değil, bilinçdışı bir savunmadır. Zihin kendini koruyabilmek için sevgiye karşı bir duvar örer. Bu duvar bazen öylesine kalın olur ki kişi kendi duygularına dahi ulaşamaz hale gelir.

Modern İlişkiler ve Uyumlu Soğukluk

Günümüzde hızlı tüketilen ilişkiler, yüzeysel bağlar ve sürekli “daha iyisini arama” kültürü de bu duygusal kopukluğu pekiştirir. Bağlanma stili kaçıngan olan bireyler için modern ilişki kalıpları adeta bir kaçış yoludur. Gerçek duygusal yatırım gerektirmeyen ilişkiler, içsel belirsizlikten uzaklaşmanın en uygun yoludur.

Ancak bu kaçışlar uzun vadede yalnızlık hissini artırır. Kişi kendini, hem sevgiye hasret hem de ona dirençli bir halde boşluğun ortasında bulur.

İyileşmek Mümkün Müdür?

Travmanın aşkı hissetme yetisine ket vurması kalıcı bir kader değildir. Terapi sürecinde;

  • EMDR ve Bilişsel Davranışçı Terapi ile travmatik anılar yeniden işlenebilir.

  • Güvenli Bağlanma Çalışmaları: Sağlıklı ilişkiler deneyimleyerek yeni bir bağlanma şeması oluşturabilir.

  • Duygu Farkındalığı: Aleksitimik eğilimler, duygu ifadesini artıran egzersizlerle aşılabilir.

Sonuç olarak aşkı hissedemeyen bir zihin, çoğu zaman travmanın sessiz çığlığıdır. Ancak insan beyni, iyileşme ve yeniden bağ kurma kapasitesine sahiptir. Eğer siz de sevginin size hep uzak olduğunu düşünüyorsanız, belki kayıp hissinin ardında, henüz iyileşmemiş yaralarınız vardır. Unutmayın: Aşk, korkunun gölgesinde değil, güvenin ışığında yeşerir.

Zehra Betül Yüksel
Zehra Betül Yüksel
Ben Z. Betül Yüksel. Ufuk Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden 2022 yılında mezun oldum. Mezuniyetimden sonra psikoloji alanındaki merakımı daha da derinleştirmek için birçok eğitim aldım, workshoplara katıldım ve hâlâ kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Psikolojinin hemen hemen her alanına ilgi duysam da özellikle varoluşçuluk, nöropsikoloji, bilinç, adli psikoloji ve davranışçılık konuları beni en çok cezbeden alanlar arasında. Yazı yazmak benim için her zaman bir tutku oldu. Okuma yazmayı öğrendiğim yıllardan itibaren günlük tutarak başladığım yazma serüvenim, ilerleyen yıllarda çeşitli dergilerde yazılarımın yayımlanmasıyla devam etti. Lisans eğitimim boyunca birçok makale incelemesi yaptım, şimdilerde ise okuduğum kitapların incelemelerini yazmak ve deneme türünde yazılar kaleme almak beni en çok besleyen şeylerden biri. Mesleki olarak insanlara bilgi aktarmayı seviyorum, bu yüzden psikoloji ile ilgili içerikler paylaştığım bir Instagram hesabım var. Aynı zamanda Ankara Kent Konseyi Eğitim ve Çalışma Grubu’nda gönüllü olarak yazmanlık yapıyorum. İleriye dönük hedeflerim arasında akademik yazılar yazmak ve bir kitap çıkarmak var. Açık fikirli, meraklı ve detaylara önem veren biriyim. Mükemmeliyetçi yanım bazen bana fazla titiz davranmama neden olsa da, insanlara faydalı olabilmek benim için her zaman öncelikli oldu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar