Yaşlanma; insanoğlunun var olduğu günden beri ilerleyen normal bir süreçtir. Yaşlılıkla beraber bireylerde; mental ve fiziksel güç kaybı yaşanmakta ve bu kaybın geri dönüşü olmamaktadır (Dönmez, 2010 aktaran Atıcı,2020). Fiziksel güç kaybı yaşayan yaşlılar; günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmekte zorlanmakta ve bilişsel bozukluklar yaşamaktadırlar. Eskiye dair anıları hatırlamakta zorlanmakta, yer-yön kaybı yaşamakta, basit eşyaların yerlerini bile unutmaktadırlar.
Alzheimer Hastalığı Nedir?
Alzheimer, dünya çapında 65 yaş üzeri bireylerde en çok görülen rahatsızlıklardan biri olup demansın bir çeşididir (Price, vd., 2013 aktaran Atıcı,2020). Alzheimer, bireyin günlük ihtiyaçlarını karşılayamaması ile kendini gösteren ilerleyen zamanlarda davranışsal bozukluklara yol açan nöropsikiyatrik bir rahatsızlıktır (Hall,2017 aktaran Atıcı,2020).
Alzheimer rahatsızlığının tedavisi çok zor olmakla beraber; günlük egzersizlerle ilerlemesi az da olsa durdurulabilmekte fakat geri dönüşü olmamaktadır. Alzheimer; yavaş yavaş ilerleyen bir süreçtir. Hasta; ilk zamanlarda hafıza kaybı yaşamaktadır. Günlük hayatta kullandığı kelimeleri ve nesneleri hatırlamakta zorlanmaktadır. Yer- yön zaman bilgileri gitgide kaybolmaktadır. Konuşurken; konuşmaya uygun kelime bulmakta ve sürdürmekte zorlanmaktadır. Günlük eşyalarını bıraktığı yerleri bile unutmaktadır. Geçmişe dair anıların çoğunu hatırlayamamaktadır. Hastalığın ilerleyen zamanlarında tam konuşamama ile beraber algılarında bir bozulma ortaya çıkmakta; idrar tutmakta zorlanmakta ve bakımlarını tek başlarına yapabilecek gücü kaybetmektedirler.
Alzheimer Hastalığının Tarihçesi
İlk olarak 1801 yılında Doktor Philippe Pinel tarafından ele alınmıştır. Pinel’in 34 yaşında bir hastasında var olan zihin karmaşası ile bu durum ortaya çıkmıştır. Hasta öldükten sonra beyni otopsi ile incelenmiş ve beyninde küçülmeler olduğu ortaya çıkmıştır (Weissmann, 2008 aktaran Atıcı, 2020).
İlerleyen zamanlarda Doktor Alison’un 51 yaşındaki bir hastasında görülen bilişsel bozulmalar ve işitsel halisünasyonlar ile bu hastalık şekillenmeye başlamıştır. Alison’un hastası da öldüğünde otopsi ile beynine bakılmış ve beyninde küçülmeler olduğu Pinel’in hastası ile benzerlik gösterdiği görülmüştür (Selekler ve Maurre vd., 1997 aktaran Atıcı,2020).
Alzheimer Hastalığının Epidemiyolojisi
Alzheimer hastalığında genetik yatkınlık önemli bir etmendir. Birinci dereceden akrabalarında Alzheimer bulunan kişilerde Alzheimer görülme sıklığı daha çok artmaktadır.
Alzheimer, demans hastalıkları içinde en yaygın görülen rahatsızlıklardan biridir. 65 yaş üstü bireylerde daha sık görülmektedir. 65–70 yaş arasında olan bireylerde %30 görülme sıklığı bulunurken 85 yaş üzeri bireylerde %50 oranında görülmekte ve yaşın artması ile beraber görülme sıklığı da artmaktadır (Ferri, vd., 2005 aktaran Atıcı,2020).
Alzheimer Rahatsızlığı Risk Faktörleri
Alzheimer, çevre ve genetik faktörlerin birleşimi ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır (Imtıaz, vd., 2014 aktaran Aydın,2020). Genetik yapı, hastanın yaşam tarzı, beslenme şekli, yaptığı egzersizler, sahip olduğu vasküler sistem de risk faktörü olarak değerlendirilebilmektedir (Solomon, vd., 2014 aktaran Aydın,2020).
“Beni Unutma” Filmi Üzerinden Alzheimer İncelenmesi
Film, Alzheimer ile mücadele eden Alice Howland’ın hayat hikayesi üzerine odaklanmıştır. Alice Howland, 50 yaşındadır ve John Howland ile evlidir. Üç tane çocuğu bulunmaktadır. Alice, bir üniversitede Dilbilim profesörü olarak görev almaktadır. Kariyerinde oldukça başarılı olan bir kadındır. Erken yaşta Alzheimer hastalığı ile mücadele etmektedir.
Alice ilk olarak üniversitede ders anlatırken bu durumun farkına varmaktadır. Ders anlatırken konunun bir kısmını unutmaktadır. Sonraki zamanlarda Alice koşu yaparken aniden yer-yön kaybı yaşamakta ve evin yolunu bulmakta zorlanmaktadır.
Alice, kendinde bir tuhaflık olduğunu fark edip bir nöroloğa görünmüştür. Nörolog, çeşitli tetkikler ve egzersizler yaparak Alice’in hastalığına teşhis koymuştur. Filmin ilerleyen dakikalarında Alice ve ailesi bir akşam yemeğinde toplanmıştır. Alice’in oğlu, kız arkadaşını annesi ile tanıştırmaktadır.
Alice, yemek masasına otururken kız ile tanıştığını unutup tekrar kızın adını sorup kendini tanıtmıştır. Alice, basit eşyaların yerini bile unutmakta ve bundan dolayı istemsizce de olsa saldırgan tavırlar sergilemektedir (Bir gece telefonunu kaybederken bu durum görülmüştür).
Alice, gitgide okuduğu ve mezun olduğu okulu unutmakta, adı ve yaşı gibi temel bilgilerini de unutmaktadır ve bundan dolayı bunları sık sık tekrar edip telefonuna not almaktadır. Alice, konuşurken kelime bulmakta zorlanmakta ve konuşmayı sürdürememektedir.
İlerleyen zamanlarda idrarını tutmakta zorlanmakta, günlük ihtiyaçlarını giderememekte ve bakıma muhtaç bir hale gelmektedir. Filmde en dikkat çekici sahnelerden biri Alice’in gittiği konferansta Alzheimer hakkında bilgi vermesi ve bu durumdan utanmamasıdır.
Son olarak Alzheimer bir hastalık olabilir, geri dönüşü de olmayabilir ama bu hastalara destek olmak, onları yalnız bırakmayıp gerekli sevgiyi ve ilgiyi vermek çok önemlidir.
Kaynakça
Bilgin, U. (2020). Alzheimer Hastalarında Egzersizin Önemi. Gazi Kitapevi.
Aydın, A. C. (2009). Alzheimer Hastalığı ve Demans. Literatür Eczacılık Bilimleri Dergisi, 9(2), 125–36.


