Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

İlişkilerde Değişim mi, Aynı Frekansta Devam mı? Psikolojik Bir Değerlendirme

Bu çalışma, romantik ilişkilerde bireylerin değişim süreçleri ile ilişkisel psikolojik uyum arasındaki etkileşimi psikolojik bir bakış açısıyla ele almaktadır. Bireysel gelişim, bağlanma biçimleri, kimlik statüleri ve iletişim tarzları gibi psikolojik değişkenlerin çiftlerin birlikte kalabilme kapasiteleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bulgular, değişimin romantik ilişkilerde bir tehdit değil, sağlıklı gelişim ve psikolojik uyum için bir gereklilik olduğunu ortaya koymaktadır.

Romantik ilişkiler, insan yaşamının merkezinde yer alan önemli sosyal bağlardır. Bu ilişkiler, zaman içerisinde bireylerin yaşadığı psikolojik, sosyal ve duygusal değişimlerden etkilenir. Psikoloji literatürü, ilişkilerin statik yapılar olmadığını, sürekli evrim ve yeniden yapılandırma süreçleri içerdiğini öne sürmektedir (Gottman, 1999). Bu bağlamda şu soru önem kazanmaktadır: Romantik ilişkilerde süreklilik ve doyum, değişimi kabullenmekle mi, yoksa sabit bir psikolojik uyum frekansında kalmakla mı mümkündür?

Kuramsal Arka Plan

1. Bağlanma Kuramı

Bowlby’nin (1980) geliştirdiği bağlanma kuramı, bireylerin çocukluk döneminde bakım veren figürlerle kurdukları ilişkilerin yetişkinlikteki romantik ilişkilere yansıdığını ileri sürer. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, değişim süreçlerine daha esnek ve sağlıklı tepkiler verirken; kaygılı ya da kaçıngan bağlanan bireylerde değişim çoğunlukla tehdit olarak algılanır (Mikulincer & Shaver, 2007).

2. İlişkisel Diyalektik Kuram

Baxter ve Montgomery (1996), romantik ilişkilerin içsel olarak çelişkili ve karşıt gereksinimler arasında denge kurmaya çalışan sistemler olduğunu savunur. Bireyler bir yandan özerklik isterken diğer yandan yakınlık arzular; hem yenilik arayışındadır hem de rutinin güvenini tercih eder.

3. Psikososyal Gelişim Kuramı

Erikson’un (1968) psikososyal gelişim kuramı, bireylerin yaşam boyu çeşitli evrelerden geçtiğini ve her evrenin özgül krizlerle tanımlandığını ileri sürer. Bu süreçte bireyin kendi içsel gelişimi ile partnerin gelişim süreci, psikolojik uyum açısından uyumlu ilerlemelidir.

İlişkilerde Değişimin Rolü

Değişim, psikolojik olarak kaçınılmaz bir olgudur. Yaşam olayları bireylerin değer sistemlerinde, ihtiyaçlarında ve davranışlarında farklılıklar yaratır. Romantik ilişkiler de bu değişimlerden etkilenir. Bu bağlamda psikolojik esneklik, bireylerin değişime uyum sağlama becerisi olarak tanımlanabilir (Kashdan & Rottenberg, 2010).

Bireysel Kimlik Gelişimi ve İlişkisel Uyum

Romantik ilişkiler, yalnızca karşılıklı duygusal doyumun sağlandığı sosyal yapılar değil, aynı zamanda bireysel kimlik gelişiminin sürdüğü bağlamlardır. Marcia’nın (1966) kimlik statüleri kuramı, bireylerin yaşamları boyunca kimlik karmaşası, moratoryum, ipotekli kimlik ve kimlik kazanımı gibi statüler arasında geçiş yaptığını ileri sürer. Bu evreler, bireyin benliğini yeniden yapılandırdığı dönemlerdir ve ilişkisel dinamikleri doğrudan etkiler.

Bireyin kimlik gelişimi sürecinde yaşadığı içsel dönüşümler, ilişkideki rol algısını, beklentilerini ve iletişim tarzını değiştirebilir. Partnerin bu gelişim sürecine karşı destekleyici ya da engelleyici tutumlar sergilemesi, ilişkinin sürdürülebilirliğinde belirleyici rol oynar (Kroger, 2007). Özellikle geç ergenlik ve erken yetişkinlik dönemleri “yeni yetişkinlik” olarak da adlandırılan evre (Arnett, 2000) kimlik arayışının ve değer yeniden yapılandırmasının yoğunlaştığı dönemlerdir. Bu dönemlerde kurulan romantik ilişkiler, kimlik gelişimiyle paralel ilerleyebildiğinde daha derin ve anlamlı bağların kurulmasına olanak tanır; aksi durumda birey içsel çatışma yaşayabilir ve bu durum ilişkide uzaklaşma, doyumsuzluk ya da kopma ile sonuçlanabilir.

Sonuç olarak, romantik ilişkilerde kalıcılık ve doyum yalnızca mevcut benliklerin uyumuyla değil, değişen kimliklerin birbirine psikolojik uyum sağlama kapasitesiyle mümkündür. Bu nedenle bireysel kimlik gelişimi süreçleri, ilişkisel süreklilik ve psikolojik uyum açısından göz ardı edilmemesi gereken psikolojik dinamikler arasında yer almaktadır.

Aynı Frekansta Kalmanın Psikolojisi

İlişkide “aynı frekansta kalmak” kavramı, çiftlerin benzer yaşam hedefleri, değerleri ve iletişim tarzlarına sahip olmaları anlamına gelir. Gottman (1999), uzun süreli ve doyumlu romantik ilişkilerin ortak anlam yaratımı ve değer uyumu üzerine inşa edildiğini savunur. Bu ortak anlam, değişim süreçlerinde çiftlere yön vererek ilişkisel esnekliği destekler.

Empirik Bulgular

Gottman’ın (1999) otuz yılı aşkın süren longitudinal çalışmaları, çatışmaların romantik ilişkilerde yok edici değil, uygun yönetildiğinde geliştirici rol oynayabileceğini ortaya koymuştur. Sternberg’in (1986) Aşk Üçgeni Kuramı ise ilişkide tutku, bağlılık ve yakınlık gibi üç temel bileşenin zaman içinde farklı seviyelerde seyrettiğini belirtir. Bu dalgalanma, değişimin romantik ilişkilerdeki doğal düzenek olduğunu destekler.

Tartışma

Sunulan kuramsal ve empirik bulgular, romantik ilişkilerde değişimin kaçınılmaz ve çoğu zaman yapıcı bir süreç olduğunu göstermektedir. Aynı frekansta kalmak, sabitlikten ziyade, değişim karşısında ortak bir psikolojik uyum dili oluşturma becerisini gerektirir. Bu nedenle ilişkisel doyum, partnerlerin hem bireysel gelişim süreçlerini desteklemesi hem de ilişkisel hedeflerde esnek ve karşılıklı psikolojik uyum arayışına girmesi ile sürdürülebilir.

Sonuç

Romantik ilişkiler, bireylerin değişen benlikleriyle birlikte evrilir. İlişkiyi sürdürebilmek, tarafların değişimi kabul edebilmesi ve ilişkisel frekansı ortak bir düzlemde yeniden kurabilmesi ile mümkündür. Bu bağlamda, kimlik gelişimi süreçlerinin ilişki dinamiklerine entegrasyonu, psikolojik uyumu sağlama ve uzun vadeli doyumu koruma açısından kritik öneme sahiptir.

Kaynakça

  • Arnett, J. J. (2000). Emerging adulthood: A theory of development from the late teens through the twenties. American Psychologist, 55(5), 469–480.
  • Baxter, L. A., & Montgomery, B. M. (1996). Relating: Dialogues and Dialectics. Guilford Press.
  • Bowlby, J. (1980). Attachment and Loss: Vol. 1. Attachment. Basic Books.
  • Erikson, E. H. (1968). Identity: Youth and Crisis. Norton.
  • Gottman, J. M. (1999). The Seven Principles for Making Marriage Work. Crown Publishers.
  • Kashdan, T. B., & Rottenberg, J. (2010). Psychological flexibility as a fundamental aspect of health. Clinical Psychology Review, 30(7), 865–878.
  • Kroger, J. (2007). Identity Development: Adolescence through Adulthood (2nd ed.). Sage Publications.
  • Marcia, J. E. (1966). Development and validation of ego-identity status. Journal of Personality and Social Psychology, 3(5), 551–558.
  • Mikulincer, M., & Shaver, P. R. (2007). Attachment in Adulthood: Structure, Dynamics, and Change. Guilford Press.
  • Sternberg, R. J. (1986). A triangular theory of love. Psychological Review, 93(2), 119–135.
Gülşen Budak
Gülşen Budak
2010 yılında başladığı Sosyoloji bölümünü 2016 yılında tamamladı. 2019 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi'nde Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümünü 2023 yılında tamamladı. İnternational Dublin Üniversitesi'nde Klinik Psikoloji dalında başladığı uzmanlık eğitimini tez çalışmasıyla tamamladı. Bilişsel Davranışçı Terapi Derneği (BDTD), Türk Psikologlar Birliği Derneği(TPD) ve Çift ve Aile Terapisi Derneği (ÇADET) derneklerinin üyesi olan Gülşen Ekin Budak, aynı zamanda Türkiye Eğitim Kampüsü Bilim Şenliği sitesinde Web yazardır. 2015/2017 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı Kumlu İlkokulu ve Kız Meslek Lisesinde felsefe grubu öğretmeni olarak görev yapan Gülşen Ekin Budak, You Psikoloji Psikolojik danışmanlık merkezin (www.youpsikoloji.com) de Aile Danışmanı olarak hizmet vermektedir. Aile/Çift/ Bireysel ve online danışmanlık hizmeti vermektedir Çalışma Alanlarımız Aile Danışmanlığı, Bireysel Danışmanlık, Evlilik Danışmanlığı, Aile İçi İletişimsizlik, Boşanma Danışmanlığı, Ebeveyn Danışmanlığı, Çift Danışmanlığı, İlişki Problemleri Şema terapi, Bilişsel davranış terapisi ,Kabul ve kararlılık terapisi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar