Perşembe, Mayıs 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Aktarılmış Delilik (Folie à Deux): Vaka Örnekleriyle Bir İnceleme

Aktarılmış delilik ya da folie à deux, ilk olarak 1877’de Lasègue ve arkadaşı tarafından tanımlanmıştır. Yapılan ilk tanımlama, “bir kişinin sanrılarını yakın ilişki içinde olduğu ikincil kişilere aktarması” olarak ifade edilmiştir. Gralnick, 1942’de bu durumu “ilişki psikozu” olarak isimlendirmiş ve “yakın ilişki ile sanrı ve/veya anormal davranış örüntülerinin birincil kişiden ikincil kişilere aktarılması” olarak tanımlamıştır. Etkileşim sonucu ortaya çıkan sanrılı bozukluğun tanı alabilmesi için iki veya daha fazla kişinin aynı sanrı sistemini paylaşmaları, birbirlerini bu inançla desteklemeleri, bu kişilerin birbirlerinin çok yakın çevresinden olmaları ve ikincil (edilgen) kişideki sanrının, birincil (etkin) kişi ile kurduğu etkileşimle ortaya çıktığına ilişkin veri olması gerekmektedir (Doğanavşargil, 2009).

Paylaşılmış psikotik bozukluk, dört alt tipe sahiptir. Bu alt tiplerden biri, psikotik kişiden psikotik olmayan kişiye sanrıların aktarılması ve bu iki kişinin birbirlerinden ayrılması durumunda ikincil kişideki sanrıların ortadan kalkması şeklindedir. Bir diğer tipi ise hezeyanlara yatkınlığı olan iki kişinin birbirlerinin hezeyanlarını ve hastalıklarını beslemesi şeklindedir. Folie à deux’da, birincil kişi, ikincil kişiye halüsinasyon deneyimleri ve sanrılarından detaylı olarak söz ediyorsa, ikincil kişi, birincil kişinin halüsinasyonları ve sanrılarını yansıtan halüsinasyon ve sanrılar yaşayabilir.

Vaka Örneği: Ursula ve Sabina Eriksson

İkiz kız kardeş olan Ursula, İngiltere’de; Sabina ise İrlanda’da farklı hayatlar kurmuşlardı. 2008 yılında, 41 yaşındaki ikiz kız kardeşler bir araya gelmeye karar verdiler ve Sabina, kız kardeşini ziyarete etmek için İngiltere’ye geldi. Kız kardeşler Londra’ya gitmek istedi; ancak önce otobüste, ardından benzin istasyonunda ve en sonunda otoyolda saldırgan ve alışılmadık davranışlar sergilediler. Kardeşler daha sonra trafiğin içine atlayarak kaosa neden oldular ve hayatlarını tehlikeye atacak girişimlerde bulundular. Polis ekiplerinin tüm sakinleştirme ve ikna çabalarına rağmen Ursula, kendini kamyonun önüne atmayı başardı ve bu durum bacaklarının kırılmasına yol açtı.

Ursula’nın kendini kamyonun önüne atmasının hemen ardından Sabina da benzer şekilde kendini bir arabanın önüne attı. Durumu baygınlık ile atlatan Sabina, uyandığında yeniden polislere saldırmaya başladı. Kız kardeşler, yaralanmalarına rağmen etraftaki insanlara ve polis ekiplerine saldırgan davranışlar sergilemeye devam ettiler. Organlarının çalınacağını, onu tanıdığını ve gerçek olmadığını söylediler. Ursula hastaneye kaldırılırken, gözaltına alınan Sabina sağlık muayenesinden geçti ve risk taşımadığı, normal göründüğü gerekçesiyle serbest bırakıldı.

Sabina, yaşadığı İrlanda’ya dönmeden önce ona yardım etmek isteyen Glenn isminde bir adamda geceyi geçirmeye karar verdi. Gece boyunca gergin ve mantıksız davranan Sabina, Glenn ve arkadaşı Peter’a “zehirli” sigaralar ikram etti. Ertesi gün Glenn, çay istemek için komşusuna uğrayıp geri döndüğü sırada Sabina’yı elinde bıçak tutarken buldu. Glenn, bıçak darbeleri ile kendini daireden dışarı attı ve komşusuna bıçaklandığını söyleyerek yere yığıldı. Komşu, polisi arayarak Sabina’yı ihbar etti. Kendini sokağa atan Sabina, elindeki çekiçle kendi kafasına vurdu. Polis ekiplerinin müdahale etmek istemesiyle Sabina, kendini üst geçitten aşağı attı ve ayak bilekleri ile kafatasını kırdı.

Hastaneye kaldırılan Sabina ve kardeşi Ursula’ya yapılan testler ve analizler sonucu ikizlere folie à deux teşhisi konuldu. Psikotik bozukluk yaşayan Ursula’nın yaşadığı halüsinasyonlar ve sanrılar, henüz semptom göstermeyen ikiz kardeşinin tetiklenmesine, bu halüsinasyon ve sanrıları yaşamasına sebep olmuştu (Tavares, 2022).

Vaka Örneği: Burari Vakası

Hindistan’da yaşayan ve üç nesilden gelen 11 kişilik Chundawat ailesi, 2018 yılında toplu intihar ritüeli gerçekleştirdi. Olayı araştıran ve kamera kayıtları inceleyen görevli ekipler, ailenin bu intiharı önceden kararlaştırdıklarını ve intihar etmek için gerekli gördükleri ekipmanları temin ettiklerini gördüler. Ailenin evinde, yapılacak işlerin ve bu işlerden sorumlu olan aile üyelerinin isimlerinin yazılı olduğu bir defter (günlük) bulundu. Günlükte ritüel ve talimatlar ayrıntılı biçimde yer alıyordu.

Daha önce vefat eden ailenin reisi (dede) Bhopal’ın ruhundan talimatlar aldığına inanan küçük oğul Lalit, tüm aile üyelerini bu talimatlara göre görevlendirmekte ve aileye rehberlik etmekteydi. Bu vakadaki Lalit, babasının ruhuyla iletişim kurduğuna inanan birincil kişi iken, diğer aile üyeleri de bu inancı içselleştiren ikincil kişiler olarak yer almaktaydı. Chundawat ailesi, dış dünyayla sınırlı etkileşim içindeydi. Birbirlerine sıkı sıkıya bağlı oldukları aile dinamiği dışında, içinde yaşadıkları kültürün normlarına da son derece bağlılardı.

Chundawat ailesi, bu ritüeli titizlikle planladılar. Aile, bu ritüel aracılığıyla ölen aile reisinin ruhuyla iletişim kurabileceklerine ve bu ritüel ile kurtuluşa erip korunacaklarına inanıyorlardı. Bu yüzden talimatları takip etmenin ilahi bir yol açacağına ve aileyi koruyacağına ikna olmuşlardı (Jahangeer, 2024). Ne yazık ki, tüm aileyi etkisi altına alan bu paylaşılmış psikotik bozukluk, 11 kişinin vefatı ile sonuçlandı.

Diğer Folie à Deux Örnekleri

Aktarılmış delilik, psikotik kişinin birden fazla kişiye aktarım yapmasıyla farklı isimler alabilir. Bu rahatsızlık, psikotik kişinin tüm aileye aktarım yapmasına bile sebep olabilir. Folie à deux’ya örnek olabilecek diğer vakalar şunlardır:

  • Palu Ailesi,
  • Joker ve Harley Quinn,
  • Agnes ve Peter (Bug filmi),
  • Parker ve Hulme cinayet davası,
  • Bridget Cleary cinayeti,
  • Christine ve Léa Papin,
  • June ve Jenniffer Gibbons,
  • Robert ve Michael Bever,
  • Adam Ailesi (Bangladeş, 2007 yılı).

Sonuç

Folie à deux, birincil kişinin sanrı ve halüsinasyonlarının, yakın ilişki içinde olduğu ikincil kişilere aktarılmasıyla ortaya çıkan karmaşık bir psikiyatrik durumdur. Ursula ve Sabina Erickson ile Burari vakaları, paylaşılmış psikotik bozukluğun bireyler ve gruplar üzerindeki yıkıcı etkilerini açıkça ortaya koymaktadır. Bu tür vakalar, psikiyatri ve psikoloji alanında daha fazla araştırma ve farkındalık gerektirmektedir.

Kaynakça

  • Jahangeer, F., & Gangadharan, D. T. (2024). Collective Delusions: Analysing Shared Psychotic Disorder through the Lens of the Collective Unconscious in Bug and House of Secrets: The Burari Deaths.
  • Doğanavşargil, Ö., Eryılmaz, M., Cinemre, B., Metin, Ö. (2009). Türkiye’de Paylaşılmış Psikotik Bozukluk (Folie à Deux). Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 1(3), 1.
  • Tavares, D. R. L., Lemes, J. dos S., & Souza, J. C. P. de. (2022). Folie à deux, delusional personalities aspects: the sisters Sabina and Úrsula Erickson case. Research, Society and Development, 11(14).
Ceren İzel Ulusoy
Ceren İzel Ulusoy
Ceren İzel Ulusoy, 2002 Çerkezköy/Tekirdağ doğumludur. Lise öğrenimini Tekirdağ Sosyal Bilimler Lisesi'nde tamamlamıştır. Lise sürecinde Anadolu Mektebi Yazar Okumaları projesinde Mustafa Kutlu Okumaları Tekirdağ İl Panelistlerinden biri olarak yer almış, TÜBİTAK 4006 kapsamında "Hediyeyi Okumak" projesinin yürütücülüğünü yapmıştır. Süleymanpaşa'daki liselerde proje ekibiyle birlikte kitap hediyeleşmesi uygulaması gerçekleştirmiştir. Edebiyat ve Tiyatro Kulübü başkanlığını üstlenmiş, lise münazaralarında ve yazarlık kulübünde aktif bir şekilde yer almıştır. Üniversite öğrenimine Anadolu Üniversitesi Psikoloji bölümü ve İstanbul Üniversitesi Açıköğretim Çocuk Gelişimi bölümü ile devam etmiştir. Mesleki stajlarını Eskişehir'deki Odunpazarı Sosyal Hizmet Merkezi SED biriminde saha çalışmalarına katılarak yaptıktan sonra özel kliniklerde sürdürmüştür. Okaliptus Çocuk Gelişim ve Psikoloji Merkezi'nde stajyer psikolog olarak oyun terapisi seanslarında aktif bir şekilde yer almış, staj deneyimine Chiron.us Dönüşüm Merkezi'nde uzman psikologlarla devam etmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar