Hiç tanıdığınız kişilerin, onlara çok benzeyen başkalarıyla yer değiştirildiğini düşündünüz mü? Karşınızda duran annenizin saçı, boyu, kilosu her zamanki gibi olabilir; ama ya o, gerçekten anneniz değilse? Ya da sizi dolandırmak isteyen biri onun yerine geçtiyse? Bu sorular kulağa çok saçma gelse de, Capgras Sendromu’ndan muzdarip birinin zihninde dolaşan düşünceler tam olarak bunlardır.
Capgras Sendromu Nedir?
Capgras Sendromu, kişinin yakın çevresindeki birinin yerine tıpa tıp benzeyen bir yabancının geçtiğine dair sanrısal bir inanç geliştirmesiyle karakterizedir (Berson, 1983). Bu bozuklukta kişi karşısındaki insanın tanıdık olduğunu kabul eder, ancak o kişinin aslında yer değiştirdiğine inanır. Çoğu zaman bu yer değiştirmeyi kimin yaptığı belirsizdir. Zihin, kötü niyetli bir fail arar; kimi zaman parmak uzaylılara, paranormal güçlere, kimi zaman da istihbarat servislerine yönelir.
Şizofreni mi? Sendrom mu?
Burada akla gelen ilk soru, “Paranoid şizofreni mi, yoksa Capgras Sendromu mu?” olur. Paranoid şizofrenide hem sanrılar hem de halüsinasyonlar vardır. Paranoid şizofrenide sanrılar halüsinasyonlarla birlikte görülürken, Capgras Sendromu’nda genellikle sadece yanlış tanıma sanrısı vardır (Christodoulou, 1977). Capgras daha nadir bir tablodur ve demans, epilepsi gibi nörolojik rahatsızlıklarla birlikte seyredebilir. Şizofrenide genetik ve biyokimyasal faktörler, özellikle dopamin dengesizlikleri ön plandayken Capgras, daha çok beyin hasarı, temporal lob disfonksiyonu ve demans gibi tablolarla ilişkilidir.
Klinik Özellikler ve Belirtiler
Capgras Sendromu’nda hasta yakınını görsel olarak tanır fakat “duygusal tanıma” gerçekleşmez. Bu nedenle “O anneme benziyor ama annem değil” inancı ortaya çıkar.
-
İlk etapta genellikle tek bir kişiye yöneliktir (örneğin eş, anne, baba).
-
Zamanla çevredeki başka kişilere de genellenebilir.
-
Bu durum yoğun kaygı, paranoid düşünceler ve hatta saldırgan davranışlara yol açabilir.
Özellikle aynı evde yaşanan ilişkilerde bu durum dramatikleşir. Hasta, sevdiği kişinin yanında yabancılık ve korku hisseder.
Nörobilimsel Açıklamalar
Beyinde yüz tanımadan sorumlu temporal lob ile duygusal bağlantıyı kuran limbik sistem arasındaki iletişimde kopukluk olduğu düşünülür. Yani kişi yüzü tanır, ama o yüze dair “duygusal hafıza” devreye girmez. Bu yüzden kişi karşısındakini hem tanır hem de tanımaz.
Araştırmalar, Capgras Sendromu’nun temporal lob disfonksiyonları, demans ve beyin hasarlarıyla ilişkili olabileceğini göstermektedir (Hirstein & Ramachandran, 1997). Bu nedenle Capgras Sendromu, yalnızca bir psikiyatrik bozukluk değil, aynı zamanda nörolojik bir temel üzerine oturan karmaşık bir klinik tablo olarak değerlendirilir.
Bilişsel Yaklaşım
Bilişsel yaklaşım, Capgras Sendromu’nu bir “yanlış atıf” sonucu olarak tanımlar. Kişi, gördüğü yüz ile ona eşlik eden duygusal tanıma arasında bir uyumsuzluk yaşar. Normalde tanıdık birini gördüğümüzde hem görsel tanıma devreye girer hem de duygusal bir tanıdıklık hissi oluşur. Capgras’ta ise bu duygusal bağlantı kopar. Beyin bu uyumsuzluğu açıklamak için “bu kişi ona çok benzeyen bir sahtekâr” sonucuna varır.
Tedavi Yaklaşımları
Capgras Sendromu’nun tedavisi karmaşıktır çünkü sıklıkla başka bozukluklarla birlikte görülür.
-
İlaç tedavisi: Özellikle antipsikotikler yaygın olarak kullanılır.
-
Psikoterapi: Bilişsel davranışçı terapi teknikleriyle gerçeklik testleri yapılır.
-
Aile Psiko-eğitimi: Hasta yakınlarına sendrom hakkında bilgi verilir, bu da bakım yükünü hafifletir.
Sonuç: Tanıdık Olanın Yabancılığı
Capgras Sendromu, zihnin gerçeklik algısının ne kadar kırılgan olduğunu gösterir. Bir yüzü tanımak, yalnızca gözlerimizin değil, kalbimizin de işidir. Sevdiğimiz insanlara dair hislerimizin beyindeki nörolojik süreçlere bağlı olduğunu görmek, insan doğasının karmaşıklığını bize yeniden hatırlatır.
Bu sendrom, hem psikiyatri hem de nöroloji için ortak bir çalışma alanı açar. Ve belki de en önemlisi, bize şunu sorar: “Gerçekten tanımak ne demektir?”
Kaynakça
Berson, R. J. (1983). Capgras’ syndrome. American Journal of Psychiatry, 140(8), 969–978. https://doi.org/10.1176/ajp.140.8.969
Christodoulou, G. N. (1977). The syndrome of Capgras. British Journal of Psychiatry, 130(6), 556–564. https://doi.org/10.1192/bjp.130.6.556
Ellis, H. D., & Young, A. W. (1990). Accounting for delusional misidentifications. British Journal of Psychiatry, 157(2), 239–248. https://doi.org/10.1192/bjp.157.2.239
Feinberg, T. E., & Keenan, J. P. (2005). Where in the brain is the self? Consciousness and Cognition, 14(4), 661–678. https://doi.org/10.1016/j.concog.2005.01.002
Hirstein, W., & Ramachandran, V. S. (1997). Capgras syndrome: A novel probe for understanding the neural representation of the identity and familiarity of persons. Proceedings of the Royal Society of London. Series B: Biological Sciences, 264(1380), 437–444.