Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Siyasi Karmaşanın Toplum Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Günümüzde siyasi karmaşa, küresel ve yerel ölçekte birçok toplumun karşı karşıya olduğu temel sorunlardan biri haline gelmiştir. Siyasi istikrarsızlık, ekonomik belirsizlikler, toplumsal kutuplaşma ve çatışmalar, bireylerin psikolojik iyi oluşunu doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer almaktadır. Ruh sağlığı, bireylerin hem kendileriyle hem de çevreleriyle sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri için hayati öneme sahiptir. Ancak sürekli değişen siyasi gündem, bireylerde kaygı, stres, öfke ve depresyon gibi ruhsal sorunlara yol açabilir. Ülkemizde de son zamanlarda yaşanan siyasi karmaşanın toplumsal etkilerine birlikte bakalım.

1. Kaygının Artışı Güvenin Kayboluşu

Siyasi istikrarsızlık, bireylerde geleceğe dair belirsizlik hissini artırarak sürekli bir kaygı hali yaratabilir. Özellikle ekonomik krizler veya toplumsal kutuplaşmalar, bireylerin güvenlik duygusunu zedeler. Güven duymak, dünyaya gelen herkesin ilk duygusal ihtiyacıdır çünkü bu sayede bağ kurar ve köklenir. Fakat ekonomik ve toplumsal istikrarsızlıklar, bireylerin bulundukları ülkeye ve topluma güvenini sarsar, bağ kurmasını, maddi/manevi yatırım yapmasını engeller çünkü güven duymazlar. Toplumun güven duygusunu korumak için var olan yapılar ve olgular (hukuk, adalet, mahkemeler, yasalar vb.) eğer kişiye özel, keyfi ve öngörülemez şekilde işlerse zaten toplumun tutunduğu son dalı da kırmış olursunuz ve aidiyet hatta güvenle var olma duygusunu yok etmiş olursunuz.

Siyasi istikrarsızlık dönemlerinde belirsizlik duygusu artış gösterir. İnsan psikolojisi belirsizliği tehdit olarak algılar ve bu durum kaygı seviyelerini yükseltir. Geleceğe dair duyulan endişe, ekonomik krizler, hukuki güvensizlikler ve politik dalgalanmalar, bireylerde stres yükünü artırır. Kronik stres, uzun vadede uyku bozuklukları, odaklanma problemleri, sinirlilik ve hatta bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olabilir.

2. Travma ve Duyarsızlaşma

Siyasi karmaşa, savaş, şiddet içeren protestolar veya otoriter baskılar gibi durumlar doğurduğunda, bireylerde travmatik etkiler bırakabilir. Özellikle doğrudan şiddet, baskı veya savaş deneyimi yaşayan bireylerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gelişebilir. Bu kişiler, geçmişte yaşadıkları olayları tekrar tekrar hatırlayarak, panik ataklar veya ani öfke patlamaları yaşayabilirler. Aynı zamanda, medya aracılığıyla sürekli olumsuz haberlerin takip edilmesi, dolaylı travma deneyimi yaratabilir. Böyle durumlarda uzman desteğine vakit kaybetmeden başvurulmalıdır.

3. Öfke ve Kutuplaşma

Toplumlarda siyasi görüş ayrılıkları giderek derinleştiğinde, insanlar arasındaki sosyal bağlar zayıflayabilir. Aile içi tartışmalar, arkadaşlık ilişkilerinde kopmalar ve iş yerlerinde gerginlikler yaygın hale gelebilir. Siyasi kutuplaşma, bireylerin empati yetilerini zayıflatarak, insanları daha öfkeli ve tahammülsüz hale getirebilir. Sürekli bir çatışma ortamında yaşayan bireyler, duygularını sağlıklı bir şekilde yönetmekte zorlanabilir ve bu durum ruh sağlığı üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilir.

4. Depresyon ve Umutsuzluk Hissi

Siyasi karmaşanın toplum ruh sağlığı üzerindeki en önemli etkilerinden biri de umutsuzluk duygusudur. İnsanlar, ülkelerinin geleceğine dair olumlu beklentilerini kaybettiklerinde, çaresizlik hissiyle birlikte depresif semptomlar gösterebilirler. İşsizlik, adaletsizlik veya baskılar nedeniyle insanlar kendilerini değersiz hissedebilir ve motivasyon kaybı yaşayabilirler. Uzun vadede bu durum, depresyon ve anksiyete bozukluklarının yaygınlaşmasına neden olabilir.

5. Bilişsel Aşınma ve Duyarsızlaşma

Siyasi krizler sürekli hale geldiğinde, bireyler bu durumlara karşı duyarsızlaşabilir. Bilişsel aşınma olarak da adlandırılan bu süreçte, insanlar artık haberleri takip etmek istemeyebilir, siyasi olaylara kayıtsız kalabilir ve gerçekleri sorgulama yetisini kaybedebilirler. Bilgi kirliliği, yalan haberler ve sürekli kriz ortamı, bireylerin zihinsel enerjisini tüketerek karar alma yetilerini olumsuz etkileyebilir.

Peki, bu tamamen olumsuz bir tablo mu? Hayır. Çünkü, olumsuz etkilerine rağmen, siyasi krizler bazen toplumda dayanışmayı da güçlendirebilir. Benzer kaygıları paylaşan bireyler bir araya gelerek destek grupları oluşturabilir, sosyal dayanışma ağları geliştirebilirler. Ancak bu süreç, bireylerin güvenli alanlar oluşturabilmesi ve birbirine sağlıklı bir şekilde destek olabilmesiyle mümkündür.

Bireysel ruhsal iyilik halini korumak adına ise, zaman zaman haberlerden uzaklaşmak, günlük işlere yönelmek, gündem dışı konuşmalarda da bulunmak oldukça önemlidir. Unutmayın ki, toplumu oluşturan ilk yapı taşı bireylerdir ve sağlıklı bireyler olmadan sağlıklı bir toplum düşünülemez.

Ezgi Aslantaş
Ezgi Aslantaş
Ezgi Aslantaş, İstanbul Bilgi Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümünden başarıyla mezun olmuştur. Kariyerine özel kliniklerde danışan kabul ederek başlamış ve 2021-2022 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadın Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nde psikolog olarak görev almıştır. Psikoterapi ve psikolojik danışmanlık alanlarında uzmanlaşan Aslantaş, 2018 yılından bu yana Uplifers, Chi Dergi ve Plus Dergisi gibi prestijli platformlarda düzenli olarak yazılar yazmakta ve psikoloji ile kişisel gelişim üzerine içerikler üretmektedir. Şu anda ergen ve yetişkin bireylerle, hem online hem de yüz yüze seanslar gerçekleştiren Aslantaş, bilimsel temelli bir bakış açısını empati ve içgörüyle harmanlayarak çalışmalarına devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar