Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sevgi Mi Bağımlılık Mı?

“Onsuz yaşayamam, o olmadan nefes alamam, onsuz bir hayat nasıl yaşanır bilmiyorum, o benim her şeyim, eğer o giderse ben ölürüm.”

Peki, aşk böyle bir şey midir? Onunla birlikte olmak için kendinden vazgeçmek ya da onsuz senin kimliğinin bir hiç olduğunu düşünmek midir? Yaşamının, mutluluğunun, huzurunun ona bağlı olması mıdır? Yoksa bu aşk değil de başka bir şey midir?

Aslında aşk, kendi varlığını zenginleştiren ve tek başına kendine yetmesini bilen insanın, sahip olduğu bu zenginlikleri diğer insanla paylaşma isteğidir. Varlığını bir başkasının yaşamına dayandırmak değildir. “Biz” olmak isterken “Ben”i yok etmek değildir.

Birini sevmek ayrı şeydir, ihtiyaç duymak ayrı şey. Sevdiği olmadan kendini ayakta tutmasını bilmeyen kişinin aslında içinde bulunduğu gerçek durum; karşısındakini sevmekten çok ona yaslanmak, kendi taşıması gereken sorumluluğu bir başkasının omuzlarına yüklemektir. Bunun adı ise, sevgi ya da aşk değil; bağımlılıktır.

Günümüzdeki ilişkilerde en çok karşımıza çıkan sorunlardan bir tanesi de bir kişinin diğer kişiye karşı bağımlılık geliştirmiş olmasıdır.

Aşk mı, Bağımlılık mı? Fark Nerede?

Normal koşullarda aşk, kişinin sevilme, ilgi görme ve güvende hissetme duygularına hizmet eder. Bağımlılığa dönüşen ilişkilerde ise kendine zarar veren birçok sonuçla karşılaşan kişinin, obsesif bir davranış şeklinde ilişkiyi sürdürmeye çabalaması söz konusudur. Yapılan çalışmalarda, bu tür ilişki yaşayanların beyinlerinde madde bağımlıları ile aynı bölgelerin aktivasyonunun arttığı saptanmış. Aynı madde bağımlılığında olduğu gibi, aşık olunan kişi ile irtibat yokluğunda yoksunluk sendromuna benzer belirtiler yaşarlar. Kaygı düzeyi artar, kalp atışları hızlanır ve yoğun düzeyde bir umutsuzluk ve hüzün yaşarlar. Bu tür ilişkilerde sık sık ayrılmalar ve kavgalar yaşanmasına rağmen, tekrar bir araya gelmeler olur.

İlişkilerinde bağlı olan kişiler, samimi ve uzun süreli ilişkiler yürütebilirken; bağımlı kişilerin ise bir kişiyle yakın ilişki yaşamaları tam bir kabusa dönüşebilmektedir. Bu nedenle ilişkide kendinizi özgüvensiz ve değersiz hissediyor, karşınızdaki kişiyi sizden çok daha üstün kabul edip ilişkide sürekli terk edilmekten korkuyorsanız, bağımlı bir kişi olabilirsiniz.

Bağımlılığa Dönüşen Aşkın Belirtileri

  • İlişkinin kendisi için kötü olduğunu bilmesine –çevresindekilerin de bunu belirtmesine– rağmen sürdürmeye devam etmek.  
  • Onsuz yaşayamayacağına inanması.  
  • Belirgin ve affedilmeyecek hatalar yapılmasına rağmen çok hızlı bir şekilde tekrar güvenmek ve affetmek.  
  • Kişinin kendisini tükenmiş, tam enerjisi emilmiş hissetmesine rağmen, ilişkiyi bitirme düşüncesi çok büyük kaygıya yol açtığından tersine daha da fazla ilişkisine sarılması.  
  • Her ayrılma teşebbüsünde akut çekilme belirtileri (madde ve alkol bağımlılarında görülen bağımlı olunan objeyi arama davranışı, yüksek düzeyde kaygı ve stres vb.) yaşamak ve sadece o kişiyle iletişime geçtiğinde bir rahatlama hissetmek.  
  • İlişkisi dışında başka bir şey düşünememek. Okulunu ya da işini ihmal etmek, gereken önemi verememek.  
  • İlişkide büyük problemler yaşandığında seksle çözüm bulmaya çalışmak, gerçek sorunları göz ardı etmek.  
  • Karşısındakinin ihtiyaçlarını kendinden önde görmek, kendine her türlü haksızlık yapılmasına müsaade etmek ve bunu da mantıksız temellere dayandırmak.

İlişki Bağımlılığı ile Başa Çıkabilmenin Yolları

  • Öncelikle bunun normal bir durum olmadığını, beynimizde gelişen bir sorundan kaynaklandığını, diğer bağımlılıklarla aynı olduğunu kabullenmek, farkına varmak.  
  • Bu bağımlılıktan kurtulmaya karar vermek ve bunu öncelik yapmak.  
  • Bunun kolay olmayacağını, bu yolda hatalar yapabileceğini bilmek, motivasyonu düşürmeden kararlılıkla devam etmek.  
  • Kendi ihtiyaçlarına ve onların etkili bir şekilde karşılanmasına odaklanmak.  
  • İş huzuru ve sakinliği sağlayacak günlük aktivitelere yoğunlaşmak, meditasyona başvurmak.  
  • Açık havada günlük düzenli yürüyüş yapmak.  
  • Sonuca ulaşmayacak hiçbir tartışmanın içerisine girmemeye karar vermek.
  • Hala baş edilemiyorsa profesyonel destek almak. Özellikle hızlı kilo verme, bağışıklık sistem düşüklüğünün bir bulgusu olan sık hastalanma gibi durumlarda mutlaka ilaç tedavisi ve terapi desteği gerekir.
Pınar Tümbaş
Pınar Tümbaş
PINAR TÜMBAŞ, Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra klinik psikoloji alanında uzmanlaşmıştır. Meslek hayatında bireylerin ruh sağlığını güçlendirmeyi, kendilerini daha iyi tanımaya yardımcı olmayı ve yaşam kalitelerini artırmayı amaçlayarak uzun yıllardır çeşitli hastanelerde çocuk ve yetişkinlerle çalışmaktadır. Bilişsel davranışçı terapi ve EMDR terapi teknikleri ile çalışmaktadır. uzmanlaşmıştır. Anksiyete bozukluğu, depresyon, fobiler, OKB(takıntı), öfke problemi, stres yönetimi alanlarında uzmanlaşmıştır ve aktif çalışmaktadır. Her bireyin dönüşüm yolu farklıdır, her bireyin kendine özgü bir iyileşme yolculuğu vardır. Anlayışıyla, bireysel farklılıklara ve yaşanmışlıklara saygı duyan bir anlayışla terapi süreci yürütmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar