Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Romantizm mi Manipülasyon mu? Narsisistik Özelliklerin İlişki Kalitesine Etkisi

Narsisizm kavramı, adını Yunan mitolojisindeki Narkissos adlı karakterden alır. Narkissos doğduğunda annesi Leiriope, kâhin Teirisias’a çocuğunun uzun yaşayıp yaşamayacağını sorar. Kâhin, “Kendini hiç bilmezse yaşayabilir” der. Narkissos büyüyünce güzelliğiyle dikkat çeker ve birçok kişi ona âşık olur. Bu kişiler arasında, konuşmaların sadece son sözlerini tekrar edebilen peri Ekho da vardır. Ekho, bu özelliği nedeniyle duygularını ifade edemez ve Narkissos tarafından fark edilmeden sessizce acı çeker. Narkissos’un sevgisini reddettiği gençlerden biri, onun da karşılıksız bir aşka düşmesi için dua eder. Bu dilek üzerine, intikam tanrıçası Nemesis, Narkissos’un bir su birikintisinde kendi yansımasını görmesini sağlar. Narkissos, yansımasına âşık olur ve ona ulaşamadan, gözden kaybolana kadar suyun kenarında kalır. Sonunda bir çiçeğe (nergis) dönüşür ve böylece kâhin Teirisias’ın kehaneti gerçekleşir (Tripp, 1970, akt. Fayek, 1981). Narsisizm kavramı mitoloji bu şekilde anlatsa da psikoloji dünyasında birçok ismin açıklaması vardır. Örneğin Freud, narsisizm kelimesini cinsellik çalışmaları üzerinde kullanmıştır. Narsisizm her bireyin kişisel gelişiminin bir parçasıdır aslında. Çocuk ben ile nesne farkını ayıramaz. Birincil narsistik evre olan primal dönemde tüm libidinal enerji yaptırımını kendine yapar. Eğer yaptırımdan karşılık bulamazsa bu enerjiyi nesnelerden çeker. Bu süreç ikincil narsistik dönemdir. İkincil dönem ise patolojik bir durumdur (Hodge, 1992).

Narsistik kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler enerjilerini nesneden aldıkları için hayal kırıklığına uğrayarak büyümüşlerdir. Bakım veren kişi bebeğin ihtiyaçlarını karşılayamamıştır. Bu durum romantik ilişkilerde de farklı değildir (Erdoğan & Şahin, 2020). Bu durum ilişkide ilgi açlığını yaratır. Kişi görmediği ilgiyi görmek istediği için “ben” kalıbından bahseder. Manipülatif bir karaktere sahip olan bu insanların aslında temelinde yatan durum budur: İlgi açlığı.

Romantik ilişkilerde istenilen şey kendilerini tatmin etmektir. Karşı tarafta kimi görmek istiyorlarsa, konuşmak istedikleri konu neyse kısaca neyi istiyorlarsa o odur. Öfke problemleri yoğun bir şekilde gösterilir. Her ne kadar kibirli, empatiden yoksun insanlar olsalar da Kernberg’e göre (1975) kötü sosyal yaşamları yoktur. Sosyal statüye, kendilerine değer veren insanlar olarak görünürler. Campbell ve Miller (2011) bu tip ilişkileri “çikolatalı kek” metaforu olarak adlandırmışlardır. Cinsellik teması için çekici, karizmatik ve bağımlı kişilik olarak yorumlanır. Herkes bilir ki çikolatalı kek çok lezzetlidir fakat yedikten sonra alınan kaloriler için pişman olunur. Tam olarak bu, bu şema için kullanılır. Başlangıçta cazip fakat sonrasında kişinin kendisine duyduğu değer, saygı ve sevgiyi sömürür. Tam da can yakan kısım burasıdır. Hayal kırıklığı çok yoğun yaşanır (Morelli & Couderc, 2011). Narsistik davranışların arasında cinselliğe olan bakış açısında da sadece kendileri vardır. “Kendilik kavramı” burada da yoğun baskı altındadır. Kendileri için gelişen süreci takip eden bu tarz insanlar korunma istememe, sadizm, kişi kullanımı, çıkar arama gibi davranışları sergilerler.

Sonuç olarak romantik ilişkilerde görülen narsisizm kavramı zor fakat bağımlılık yaratan bir olgudur. Bu tarz ilişkilerden kopmak, bitirmek zor olsa da şart olan bir şeydir. Bunlara ek olarak narsistik kişilik bozukluğu tanısı için ölçek çok önemlidir. Kişinin hayatına ne kadar etki ediyor, nasıl değerlendiriyor ve farkında mı? Soruları sorulmalıdır.

DSM’deki semptomlarda büyüklenme, sınırsız güç, zekâ, özel ve eşsizlik hissi vardır. Kohut’un yaklaşımına göre özellikle çocukluk döneminde idealleştirilmiş ebeveyn eksikliği konu alınmıştır. Bu eksikliği “yatay bir yarık” olarak ifade etmiştir. Bu yatay yarığa sahip bireylerin en temel yaklaşımı hep idealleştireceği bir figür veya grup bularak mükemmelleştirdiği yapının gölgesinde yaşamak ve adeta onun bir parçası gibi hissetmektir (Özakkaş, 2020). Bu bireylerdeki psiko-dinamik yapı “sen mükemmelsin ve ben de senin bir parçanım” şeklinde süregelmiştir. En temel duyguların arasında ise büyüklenme davranışının altında yatan utanma duygusu vardır (Kohut, 1997).

Sonuç olarak, narsistik kişilik bozukluğunun her alt tipinin iç dünyalarının meselelerinin aynı olduğunu fakat bu meseleleri farklı yollarla ifade etmeleri vardır. En zor ilişkisel davranış olan taraflardan birinin manipülatif ve hak edilmiş, aynalanmamış narsistik davranışlar vardır. Freud’un “eşcinseller kendilerine benzeyen bir partner seçer ve onun aracılığıyla kendilerini cinsel nesne olarak alırlar” biçiminde ifade etmiştir (Quinodoz, 2020). Bu ifadeden de göreceğimiz üzere ağır psiko-dinamik kalıplar yer almaktadır.

Kaynakça

  • Campbell, W. K., & Miller, J. D. (2011). The Handbook of Narcissism and Narcissistic Personality Disorder: Theoretical Approaches, Empirical Findings, and Treatments. Wiley.  
  • Erdoğan, B., & Şahin, M. (2020). Yetişkin bireylerde narsisizm, yakın ilişkiler ve cinsellik. OPUS International Journal of Society Researches, 16(27), 266–287. https://doi.org/10.26466/opus.688755  
  • Fayek, A. (1981). Narcissism and the death instinct. The International Journal of Psychoanalysis, 62, 309–322.  
  • Hodge, C. N. (1992). Narcissism: A new perspective. Journal of Analytical Psychology, 37(3), 273–289.  
  • Karaaziz, M., & Atak, İ. E. (2013). Narsisizm ve narsisizmle ilgili araştırmalar üzerine bir gözden geçirme. Nesne Psikoloji Dergisi, 1(2), 44–59.  
  • Kernberg, O. F. (1975). Borderline Conditions and Pathological Narcissism. Jason Aronson.  
  • Kohut, H. (1997). The Restoration of the Self. International Universities Press.  
  • Morelli, M., & Couderc, M. (2011). Narcissism and romantic relationships: The paradox of attraction and dissatisfaction. Journal of Social and Personal Relationships, 28(4), 493–512.  
  • Özakkaş, T. (2020). Bütüncül Psikoterapi. Psikoterapi Enstitüsü Yayınları.  
  • Quinodoz, J.-M. (2020). Sigmund Freud: An Introduction. Routledge.  
  • Schmidt, A. (2019). Kernberg ve Kohut’un narsisistik kişilik bozukluğu kuramlarının karşılaştırması. Türk Psikiyatri Dergisi, 30(2), 137–141.  
  • Tripp, E. (1970). Crowell’s Handbook of Classical Mythology. Thomas Y. Crowell.  
  • Turan, K. (2022). Narsisistik kişilik bozukluğu ve psikodinamik alt tipleri. Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi, 5(9), 114–129.
Çağla Gül Çalışkan
Çağla Gül Çalışkan
Çağla Gül Çalışkan, İstanbul Rumeli Üniversitesinde 2. Sınıf İngilizce psikoloji bölümü okumaktadır. Genç Psikologlar Dayanışma Platformu ve Türk psikologlar Derneği Öğrenci Biriminde görev almıştır. Bu görevler arasında mesleki bilgilendirme komisyonu ekip liderliği, sosyal etkinlik ekip liderliği ve sosyal sorumluluk ekip üyeliği vardır. Ayrıca Psiko-hayat Eğitim Ve Danışmanlıkta gönüllü olarak staj yapmıştır. Yaratıcı Drama ve Çocuk Değerlendirme Testleri Sertifikasına sahip olan yazar, psikoloji bilimini ve kendini geliştirmeyi sevmektedir. Yazarlık alanındaki deneyimleri ise Psikoloji dersleri sayesindedir. Aldığı Akademik yazı dersinde makale yazmayı öğrenmiş . Literatür taramaları, film analizi yazıları ve deney önerileri yazmıştır, psikoloji bilimini seven yazar bu alanı ve kendini geliştirmeye devam edecektir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar