“Yol’a koyup, yolsuz bırakmak” duygusal şiddettir.
“Psikolojik şiddet kişisi”ni birlikte yakalayalım mı?
“Görüyorum, duyuyorum, tüm duyumlarımla hissediyorum ama yakalayamıyorum”, “Yardım alamıyorum, ispatlayamıyorum”, “Farkına vardığım halde, kendimi destekleyemiyorum”, “Neden suçluluk hissediyorum?” vb. maruz kalanın sözleri olarak tanıdık geliyor mu? Eğer tanıdıksa, hadi gel iş birliği yapalım ve psikolojik şiddet kişisini birlikte yakalayalım. Ne dersin?
Ruh sağlığını hedef alan, içinizde güzel olan, güzel kalmaya çalışan her şeyi delen geçen derin yarıklar, yaralar yaratan; PSİKOLOJİK ŞİDDET!
Yaşadığınız durumun duygusal şiddet olup olmadığını anlamlandırmak için, eylem işaretlerinden en kritik olanı; Yoğunlaşmış bir zihin bulanıklığı yaratmak ve Sürekliliktir. Birinin size psikolojik şiddet uyguladığını söylüyorsanız, bu durumun bir süreklilik göstermesi gerekir, çünkü duygusal şiddet sürekliliği olan eylemlerden meydana gelir. Sürekli bana “şu davranışı” yapıyor şeklinde yankılanır… Aslında evimizde (derin ruhumuzda) olanların her geçen gün çalınarak eksilmesi yaşananları çok daha iyi ifade ediyor. Bu tür şiddete maruz kalanlarda türlü psikolojik rahatsızlıklar görülebilir. Kontrol altında ve korku içinde yaşadığı için kendini yetersiz ve değersiz hissetmenin sık görülmesinin yanında; depresyon, suçluluk duygusu, bağımlılıklar, beslenme bozuklukları, uyku bozuklukları, sosyal ilişkilerde bozulma, intihara yatkınlık vb… psikolojik rahatsızlıklarda eklenebilir. Kişinin benliği zedelenir ve varoluş zorlanmaya başlar.
Bir danışanım sormuştu: “Birinin size bir söz verip tutmaması duygusal şiddet midir?”
Sorunun cevabı: Evet.
Eğer bu sözü neden gerçekleştiremediğini size şeffaf bir şekilde ve tüm gerçekliğiyle açıklarsa yolunuz ve ruhunuz buna güven duyup, rasyonel karar vermenizde bir engel yaratmazsa bu bir diyalog, karar ve paylaşım olur; ama oyalandığınızı hissediyorsanız yapılan açıklama dürüst bir yaklaşımla olmadıysa ya da yeni bilgi hiç açıklanmadıysa bu bir manipülatif davranıştır. Tüm iletişimler, söz(cük)ler sonra bunların eyleme dönüşmesi üzerine kuruludur. Bu yüzden bir bilgi yenilemesi varsa, bundan her iki tarafta haberdar olmalıdır. En basit haliyle şöyle düşünün: “Yarın 2’de buluşalım” dediniz sonra bu sözünüz değişti ama siz bunu açıklamadınız ve kişi sizi bekledi? Yaşamın hiçbir alanında bu hasarlı fiziksel, duygusal, zihinsel bekleyiş yaratılmamalıdır. Bunun üzerine, “sen hassassın”, “bunda …hissedecek bir şey yok” şeklinde yargılanmanızda duygusal manipülasyondur.
İlişkilerde, iletişimlerde yanlış anlaşılmalar olur, bir durumu yanlış anlayabilir, bunu sorabilir ve iletişimde ortaklık yaparak doğru noktayı bulabilirsiniz. Bu sağlıklı bir ortaklıktır. Şeffaflık olduğu sürece hasar ya hiç olmaz ya da düşük olur. Cezalandıran ve cezalı olanın olduğu bir hikayede şiddet, gizil ya da görünür var olacaktır.
Ruhsal şiddeti çift ilişkilerine özgü bir kavram olarak görmek de yapılan yanılgılardandır. Biricik hayatınızın birçok alanında psikolojik şiddete maruz kalmanız olası çünkü, insanın insanla çarpa çarpa temasta olduğu bir yaşamdayız… İnsan insana çarpa çarpa yaşıyor, büyüyor… Bu tür bir çarpma da amaç özgüveninizi sarsmak olduğu için, yavaş yavaş kronikleşen yetersizlik hislerinin sizi hareketsiz bırakması an meselesidir. Genellikle bilmediğimiz bir şeyin içinde kendimizi bulmak çok daha çaresiz ve kaygılı hissettirirken; mücadele edeceğiniz şeyi bilmek yaşanabilecek belirsizliki ortadan kaldırır ve daha zengin bir ayakta ve hayatta kalma hali yaratır.
Peki, bu Psikolojik Şiddet kişisini yakalamaya yaklaştık mı?
“Psikolojik şiddet kişisi”ni tanımak için bu kişinin ebeveyniyle, özellikle annesiyle olan bağlanma ilişkisine dikkat edebilirsiniz, bir süre sonra aralarındaki sağlıksız bağlanma ilişkisi üzerinden ebeveyninin ona yaptığı davranışı size de yönlendirmiş olacaktır. Karşı tarafın duygusal ihtiyaçlarını diğer insanın sahip olduğu duygusal güçten çalması, kontrol etme ve ettirme hissi yaratılması, küçük düşürmek, denetleme ve cezalandırma modeli amacıyla kullanılan şiddet türünde ebeveyn-çocuk modelinde bu manipülatif tutsaklık şekli bilinçdışı kabul edilmiştir. Bu kişiler, tek bildikleri yöntemi sağlıklı ve normal kabul ederler. Ve bu patolojiye genellikle partnerlerini sürüklerler. Siz burada sürüklenensiniz… Oysa senin sevgin huzurla, güvenle, özgürce büyümeli, öyle değil mi?
Bu ruhsal travmanın iyileşmesi için, öncelikle mağdurun şiddeti açıkça ifade etmesi gerekir. Gizlemek lehine değildir. Ama yarasından bahsedeceği yer ve kişileri iyi seçmesi gerekir. Fail ve mağdur ayırt edilmelidir… İyileşme için bu ayırt etme kadar, kabul de önem taşır (farkındalık). Ancak bu şekilde değişim başlayabilir. Bu çoğunlukla terapi odasında yankı bulur ki bu doğru yerdir.
İç dünya ve dış gerçeklik arasındaki denge bizi ayakta tutar… Duygusal şiddet içsel yaralar yaratır ve ruh sağlığı adına dengeyi bozar, bu yüzdendir ki dış dünyamızda da görülür işlevsellik kayıpları yaşanır. Özgüven düşüklüğü, zedelenmiş öz saygı ve depresyon bu kişilerde sık sık görülebilir… Genellikle terapi odasında maruz kalan (mağdur) kişiyi görürüz. Suçluluk o kadar derinleşmiştir ki hikayeyi düzenlemek ve anlamlandırmak sancılı olacaktır; fakat kişinin kendi için terapötik ilk adımı atması özgürleşmenin çok önemli adımıdır. İyi iş birliği yapacağınız bir profesyonelle (psikologla) terapötik ilişki de olmak değerli bir içsel yolculuktur.
İyileşmeyi zorlayan durum, duygusal şiddet yaşayan kişinin suçluluk duygusudur. Eğer fırsat varsa o durumu yaratan kişi ve durumlarla ilişkisinin kesilmesi en doğru karardır. Sonrasında hayatına yayılan zarar kişilik ve ruhsal yapı zemininde değerlendirilmelidir. Farkında olmamak ve kabul etmemek bizim için en önemli zorlayıcılardır. İyi anılar direnci arttırır. Unutulmaması gereken; bazı tutum ve davranışlar yanlış algılamalara açık olabilmektedir. Kendimizi değerlendirmek, kendimize soru sorabilmek, öz bildirim yapabilmek değerlidir. Ruhsal şiddetin yön değiştirmemesi için bunların doğru değerlendirilmesi gerekir. Empati, doğru yaklaşımlar ve çözüm yolları büyük önem taşır. Yetişkinin sözleri ve davranışları uyumlu olmalıdır. Bir gün sözler ve davranışlar arasında kalırsanız ve zihniniz yoğun pazarlık yapmasına rağmen işin içinden çıkamıyorsanız, davranışları seçin.
Tüm yaralarınızla her şeye rağmen ve her şeyle birlikte, her zaman ne hissettiğiniz çok değerlidir. İki eliniz var, kendinizi tutun. Hayal kırıklığımız için yas tutuyoruz, tutmalıyız ama değişecek, dönüşecek.
Sonrası mı? Sonrası iyilik… güzellik…