Psikolojik sağlamlık kavramı, kökenini Latincedeki “resilire” kelimesinden almakta olup (Masten ve Gewirtz, 2006), kelime anlamı olarak elastikiyet ve esneklik anlamına gelmektedir (Hunter ve Chandler, 1999). Ramirez (2007) ise psikolojik sağlamlığı; değişimlerden, depresyondan, kötü durumlardan, hastalıktan çabucak kendini toparlayabilme ve iyileşme yeteneği; gerildikten, incindikten sonra eski haline kolayca dönebilmeyi; elastikiyet olarak tanımlar.
Ebeveyn kaybı sonrası çocuğun yas sürecindeki iyileşme hali, bir çocuğun evlatlık verilmesine sağladığı uyum, yoksulluk içinde ve riskli ortamlarda büyüyen çocukların akademik hayatlarında sağladıkları başarı ve sağlıksız ebeveyne sahip olunmasına rağmen ruh sağlıklarının yerinde olması gibi tanımlamalar yapılmaktadır. Bu tanımlamalara bakıldığında psikolojik sağlamlığın tek bir boyutunun olmadığını görmekteyiz. Ancak açıklamaların ortak noktaları olarak şunları söyleyebiliriz: Psikolojik sağlamlık, dinamik bir süreçtir ve geliştirilebilir bir yapıya sahiptir. Travma ve zorlu yaşam şartlarıyla etkili bir biçimde baş edebilmesi ve sağlıklı uyum gösterebilmesi ve bu duruma yeterlilik geliştirebilmesi; yaşamının farklı alanlarında maruz kaldığı riskli durumlar karşısında başarı elde etmesi ve bununla birlikte kişinin koruyucu faktörler bilinen bazı kişilik özelliklerine sahip olmasıdır (Gizir, 2007; Gürgan, 2006).
Psikolojik Sağlamlığın Gelişiminde Risk Faktörleri ve Koruyucu Faktörler
Psikolojik sağlamlığın gelişimi esnasında, maruz kalınan risklerin olumsuz etkilerini azaltabilmek veya ortadan kaldırabilmek için koruyucu faktörlerin bulunması önemli bir ön koşuldur. Psikolojik sağlamlığın oluşabilmesi için risk bir ön şarttır. Risk faktörleri, negatif bir sonuç görülme olasılığını artıran bir veya daha fazla faktörün ya da etkinin varlığıdır (Stout ve Kipling, 2003). Koruyucu faktörler ise risk faktörlerinin ve kötü şartların olumsuz etkilerini azaltan ya da ortadan kaldıran faktörlerdir (Ramirez, 2007).
Gizir (2007) tarafından yapılan bir derleme çalışmasında risk ve koruyucu faktörleri üç ana başlık altında toplamış ve açıklamıştır. Bu faktörler; bireysel, ailesel ve çevresel faktörlerdir. Ayrıca psikolojik sağlamlık araştırmalarında ele alınan yeterlilik etmenlerini de sıralamıştır.
Risk Faktörleri
- Bireysel Risk Faktörleri: “Erken doğum, olumsuz yaşam olayları ve kronik hastalıklar, ergenlik döneminde anne olma” olarak sıralamıştır.
- Ailesel Risk Faktörleri: “Ebeveynlerin hastalığı ya da psikopatolojisi; ebeveynlerin boşanması, ölümü ya da tek ebeveyn ile yaşamak” olarak sıralanmıştır.
- Çevresel Risk Faktörleri: “Ekonomik zorluklar ve yoksulluk; çocuk ihmal ve istismarı, savaş ve doğal afetler gibi toplumsal travmalar; toplumsal şiddet ve ailevi felaketler, evsizlik” olarak sıralanmıştır.
Koruyucu Faktörler
- Bireysel Koruyucu Faktörler: “Zeka; akademik başarı, olumlu veya kolay mizaç; iç kontrol odağı; benlik saygısı ve özyeterlik, kişisel farkındalık ve kendini kabul; özerklik; yaşam hedeflerinin olması ve gelecek için olumlu beklentiler; etkili problem çözme becerileri, iyimserlik ve umut; sosyal yetkinlik; mizah duygusuna sahip olma; sağlık; cinsiyet; yaş” olarak sıralanmıştır.
- Ailesel Koruyucu Faktörler: “Destekleyici anne baba ya da bir aile üyesiyle olumlu ilişkiler; etkili çocuk yetiştirme/aile yapısı ve ebeveyn tutumları, çocuğa yönelik yüksek ve gerçekçi beklentiler” olarak sıralanmıştır.
- Çevresel Koruyucu Faktörler: “Sosyal çevredeki destekleyici bir yetişkinle olumlu ilişkiler; akran/arkadaş desteği; etkili toplumsal kaynaklar (kaliteli okullar, gençlik merkezleri ve gençlik organizasyonları)” olarak sıralanmıştır.
Psikolojik Sağlamlık Araştırmalarında Ele Alınan Yeterlik Faktörleri
“Akademik başarı, olumlu sosyal ilişkiler/sosyal yeterlik; düşük duygusal problemler ya da semptomlar, düşük davranış problemleri, psikopatoloji var olmaması; psikososyal uyum bileşenlerinin varlığı” olarak sıralanmıştır (Gizir, 2007).
Doğan ve Yavuz (2020) yılında yaptıkları bir araştırmada olumlu çocukluk yaşantıları ve mutluluğun psikolojik sağlamlık ile olan ilişkilerini incelemişlerdir. Elde edilen bulgular sonucunda olumlu çocukluk yaşantılarının ve mutluluk algısının yüksek düzeyde olması ve psikolojik sağlamlık arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu belirtmişlerdir. Kendilerini mutlu olarak değerlendiren bireylerin psikolojik sağlamlık düzeyleri kendilerini orta seviyede mutlu ve mutsuz olarak değerlendiren katılımcılara oranla daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Bu çalışmanın önemli bir bulgusu da cinsiyete göre psikolojik sağlamlığın farklılık göstermesi durumudur. Çalışmaya katılan erkek katılımcıların olumlu çocukluk yaşantılarının ve psikolojik sağlamlık düzeylerinin, kadın katılımcılara oranla anlamlı düzeyde yüksek olduğu belirtilmiştir.
Sonuç
Sonuç olarak, toplumun ruh sağlığını etkileyen durumların başında bireysel, ailesel ve çevresel faktörlerin olduğu belirtilmiştir (Gizir, 2007). Bir başka araştırmada, psikolojik sağlamlık bir süreç olarak ele alınmış ve bireyin kendi kişilik ve içsel özelliklerinin yanı sıra aile, okul ve çevre bünyesinde oluşması dolayısıyla çevre bilim bakış açısıyla da değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir (Fraser, 1997; Greene, 2002). Ayrıca bireylerin olumlu çocukluk yaşantıları ve mutluluk algılarının yüksek olması da psikolojik sağlamlığı pozitif yönde etkilediği belirtilmiştir (Doğan ve Yavuz, 2020).
Çalışmalara bakıldığında psikolojik sağlamlığın bireysel, ailesel ve çevresel faktörlere bağlı olarak farklılaştığı belirtilmektedir. Aynı zamanda psikolojik sağlamlık risk faktörleri, koruyucu faktörleri ve yeterlilik faktörleri göz önünde bulundurulduğu takdirde bireyin psikolojik sağlamlığının arttırılabileceği öngörülebilir.
Kaynakça
- Doğan, T., & Yavuz, K. E. (2020). Yetişkinlerde Psikolojik Sağlamlık, Olumlu Çocukluk Deneyimleri ve Algılanan Mutluluk. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, (Ek Sayı), 312-330. https://doi.org/10.18863/pgy.750839
- Fraser, M. (1997). Risk and resilience in childhood: An ecological perspective. NASW Press.
- Gizir, C. A. (2007). Psikolojik sağlamlık, risk faktörleri ve koruyucu faktörler üzerine bir derleme çalışması. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 3(28), 113-128.
- Greene, R. R. (2002). An ecological perspective on resilience in children and adolescents. İçinde R. R. Greene (Ed.), Resiliency: An integrated approach to practice, policy, and research (s. 5-24). NASW Press.
- Gürgan, U. (2006). Grupla psikolojik danışmanın üniversite öğrencilerinin yılmazlık düzeyine etkisi (Yayımlanmamış doktora tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
- Hunter, A. J., & Chandler, G. E. (1999). Adolescent resilience. Image: Journal of Nursing Scholarship, 31(3), 243-247.
- Masten, A. S., & Gewirtz, A. H. (2006). Resilience in development: The importance of early childhood. İçinde R. E. Tremblay, R. G. Barr ve R. D. V. Peters (Ed.), Encyclopedia on early childhood development. Erişim adresi: http://www.excellenceearlychildhood.ca/documents/Masten-GewirtzANGxp.pdf
- Ramirez, E. R. (2007). Resilience: A concept analysis. Nursing Forum, 42(2), 73-82.
- Stout, M. D., & Kipling, G. (2003). Aboriginal people, resilience and the residential school legacy. Aboriginal Healing Foundation. Erişim adresi: http://www.ahf.ca/pages/download/28_46