Venom eserini tecrübe etmişsinizdir. Üstüne bir de müzik yapıtlarından dinlemişsinizdir. Ben Venom’un tarzını beğeniyordum, ancak psikoloji ve psikanalizle uğraşırken ikisinin örtüştüğünü görmem, çok büyük bir hazzı da beraberinde getirdi bunun.
Nasıl mı?
Şöyle ki…
Venom, kimine göre adil olmayan bir ceza verse de, karşısındakine sonucu hep yemek veyahut yalayıp yutmak olan bir olay çerçevesinde yaklaşıyor. Bizim de ilgi alanımıza bu “yalayıp yutma” eylemi girmektedir. Ne demek istiyorum bunlarla peki?
Psikanaliz ve Oral Dönem
Psikanaliz içinde ve tabii ki onun öncüsü olan Freud, şuna dikkat çeker. Freudyen psikolojide insan, doğduğundan beri her şeyi ağzına götürerek, onlardan yalayarak, emerek, ısırarak ama daha çok yalayarak örnekler kümesi alır. Çünkü henüz yürümeyi bilmiyorsunuzdur. Elinizle inceleyemezsiniz. Tutup laboratuvara koyarak teşhis ve tanı ekleyemezsiniz. Dilinizi döndürüp etrafınızdakilere soru soramazsınız çünkü daha konuşmayı bilmiyorsunuzdur. Daha doğrusu bebek diliniz vardır ama yetişkinlerin kullandığı dili öğrenememişsinizdir. Dolayısıyla ne yapacaksınız?
Sürüngen ve memeli atalarınızın yaptığı gibi ağzınıza götürüp dünyaları yemek, doymazcasına her şeyi yutmak, onlardan örnek almak isteyeceksiniz.
İnsan Beyninin Evrimi
(Buraya bir parantez açalım çünkü sürüngen ve memeli atalar deyince “ne diyor bu yazı” diyebilirsiniz, bu yüzden insan beynini kısaca ele almakta yarar olduğunu sanıyorum; insan beynine gelene kadar beynimiz türlü mutasyonlar geçirmiştir. Yaşamın başlamasından gelen bir evrimdir bu. İlk olan atalarımız suda yaşayan tek hücremsilerdir. Bunlarda merkezi bir sinir sisteminden bahsedemeyiz, o yüzden evrimi hızlandırarak karaya çıkalım. Karada gördüğümüz ilk sürüngen canlıların beyni yavaş yavaş evrimleşmeye başlamıştır. Böylelikle ilk olan beynimiz ortaya çıkmış olur. Daha sonrasında memeliler oluşmuş ve beraberinde biraz daha farklı ve savunmacı olan bir beyin ortaya çıkmıştır. Son olarak ise insan dediğimiz türün beyni oluşmuştur. Bu yüzden insan beyni incelendiğinde üç adet beyin türü yahut katmanı görünmektedir. Altta sürüngen beyin, kaç ya da savaş komutu veren; onun üstünde memeli beyni, sürüngenlerle yaşamayı öğrenen beyin de diyebiliriz. En sonunda da insan beyni, şu anki halini almıştır. Belki ileride daha farklı bir mutasyon geçirebilir. O zamanki bireyler de bunu yazabilirler ama bu başka bir yazının konusu olacağı ve konumuzu dağıtacağı için buna girmeyi gerek görmemekteyim.)
Oral Alışkanlıkların Kökeni
Kısa bir not eklemek gerekirse buraya, ağız alışkanlıkları bu oral dönemlerden gelir. Sigara gibi alışkanlıkları bırakamamak da buna girer çünkü insan, doğduğundan beri her şeyi ağzıyla deneyimler. Bu böyle süre geldiği için anne memesi yerine oral alışkanlıklar hayatlarının içinde yer edinir. Yer edinmesinden dolayı sürekli insan ağzını meşgul edecek şeyler arar. Kürdan gibi, ot gibi, sigara gibi, pipo gibi bir sürü ürünü/nesneyi icat eder veyahut da doğadan alarak ağzına götürür. Ancak bu, kız çocuklarında daha azdır.
Cinsiyet ve Libido Farklılıkları
Bunu ise henüz tam olarak açıklayamamaktayız. Çünkü istisnalar vardır. Libido kavramı gibi eril duruma gelince her şey yerine oturmakta fakat kadın cinsiyetine gelince işler biraz karışmaktadır. Erkekler karşı cins olarak annelerine, kızlar ise karşı cins olarak babalarına ilgi duymaları gerekirken, durum bazen tam tersi olabilmektedir. Burada da çevresel faktörler, yetişme tarzı, aile, toplum, devlet yönetimi, politikalar, yasalar gibi faktörler devreye girmektedir. Neyse, konuyu daha fazla dağıtıp bilgi bombardımanına boğmayayım siz değerli okur ve anlayıcılarımızı.
Venom’un İlkel Doğası
Konumuza dönersek, işte insan doğduğunda el ve ayaklarını koordineli bir şekilde kullanamadığı için ne yapacak? Tabii ki tek doyum yolu olan ağzını kullanacak ve bunun sonucunda her şeyden birer örnek alacaktır. Bunu yaparken de geçmişe takılı kalacak, yani sadece ağzını kullanarak doyuma ulaştığı için ağızsal alışkanlıkları hayatı boyunca devam ettirmeyi arzu edecektir. Bunun sonucunda her şeyi yalayıp yutmak yatmaktadır, diyebiliriz.
İşte konu bu olup Venom’un da diğer karakterlerin ağ atmak, vurmak, yakmak, eritmek gibi tercih ettikleri yerine, karşısındakini yalayıp yutarak, karşısındakini yemek olarak görüp onu yalayarak ceza vermesi, bu ilkel alışkanlığa atıf yapmaktadır. Olguya bu yönden baktığınızda, asıl kahramanın kendiniz olduğunu, başrolde sizin oynadığınızı, ilkelliğinizin peşinizi hiçbir zaman bırakmayacağını, bunun beraberinde ise tecrübe ettiklerinizin hep peşinizden sizi takip edeceğini, sadece ba(ğ)zı durumların şekil değiştirerek yaşadığınız zamana adapte olacağını fark edeceksiniz.
Sonuç ve Öneri
Şimdiden filmi izlemediyseniz izlemenizi tavsiye etmekteyim. Bu yönden bakarak değerlendirmenizi rica ediyorum siz değerli okuyucularımızdan.
İyi seyirler.
Bir sonraki beyin fırtınalarında görüşmek, buluşmak, anlaşmak isteği ve ümidiyle…
Umay Ana sizleri korusun, esenlikler içinde kalın!