Çocukların ellerinde tabletler, odalarında oyun konsolları, televizyon karşısında uzun saatler geçirdiklerini görmek artık hepimiz için sıradan bir manzara. Ancak ebeveynlerin sıkça sorduğu bir soru var: “Çocuğum oyunlardan, dizilerden etkileniyor mu?”
Bu soru, çocuk psikolojisi ve klinik araştırmaların uzun yıllardır üzerinde durduğu bir konudur. Çocukların medya ile ilişkisi, yalnızca eğlence değil aynı zamanda duygu düzenleme, öğrenme ve davranış biçimlerini de şekillendirir.
Şiddet İçeren Medya ve Öğrenilen Davranışlar
Albert Bandura’nın klasik Bobo Doll Deneyi (1961), çocukların şiddet davranışlarını gözlem yoluyla öğrenebileceğini göstermişti. O günden bugüne yapılan araştırmalar, televizyon ve video oyunlarındaki şiddet içeriklerinin benzer bir etkiye sahip olabileceğini ortaya koyuyor.
Örneğin, Huesmann ve Eron’un uzun süreli araştırmaları (1977–1995) çocuklukta şiddet içerikli diziler izleyenlerin yetişkinlikte daha saldırgan davranışlar sergileyebileceğini gösteriyor. Benzer şekilde, Robertson (2013) Yeni Zelanda’daki çalışmasında, 5–15 yaş arası daha fazla dizi izleyen çocukların erken yetişkinlikte antisosyal davranışlara daha yatkın olduklarını buldu.
Video Oyunları: Sadece Eğlence mi?
Günümüzde şiddet içerikli video oyunları araştırmaların merkezinde yer alıyor. Anderson ve Bushman’ın (2001) meta-analizi, bu oyunların agresyonu artırabileceğini, aynı zamanda prososyal davranışları azaltabileceğini gösteriyor.
Daha güncel olarak, Prescott ve arkadaşlarının (2018) yayımlanan meta-analizi de benzer sonuçlar ortaya koyuyor: Şiddet içeren oyunlar, özellikle erkek çocuklarda fiziksel saldırganlığı arttırabiliyor. 6–7 yaşındaki çocuklarda yapılan bir çalışma (2019), oyun sonrası agresif biliş ve davranışlarda artış olduğunu raporladı.
Saldırganlık Her Zaman Patolojik mi?
Burada önemli bir ayrım yapmak gerekiyor. Çocuklarda öfke ve saldırgan davranışlar gelişimsel olarak belirli ölçülerde doğaldır. Özellikle oyun kaybı, kuralların ihlali ya da rekabet duygusu, Dollard’ın Frustrasyon-Agresyon Hipotezi ile açıklanabilir: Engellenen hedefler, çocukta öfke tepkisini tetikler.
Fakat araştırmalar, medya etkisinin bu doğal öfkeyi daha yoğun, daha kalıcı ve bazen de ilişkisel (arkadaşına küsmek, dışlamak gibi) saldırganlığa dönüştürebildiğini gösteriyor (Coyne, 2016).
Erken Yaşta Etkiler Daha Güçlü
Yakın tarihli bir çalışmada, 3.5–4.5 yaşta şiddet içerikli televizyon izleyen çocukların, 15 yaşında daha fazla saldırgan davranış sergilediği ortaya kondu. Özellikle erkek çocuklarda bu ilişki daha belirgin oluyor. Yani, medya ile erken yaşta kurulan ilişki uzun vadeli davranış örüntülerini etkileyebilir.
Klinik Psikoloji Perspektifi: Ne Yapmalı?
Klinik psikoloji, saldırganlığı yalnızca bir “sonuç” olarak değil, aynı zamanda duygusal düzenleme becerisinin eksikliğinin bir göstergesi olarak ele alır. Medya, bu eksikliği artırabilir ya da uygun yönlendirmelerle azaltılabilir.
Ebeveynler ve eğitimciler için bazı öneriler:
-
İçeriği denetlemek: Süre kadar içerik de önemlidir. Prososyal içerikler, saldırganlık yerine iş birliği davranışlarını artırır.
-
Birlikte izlemek/oynamak: Çocuğun gördüklerini konuşmasına fırsat vermek, oyuna katılarak hem çocuğun aldığı içerikleri fark etmek hem de vakit geçirmek.
-
Duygu okuryazarlığı kazandırmak: “Kaybettiğinde sinirlendiğini fark ettim, bu çok normal” gibi ifadelerle duyguların adlandırılması çok önemlidir.
-
Model olmak: Çocuklar, ebeveynin sakinliğini (veya öfkesini) kopyalar.
-
Sinir ve öfkeyi yönlendirebilecek farklı yolları: Spor, sanat ve yaratıcı oyunlar agresyonun sağlıklı şekilde boşalmasına yardımcı olur.
Çocuklarda agresyonun tek sebebi medya değildir; ancak oyunlar ve TV bu duyguları güçlendiren ve şekillendiren önemli bir etkendir. Klinik psikolojinin bize gösterdiği en önemli gerçek şudur: Çocuklar medyayı sadece tüketmez, onu içselleştirir.
Onlara sağlıklı içerikler sunmak, gördüklerini konuşmak ve güvenli duygusal alanlar yaratmak hem bugünkü davranışlarını hem de yarının toplumsal ilişkilerini belirler.
Kaynakça
-
Anderson, C. A., & Bushman, B. J. (2001). Psychological Science, 12(5), 353–359.
-
Bandura, A. (1961). Bobo Doll Experiment.
-
Coyne, S. (2016). Journal of Youth and Adolescence.
-
Huesmann, L. R., & Eron, L. D. (1995). Developmental Psychology.
-
Prescott, A. T., Sargent, J. D., & Hull, J. G. (2018). PNAS.
-
Robertson, L. A., McAnally, H. M., & Hancox, R. J. (2013). Pediatrics.
-
Quebec Longitudinal Study (2023). PubMed.