Cumartesi, Nisan 26, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Önceliklerimizi Şekillendiren Gizli Güçler: Önceliklerimizi Ne Belirler?

Yaşantımızın her alanında kararlar almamız gerekir ve biz insanların hayatlarında en önemli kararlar genellikle önceliklerini belirlerken ortaya çıkar. Öncelikler, yaşamımızdaki değerler, hedefler ve seçimlerle şekillenir ve bir bireyin nasıl düşündüğünü, hissettiğini ve davrandığını en derinden etkileyen faktörlerdir. Peki, bizler önceliklerimizinasıl belirleriz? Hangi faktörler, neye odaklanmamız gerektiğini belirlerken devreye girer? Bu yazıda, önceliklerimizi belirleyen psikolojik, sosyo-kültürel ve bireysel etmenlere göz atacağız.

Ruh Sağlığı Makalelerimize bu linkten ulaşabilirsiniz.

İnançlar

Bireylerin yaşamlarını yönlendiren temel faktörlerin başında gelir. İnançlar, kişinin neyi doğru ve önemli olarak kabul ettiğini belirler. İnsanlar, genellikle toplumsal normlar, aile içi öğretiler veya kişisel deneyimlerden beslenen bu değerleri yaşamları boyunca rehber alırlar. Örneğin; aile, sevgi, başarı veya özgürlük gibi değerler, kişinin önceliklerini şekillendiren güçlü unsurlar olabilir.

Aslında inançlarımız, seçimlerimizi etkileyen bir filtredir. Ailevi sorumluluklar, kariyer hedefleri veya kişisel mutluluk gibi alanlarda değerler, hangi hedeflere odaklanmamız gerektiğini belirler. Yani birey, inançlarıylaçevrelenmiş yolculuğunda öncelikleriyle ilgili kararları inançsal yargılarının desteğiyle alabilir.

Önceliklerimizi Şekillendiren Gizli Güçler: Önceliklerimizi Ne Belirler?

İhtiyaçlar

Bireysel ihtiyaçlarımız bizi harekete geçiren yegane şeylerdir. Psikoloji üzerinden ihtiyaçlar konusunu ele aldığımızda, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi bize insanların önceliklerini belirlerken psikolojik ihtiyaçlarınınnasıl devreye girdiğine dair önemli bir açıklama sunar. İnsanlar, önce temel fizyolojik ihtiyaçlarını (yemek, su, barınma) karşılama eğilimindedir. Bunlar karşılandığında, güvenlik, sevgi ve aidiyet, saygı ve kendini gerçekleştirmegibi daha yüksek düzeydeki ihtiyaçlar ön plana çıkar. Kişinin mevcut psikolojik ihtiyaçları aslında ona neyin daha önemli olduğunu gösterir. Örneğin; bir kişi çalıştığı ortamda güvenliğini sağlamaya çalışıyorsa, maddi güvenlik ve kariyer gelişimi öncelik kazanırken, bir başka kişi duygusal bağlar arayarak daha çok sosyal ilişkilerine ve arkadaşlıklarına odaklanabilir.

Çevresel Faktörler

İnsanlar, çevrelerinden ve güçlü bir şekilde etkilenirler. Aile, arkadaşlar, toplum, kültür ve hatta küresel olaylar, bireylerin önceliklerini belirlerken önemli bir rol oynar. Toplumun değerleri, sosyal normlar ve beklentiler, bireylerin neye önem vermesi gerektiği konusunda bilinçli veya bilinçsiz baskılar yaratabilmektedir.

Örneğin; günümüzde başarı, ün ya da maddi kazanç gibi hedefler sıklıkla toplumsal bir değer olarak kabul edilebilir. Bu da bireylerin kariyerlerini, kişisel hayatlarını ve hedeflerini bu doğrultuda şekillendirmelerine neden olabilir. Ayrıca, medya ve reklam endüstrisinin etkisi de bireylerin önceliklerini belirlerken büyük bir rol oynar. Medya, genellikle güzellik, zenginlik ve başarıyı yücelterek, bireyleri bu değerlere öncelik vermeye teşvik eder. Kişi bu konuda kendini eksik hissettiğinde öncelikleri bu yönde etkilenir ve birey bunları karşılayamadığında olumsuz hisler tarafından baskılanır.

Kişisel Deneyimler ve Geçmiş

Bireylerin yaşamları boyunca edindikleri deneyimler, onların dünyaya bakış açısını, kişisel inançlarını ve dolayısıyla önceliklerini belirler. Geçmişte yaşanan olumlu veya olumsuz deneyimler, insanların neye değer verdiğini ve gelecekte neye odaklanacaklarını etkiler.

Örneğin; kötü bir sağlık deneyimi yaşamış bir kişi, sağlık ve yaşam kalitesine öncelik vermeye başlayabilir. Ya da bir travma sonrası destek almış biri, ilişkilerine ve güvenliğine daha çok önem verebilir. Bireylerin hayatlarındaki dönüm noktaları, önceliklerini değiştirebilir. Bir doğum, boşanma, hastalık veya büyük bir kariyer değişikliği, kişinin yaşamının yönünü değiştirebilir ve yeni öncelikler doğurabilir. Bu da kişilerin kendilerini yeniden tanımlamalarına veya farklı alanlara daha fazla odaklanmalarına neden olabilir.

Bilinçli Seçim ve Karar Verme Süreçleri

Birçok kişi önceliklerini bilinçli olarak seçer. Bazen bu seçimler, bireyin dışarıdan gelen baskılarla değil, kendi içsel istekleri ve hedefleriyle şekillenir. Bilinçli kararlar, bireyin hayatta neye değer verdiğini ve hangi alanlarda gelişmek istediğini belirler. Kişisel hedefler ve yaşam planları, bilinçli kararlar doğrultusunda bir yol haritası oluşturur. Bilinçli seçimler, zaman yönetimini, kaynakları verimli kullanmayı ve kişisel sınırları belirlemeyi içerir. Örneğin; bir birey kariyerini geliştirirken sosyal yaşamına da zaman ayırmak isteyebilir. Burada, iş ve özel hayat arasındaki dengeyi sağlamak, kişinin önceliklerini belirlemesine yardımcı olur.

Zamanın Kısıtlılığı ve Aciliyet Duygusu

Zaman, herkesin sınırlı bir kaynağıdır. Bu sınırlama, çoğu zaman bireylerin önceliklerini hızla belirlemelerine neden olur. İnsanlar, acil durumlarla karşılaştıklarında ya da zaman baskısı altında kaldıklarında, daha önce düşündükleri ya da erteledikleri şeyleri acilen önceliklendirebilirler. Bu konuda zamanın kısıtlılığı birçok iteleyici karar verme sürecinin önüne geçer ve bireyin o an da en önemli önceliği oluverir. Yani zamanın kısıtlı olduğunu hissetmek, genellikle önemli kararları hızlıca alma gerekliliğini doğurur. Ancak, bu tür aciliyet duygusu bazen insanların gerçek ihtiyaçlarına göre değil, daha yüzeysel ya da geçici isteklerine göre hareket etmelerine de yol açabilir. Bu nedenle, zaman baskısı altında yapılan seçimler, kısa vadede faydalı olabilirken, uzun vadeli mutluluk ve tatmin açısından daha az etkili olabilir.

Önceliklerimizi Şekillendiren Gizli Güçler: Önceliklerimizi Ne Belirler?

Sonuç

Öncelikler, hayatımızdaki en önemli kararları ve yönelimleri belirler. Bu öncelikler, kişisel değerler, psikolojik ihtiyaçlar, sosyal çevre, geçmiş deneyimler ve bilinçli kararlarla şekillenir. Önceliklerin belirlenmesi, yalnızca dış etkenlere değil, bireyin kendi içsel dünyasına da bağlıdır. Kişinin yaşamını nasıl yönlendireceği, hedeflerini nasıl belirleyeceği ve hangi alanlarda daha fazla çaba göstereceği, bu faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Sonuçta, önceliklerimiz, bizim kim olduğumuzu ve dünyaya nasıl bir iz bırakmayı arzuladığımızı gösterir

Kaynakça

Maslow, A. H. (1943). A Theory of Human Motivation. Psychological Review
Schwartz, B. (2004). The Paradox of Choice: Why More Is Less. HarperCollins

Deci, E. L., & Ryan, R. M. (2000). The "What" and "Why" of Goal Pursuits: Human
Needs and the Self-Determination of Behavior. Psychological Inquiry
Triandis, H. C. (1995). Individualism & Collectivism. Westview Press.
Ryff, C. D., & Singer, B. (1998). The Contours of Positive Human Health.
Psychological Inquiry

Beyza Nur Ağgün
Beyza Nur Ağgün
Beyza Nur Ağgün, psikolog ve yazar olarak psikoterapi ve ruh sağlığı alanında deneyimler edinmektedir. Psikoloji bölümünü onur derecesiyle tamamlayan Ağgün, özellikle bilişsel davranışçı terapi, emdr terapi, kısa süreli çözüm odaklı terapi, mindfulness terapi, psikolojik testler üzerinde ilerlemektedir. Psikoloji ve kişisel gelişim üzerine yazılar kaleme almaktadır. Psikolojinin her bir birey tarafından daha iyi anlaşılan ve özümsenilebilen bir bilim olması için bu alanda çalışmayı misyon edinmiş yazar, bu konularda içerik üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar