Salı, Eylül 30, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

NARSİSTİN GÖZDESİ: NARSİSTLER KURBANLARINI NEDEN AYNI TİPTE SEÇER?

Bazen birini hiç tanımamış olsak da ona çekiliriz, sanki daha önceden onu tanıyormuş gibi hissederiz, ilgimizi çeker, vücudumuz tüm dikkatini ona yönlendirir. İşte bazı kişiler de narsist kişilere karşı böyle hisseder ve sürekli aynı döngüyü yaşayıp dururlar. İşin sonunda da “Ben neden sürekli narsist kişileri hayatıma çekiyorum?” diye sorgulayıp dururlar. İşte bu sorunun cevabı aslında çok net, çünkü bir narsist aslında kurbanlarını gözlerinden tanır ve hemen gideceği rotayı belirler.

Peki nedir bu Narsistik Kişilik Bozukluğu?

“Narsisizm” Yunan mitolojisinden sudaki yansımasını gören ve yansımasına, yani kendisine âşık olan ve bir ömür boyu ulaşamayacağı bu aşkın peşinde aşkını (kendisini) izleyerek ömrünü tüketen Narkissos’dan gelmektedir.

Narsisizm kelimesi ilk kez 1898 yılında psikanalitik kuramcı Ellis tarafından psikolojik bir kavramı açıklamak amacıyla kullanılmış ve Ellis narsisizmi özellikle kadınlarda görülen ve cinsel dürtüleri bireyin kendisine hayranlıkla yöneltmesini içeren duygular olarak açıklamıştır (Karaaziz ve Atak, 2013).

Mental Hastalıkların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’na (DSM III) göre narsisizm bir kişilik bozukluğudur ve narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler davranışsal olarak ya da fantezide açık büyüklenmecilik gösteren, eşduyum kapasitesinden yoksun, başkalarının kendileriyle ilgili değerlendirmelerine aşırı duyarlı, eleştiri karşısında öfke, utanç, küçük düşme gibi duygular yaşayan, kişiler arası ilişkide sömürücü ve benmerkezli, zihinleri başarı, güç, güzellik ve ideal aşk fantezileriyle meşgul, sürekli dikkat ve hayranlık bekleyen, haset duyguları yoğun insanlardır.

Psikolojik manipülasyon, duygusal sömürü ve travma bağı gibi mekanizmalarla kurbanlarını etkisi altına alabilirler.

Narsisizm üzerine en önemli çalışmaları yapanlardan biri olan psikanalist Otto Kernberg, patolojik narsisizmin özelliklerini ayrıntılı biçimde sıralar:
“Bu hastalar, diğer insanlarla etkileşimlerinde alışılmadık düzeyde kendilerinden söz ederler, başkaları tarafından sevilmeye ve hayranlık duyulmaya büyük bir ihtiyaç duyarlar ve görünüşte garip bir çelişki yaratacak şekilde, çok şişkin bir kendilik kavramının yanı sıra başka insanlardan haddinden fazla takdir alma ihtiyacı gösterirler.

Duygusal hayatları sığdır. Başkalarının duygularına pek eşduyum duymazlar; başkalarından aldıkları takdir ya da kendi büyüklenmeci fantezilerinin dışında hayattan pek haz almazlar ve dışarıdan gelen pırıltı solduğunda ya da kendilik saygılarını besleyen yeni kaynaklar olmadığında huzursuzluk ve sıkıntı hissederler.

Başkalarına haset ederler, narsistik destek bekledikleri kişileri idealleştirme, hiçbir şey beklemedikleri kişileri ise (genelde eski ilahları) küçük görme ve onlara tepeden bakma eğilimi gösterirler. (…) Yüzeyde bu hastalar, genelde göze çarpıcı bir nesne ilişkileri yokluğu sergilerler.” (Bayraktar ve Arslan, 2023).

Böylelikle aslında narsistik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin kimleri gözüne kestirdiğini az çok anlayabiliriz.

Narsistik Kişilik Bozukluğuna sahip bireyler;

  • Sınırlarını İyi Koruyamayan İnsanlara Bayılırlar: Bu insanları sevmelerinin nedeni onlara istedikleri her şeyi yaptırabilmek, onları yönetebilmek, istedikleri şekilde manipüle edebilmek… Böylelikle sizi kendisine göre şekillendirir ve kendi benliğinizden uzaklaşırsınız.

  • Fedakar, Verici Kendilerinden Çok Başkalarını Düşünen İnsanlar – Kısacası Kendisini İkinci Plana Atan İnsanlar: Bu kişiler hayatına aldıkları insanları her şeyin önüne koyarlar ve narsistler de her şeyden önde olmayı sevdikleri için aslında çok hoş bir kombinasyon.

  • Gereğinden Fazla Empatik Olan Kişiler: Narsistler, empatiden yoksundurlar bu yüzden diğer insanları kendinden öne koyan insanlara yönelirler. Empat kişiler bazen karşı tarafa o kadar yoğunlaşır ki kendisi ne istiyor umursamaz. Örneğin; karşı taraf kırılmasın diye hayır diyemeyen biri. Empat ve hassas biri, narsistin suçlayıcı söylemlerine karşı kendisini gerçekten suçlu görecek ve onu haklı bulacaktır. Böylelikle narsist istediğini elde edecektir.

  • Travma Geçmişi Olan Kişiler: Geçmişte travma yaşayan ve zor bir çocukluk geçirmiş kişileri hedef almayı severler. İlk başta hedefinin neye ihtiyacı olduğunu analiz eder ve o boşluğu kapamak için elinden geleni yapar. Amaçları size yardım etmek, yanınızda olmak değildir; esas olarak ona minnettar olmanızı, bağımlı olmanızı isterler.

Eğer yukarıdaki gibi özelliklere sahip olduğunuza inanıyorsanız ve sürekli Narsistik Kişilik Bozukluğuna sahip kişileri hayatınıza çekiyorsanız ve etrafınızda böyle insanlar varsa aslında bunun nedeni çok açık ama kesinlikle geri dönülemez bir durum değil.

Öncelikle bu durumu neden yaşadığınızı anlayıp kendiniz üzerinde derin bir çalışma yapmanız gerekecek. Eğer bir narsistle ilişkiniz varsa, öncelikle bu ilişkiden kopmak zor olabilir ama kendi değerinizi geri kazanıp, kendinizi önceliklendirip gerçekten böyle bir ilişkiyi hak etmediğinizi anlamanız gerekiyor.

Kendinizi tanımak, güçlü-zayıf yanlarını çözümlemek sizi güçlendirecektir.

KAYNAKÇA

Karaaziz, M., & Atak, İ. E. (2013). NARSİSİZM VE NARSİSİZMLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ÜZERİNE BİR GÖZDEN GEÇİRME. Nesne Psikoloji Dergisi, 1(2), 44-59. https://doi.org/10.7816/nesne-01-02-03

Demir Bayraktar, H., & Arslan, N. (2024). CİNGÖZ RECAİ ROMANLARINDA NARSİSTİK ERİL SÖYLEM. Türkoloji Dergisi, 26(2), 1-34. https://doi.org/10.53372/turkoloji.1225439

Duygu Kuru
Duygu Kuru
İstanbul Okan Üniversitesinde psikoloji lisans eğitimime devam ediyorum. Rehber Klinik’te EMDR, bilişsel davranışçı terapi, sanat terapisi ve spor psikolojisi alanlarında eğitim ve süpervizyon aldım. Fun & More’da oyun ablası olarak çalışıyor, gelişim psikolojisi dersi doğrultusunda gözlem ve yönlendirmelerde bulunuyorum. EMDR, şema terapi, bağlanma stilleri ve klinik psikolojiye özel ilgi duyuyorum. Yazılarımda bilimsel temelli, sade ve farkındalık odaklı bir yaklaşımı benimsiyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar